Görmeyen Gözler

Merhaba dadanagast,
,,hoşbuldum...
Ben sadece bir varsayım üzerine fikrimi söyledim. Konuyu açan arkadaşın görme özürlü bir dostu olduğunu ve güzel fotoğraflar çektiğini sonradan okudum ve konu daha da ilginç geldi.
Sanatsal değerde fotoğraflar çekmesi gerçekten çok zor, görme özürlü arkadaşı ve bu konumunu foruma yansıtan arkadaşını (fore) kutluyorum. Umarım gözleriyle koptuğu hayata fotoğrafla sıkısıkıya tekrar bağlanır. Herkese sevgiler...
C.Y.

Peki ben soruyu biraz daha geliştireyim.
Gözleri görmeyen ve fotoğraf çekmek isteyen bir insan fotoğraf makinesi filmli ise makinesine film takmalı mı? Ya da aynı şekilde makinsi dijital ise hafıza kartı takmalı mı?

Ayrıca, kadrajı modelin hareketleriyle ayarlatan, makinenin ayarlarını başkasına yaptıran kişiye bence yönetmen demeliyiz.

Ayrıca2, bacakları olmayan birisi basketbol oynayabilir çünkü hala elleri ile topu tutabiliyordur, gözleri ile potayı görebiliyordur ayrıca ayakları yerine tekerlekli iskemle kullanıyordur. Tekerlekli iskemleyle basketbol oynamayı denemiştim. Biraz zor oluyor ama alışınca çok daha zevk alıyorsunuz.

Ayrıca3, kolları olmayan birisi yüzebiliyordur, çünkü ayaklarını hala kullanabiliyordur hatta gözleri görmesede yüzmeye devam edebilir. Ben kollarımı, bacaklarımı kullanmadan su üstünde durabiliyorum. Hiç denemedim ama aynı anda gözlerimi de kapatabilirim sanırım.

Ayrıca4, gözleri görmeyen birisi resim çizebilir. Hala boyayı ya da kalemi ve tuvali ya da kağıdı elleri ile hissedebiliyordur. Gözüm kapalı bir şekilde bende resim çizebiliyormuşum biraz önce denedim.

Peki gelelim fotoğraf çekmeye. Fotoğrafın birinci kuralı kompozisyondur. Eğer kompozisyonu yaratan sen değilsen fotoğrafı sen çekmiyorsundur. Kompozisyonu ayarlamadan fotoğraf çekmek, başkasının çektiği fotoğrafın ya da yaptığı resimin fotoğrafını çekmekten farksızdır. Fotoğrafın ikinci kuralı doğru ışığı kullanmaktır. Yanlış ışıkta çok güzel bir fotoğraf berbat olabilir. Burada ışık dediğim başkasının size tarif edebileceği birşey değildir. Eğer öyle olsaydı kitaplarda bazı değerler görürdük, ışık şöyle ise şu diyafram şu enstantane şu isoda çekim yapın diye. Işık anlık bir olaydır.

Biraz önce de dediğim gibi deklanşöre basmak fotoğraf çekmek değildir. Eğer bunu kastediyorsanız ben uyurken de fotoğraf çekebiliyorum.

"Sizin söylediklerinizden şu sonuca varıyorum görmeyen biri fotoğraf çekemez, o zaman ayakları olmayan biri basket oynayamaz, kolları olmayan biri yüzemez, görmeyen biri resim çizemez, ki bunların hepsinin ya oyunları yapılıyor ya da resim örneğindeki gibi gayet sanatsal yapıtlar ortaya çıkıyor."

sevgili magzed,
sana katılıyorum ama konunun buraya gelmesi yapılan yorumlardan dolayı.. yani konu forumun asıl istediği cevabın dışına taştı bizlerde cevap yazdık.. yani cevaplarımız fore arkadaşımıza değil sonraki yorumlara olmuş oldu..mesela senin yukarıdaki cümlelerine de cevap yazıyorum şimdi

yukarıda yazdıkların doğru ama verdiğin örneklerin hepsi yarım magzed.. niye çünkü yapılan işler için olmazsa olmaz kriterlerini kaybetmiş insanlar değil verdiğin örnekler.. ama göz fotoğrafda olmazsa olmazdır bence..

forumun asıl cevabını da vereyim.. gözlerim olmasaydı fotoğraf çekmeye devam etmezdim..


sağlıcakla..

Önce fotoğraf çekmenin tanımında uzlaşmamız lazım. Işık durumuna göre diyaframı, harekete göre enstantaneyi, kompozisyonu, kadrajı başkası yapıyor veya görmeyen kişiye tarif ediyor. Görmeyen kişi sadece deklanşöre basıyor. Şimdi eğer bu fotoğrafı görmeyen kişinin çektiğini kabul ediyorsanız mesele yok. Görmeyen biri fotoğraf çekebilir. Yok bunlar zaten fotoğrafı çeken kişinin yapması gereken şeyler diyorsanız görmeyen biri fotoğraf çekemez. Resim yapmak, basket oynamak çok farklıdır.

ya iyi de yelda sana ne oldu şimdi onu anlamadım..
sen niye üstüne alınıyorsun yazılanları bir anlam veremedim.. sen yorum yazmayınca biz niçin rahat edelim veya sen yazdığın zaman bizim ne gibi bir rahatsızlığımız olabilir..

ne güzel herkes fikirlerini beyan ediyor, dolayısı ile dostluklar da gelişiyor.. [>:D

yelda bana kizdi sanirim.. yelda, benim amacim seni kirmak degildi.. ayrica magzed'i de kirmak niyetinde degilim..
ama sanki bu konuda saka yapiyormussunuz gibime geliyor..
..stokes, cok guzel aciklamis.. verdigin ornekler kesinlikle fotograf cekmekle ayni degiller..
ayrica bitpire de olayin canlandirmasini yapmis.. cok da guzel ozetlemis yani..
gozu gormeyen sahis, hicbirseyi yapmiyordur ki fotograf cekebilsin..
ama neyse.. sizler de kendinize gore haklisinizdir.. tartismamiza hic gerek yok..
...
.........
bu arada, orhanin cevaplamasi gibi ben de cevaplayayim..
ben de fotograf cekmezdim..

sol gozum sadece belli belirsiz renkler goruyor az once denedim 4 yıllık odamı cekemedim ne diyelim Allah(c.c) digerini almasın elimizden

Karanlık bir odada bir kişi yazdıklarımı okursa(kabartma yazı degıl tabıkı)bende onun için amarikan vızesi için gereklı olan 5x5 kare vesikalığını gözlerim kapalı çekerım.yelda hanımada şunu demek ıstıyorum kımse sızın fıkırlerınıze katılmak zorunda degıl,bu yuzden yazmayacaksanız sizin bılecegınız bır iş.

arkadaşlar galiba anlatmak istediğimi anlatamadım; bir de şöyle açıklayayım izlediğim belgeselde şöyle çekim yapıyorlardı çocuklar: çekim teknikleri öğretiliyor ve bunlar karşılarındaki kişinin yüzüne dokunarak konumunu belirliyor ve biraz uzaklaşarak portre çekimi yapıyordu. Pozometrenin de başkası tarafından yönlendirilerek ayarlanması umarım yine çekemez mevzusuna getirmez. Bakın göz olmazsa olmazdır ama bu dediğim şekilde çekilemez demek de bana saçma geliyor, ben gördüğüm bir sonuçtan bahsediyorum, ve tabii ki bu insanların çektiğinden çok daha iyisini çeker gözleri gören insanlar. Ben bunu insani yönden değerlendirirken siz bunu genel olarak rakip olarak algılayarak yorumluyorsunuz. Kör olan biri tabii ki sizin oluşturacağınız kompozisyonu yakalayamaz, ama ben çekmezdim derseniz bu sizi bağlar, başkası çekebilir.
Stokes sizin sıraladıklarınıza gelirse gözleri doğuştan olmayan birinin bana nasıl resimde kompozisyon oluşturacağını açıklarsanız sevinirim. Bildiğimiz anlamda olmayacaktır ya da dokunduklarının kendi içinde tanımlaması olacaktır umarım verdiğim bir örnekten bir farkı olmadığını görürsünüz.
Sevgili bitpire sitede gözleri gördüğü halde makineyi doğrultup deklanşöre basan bir sürü arkadaş var, şimdi onların durumunu düşünüyorum
Dadanagast daha önce de ifade ettiğim gibi hakaret ve küçümseme usuru içermedikten sonra hiç bir şeye kırılmam, şu anda öyle bir şey yok ama bazı arkadaşların konuşma tarzı o yöne doğru kayıyor.

Sevgili Magzed,
Anlattıklarınız gayet mantıklı zaten burada bir yanlış yok. Eğer yanlış okumadıysam ki o kadar hızlı okuyorum ki yanlış okumamıl olmam biraz zor, hiç kimse gözleri görmeyen bir insan fotoğraf çekemez demedi. Fotoğraf çekme eylemi zaten gözle yapılan bir eylem değil. Bir butona basıyorsunuz ve çekiyorsunuz. Hatta Dünyada bu eyleme fotoğrafçılık diyip bu eylemi yapana da fotoğrafçı diyen sürüyle insan var. Benim anlatmaya çalıştığım bu eylemin fotoğraf çekme olmadığıdır. Ben bu eyleme deklanşöre basmak diyorum. Umarım yanlış anlaşılmamışımdır.
Resim ve fotoğraf farkına gelince. Resim bence beynimizde oluşturduğumuz bir görüntünün bir kağıda ya da tuvale aktarılmasıdır. Yani bence görme eylemi yapmaya gerek yoktur. Doğuştan görmeyen bir insanın beyninde de görüntüler oluşmaktadır. Fotoğraf ise insanın GÖRDÜĞÜ bir nesne/olay/manzara vb.'ı kendi beyninde yorumlayıp bu yorumu bir makine vasıtası ile bir filme/sensöre aktarmasıdır. Yani fotoğrafçılık görme ile başlar, resim düşünme ile başlar.
Umarım bu sefer düşündüklerimi anlatabilmişimdir.