Ne Değişti?

öyle düşünebilirsin abd yiyecek durumda olsa 50 defa yerdi, niye çekildi o zaman? türkiye'yi istediğin kadar küçümse gözünde, orta doğu'da başı çeken bir rol üstlenen bir ülke. eskiden bzi iplemeyen arap ülkeleri bile arap birliği gündemlerinde türkiye'yi konuşuyorlar. gürcistan zaten planda vardı, alternatif felan değil ırak'a. keriz mi bu abd ırak'ı bırakacak kadar? türkiye'den destek bulsa, yani eskisi gibi elinde oynatabilse türkiye'yi şimdiye iran'ı da bırakmazdı ortada. bunun neresi hayal ben onu anlayamadım??? görmek istemeyene mi hayal yoksa???

diğer hususa da son birşeyler yazıyım fazla önemli değil bu mesele diğerlerine göre. muhafazakar kesim zamanında ağzını ayırıp bakmak yerine sağ ve sol kadar devlet birimlerinde yapılansaydı öyle bir dosya olmazdı, sadece iddaa olarak kalırdı. belki de iddaa bile olmazdı çünkü işler bu şekilde ilerler; yapılanması sağlam olan bir görüşün temsilcileri hakkında ne dava açılır, ne dosya olur. kimbilir belki de yapılanmaya sahip olanlar ne trilyonlar götürmüştür??? buna garanti verebilir misiniz? hatta bu yapılanmaları sayesinde ne kapatma davaları açmışlardır??? hatta en alakasız kurumlar bile kimlerin sözcülüğünü yapmıştır??? sap-saman meselesi yok ortada yani. hepsi aynı benim gözümde, erbakan milletin dini duygularından beslendiyse diğerleri de mlliyetçilik duygularından ya da ne bileyim insani diğer duygularından beslenmiştir??? işe böyle bakarsan kendini de duygu sömürücüsü yaparsın, tüm siyasiler sömürücüdür o zaman. ekleyim, erbakan'la uzaktan yakından alakam yok zaten onun siyaset yaptığı döneme yetişemedim yetişsem de bu dördü arasında tercih yapmak zorunda kalsam da ilk tercihim olmazdı kesinlikle. bu hapis meselesi diğerleri için olsa da aynı koşullar geçerlidir.

Eray gaflet içerisindesin Türkiye'yi gözünde en son küçümsüyecek kişi bile ben olmam olamam. Burada tamamen dışardan yapılan dayatmalarla politika yürüten akp hükümetinine yapılan eleştirileri manevi değerlere malletmeye çalışman yaşadığın hezeyanı ortaya koyuyor.

Hezeyan içerisindesin çünkü Irak ile İran'ı bir kefeye koyuyorsun abd Irak'a Türkiyenin desteğiylemi girdi abd için böyle bir desteğe ihtiyaç bile yoktu çünkü Irak kendi içerisinde yaşamış olduğu iç çekişmelerle kurtarıcı gözüyle bakılan abd için çantada keklikti.Fakat bu konuda Türkiye'den destek istemesinin tek gayesi TSK nın Irak'ı herkesten daha iyi tanıyor olması bununla birlikte zayiatını askariye indirmekti teskere onaylanmayınca coni yerine Mehmet'i kurban etme emeline ulaşamadı.

Gelelim dosyalara
-Adı Adalet ve Kalkınma Partisi olmasına rağmen genel başkanı dahil olmak üzere 48 milletvekili hakkında suç dosyası bulunan kaç siyasi parti var?
-Adı Adalet ve Kalkınma Partisi olmasına rağmen vekili rüşvet kaşılığı iş takipçiliği yapan kaç siyasi parti var?
İşin en acı yanı nedir biliyormusun bu çirkefliklere imza atanların İslami kimlik altında milletin din ve ahlak duygularını sömürüyor olmaları
Eraycanlı bana TSK dışında akp hükümetinin sözcülüğünü yapmayan bir kurum söyle.




#mechul75' tarafından 05.09.2008 23:57:48 tarihinde düzenlendi.


#mechul75' tarafından 05.09.2008 23:58:23 tarihinde düzenlendi.

abd ırak'a girerken en büyük güvencesi 1 marttaki tezkereyi meclisten geçirmek ve türkiye topraklarına 60binden fazla askerini yığmak, savaşı türkiye toprakları üzerinden yönetmekti. böyle yapsaydı çok bariz şekilde ırak'ı silerdi haritadan ve şimdi olduğu gibi çekilmek zorunda kalmazdı. ardından da iran, suriye ve türkiye olarak devam edecekti. madem dışardan yöentiliyor bu düzen, neden ilerde tarihte çoook büyük yeri olan 1 mart tezkeresinde akp milletvekilleri %97 red oyu verdi? (hatta o zaman başbakan kabul oyu vermeleri için milletvekillerine baskı yapıyordu ama vekiller olaya uyanan ve tesirli birçok insanın baskısına mağruz kalınca red vermek zorunda kaldı) abd'nin ortadoğudaki bütün planları da bu redden sonra yıkıldı/değişti. hatta meşhur çuval hadisesi de (askerlerimizin başına abd askerlerinin çuval geçirdiği) bu olaydan sonra meclise misilleme olarak gerçekleşti. o zaman bunun üzerinden de pay çıkarmaya çalışmıştınız, çok gülünç ve gafil bir durumdaydı bunu yapanlar.
çantada keklik dediğin ülkeden abd kaçmaya kamuoyundan aylar sonra öğrendiğimiz çok erken bir tarihte başlamıştı. türkiye desteği olmadığı için abd ortadoğuyu daha fazla kana bulayamadı. şimdi de halen öyle. türkiye'yi gözünüzde küçük gördüğünüz gibi abd'yi de o derecede büyük görüyorsunuz. ortadoğu'da eskiden kuklasıu gibi oynattığı türkiye olmadan hiçbirşeydir abd.
o kadar çok örneği vardır ki bunun, ben en basitlerinden birini daha söyleyim. türkiye'deki bütün dabelerin altından %100 abd çıktığını, inkar edecek kadar gafil olan yoktur heralde. varsa da gitsin kenan evrene sorsun, o bile açık açık kimin için yaptığını söylüyor. amerika desteğiyle türkiye'de 4 (ya da 3.5) darbe yapanlar neden en son planladıkları 2 tane darbe projesini (2004'te) rafa kaldırmak zorunda kaldılar? hani abd yönetiyordu, dışa bağlı olmadan iş yapamıyorduk? o zaman bu darbeler neden yapılamadı? bu çok basit ve bariz bir örnek. biraz düşünmek istersen çok fazla örnek bulursun ama ben direk bazılarının fikirlerini alırım, hiç de düşünmem analiz etmem dersen bunları görmek biraz zor...
gelelim dosyalara demişsin, akp savunuculuğu yapmayacağım sana, akp kadar diğer partilerde de olan şeyler bunlar, siyasetin zaafı diyorum ben sadece. beni çok da ilgilendirmiyor ama devlet yapılanmasını hatırlatıyorum sadece.
olanı söyleyim ben sana, şimdiye kadar devletin çoğu kilit noktasındaki yapılanmanın hangi siyasi görüşe hizmet ettiğini çok iyi biliyor herkes. en azından o kurumların kürsülerinden akp'ye meydan okumalarından görebilirsin. şimdi olan ise şu, akp hükümeti bu kurumlara her hükümetin yaptığından çok daha hızlı bir şekilde kendi yapılanmasını kuruyor. kilit noktalara kendisini getiriyor. bunu da kimse inkar edemez. ama varolan derin yapılanmaya 50 kere tercih ederim...

bu arada gaflet, hezeyan felan hikaye bunlar. piskolojik sağlığımı bana bırakalım da fikir üzerinde konuşalım. bunlar tabi taktik oynamalar tartışmada puan getirir ama bizi kişileri konuşan insanlar haline getirir. bu huyu tasvip etmiyorum. bunun bir ileri seviyesi "sen sus ne anlarsın" demek...

cumhurbaşkanın ziyaretini olumlu buluyorum.
Azeri meselesine gelinci. Acaba azeriler kıprısı tanımışmı. İnanın bilmiyorum. Soruyorum sadece.
Ayrıca azeriler karadağ konusunda ne yapmış. Niye bir avuç ermeni ile savaşmamış.

Cumhurbaşkanının yetişteği Milli görüş düşünce tarzı bana taban tabana zıt. BU insanlar en azından Özal a yaptıklarını çekeceklerdir.

Vatanseverlik ermeni karşıtlığı ile olmaz sadece. Pkk ve onun işbirlikçisi tutuklu sanıkları yere göğe koyamayanlar birazda bu oluşumları sorgulasınlar.Körü körüne Milliyetçilik yapmasınlar.
Bir insan ben milliyetçiyim deyince milliyetçi kesim toz kondurmuyor. Dİndarım deyince dinder kesim, solcuyum deyince solcu kesim. NE kadar kötü bir durum.

evet bu kesim özal'ı zamanında yalnız bırakan kesim olmuştu. rahmetli tek başına mücadele etmişti devlet içindeki yapılanmaya ama çevresinde bir tane bile adam yoktu yardım eden. e tabi sonuç olarak da yenik düştü ama çok emek verdi. o zamanlar milli görüş özal'ı yüzüstü bırakmasaydı 28 şubat diye bir post-modern darbe yaşamazdık.

bende bu ziyareti anlamsız ve saçma bir ziyaret olarak görüyorum

Bir ülkenin Cumhurbaşkanı büyükelçiliğinin bile olmadığı, sınır kapısını kapalı tuttuğu bir ülkeye maç izleme bahanesi ile gitmemeli...

Komşumuzdur ilişkilerimiz olmalıdır bunun için adımlarda atılabilir ama bu şekilde olmamalıydı...

Vücudu ayakta tutan omurgadır omurganızda hasar varsa dik duramazsınız.

Devletlerin omurgası ise dış politikalarıdır...

İktidar değişebilir ama ülke olarak duruşunuz değişmez çünkü devlette devamlılık esastır...

atarbey hangi konuda dış politikamız varki. Bir tek konuda gösterebilirmisin. Maalesef dış politikada dökülüyoruz. Haklısın. DIş politikada devlet politikası olur. Hükümetler ise ufak tefek değişiklirler yapar. Ama yok maalesef.

olaya çok sığ bakınca mantıksız gelebilir ziyaret ama türkiye devletinin ermenilerle masaya oturması bölgedeki otoritesini sağlamlaştırması için lüzumlu bir durum. arabistan, iran şeklinde giden görüşmelerde ortadoğu politikası hakkında atılımlarda bulundu türkiye. şimdi de kafkaslardaki stratejisi üzerine çalışmalar yapılıyor. bu süreçte ermenistan'la ilişki içinde olmadan nasıl yapılabilir bu? bir kesim hiçbir atılımı beğenmiyor kapalı kalmayı ne çok seven varmış...

pazarbey devlet mekanizması zaten dökük kırıktı, yeni yeni güçlenmeye şekillenmeye başlıyor. bu saatten sonra türkiye'nin bir dış politikası yok denemez. ortadoğu ülkelerinin artık bizi adam yerine koyması, ağabey gibi bakması bile buna işarettir bence.