erkan77
erkan77 (üye)
İzmir / Stüdyo Fotoğrafçısı

Kral Çıplak(mı)?

arkadaşlar digitale 4 sene evvel başladııııık.ya 1 300d aldım 2 ay kullandım kullanmadım kart okuyucusu arızası verdi, hoooop servise.2 adet 400d aldım 4 ay geçti geçmedi ikiside er99 lens arızası verdi ikiside hooop servise.şu anda canon 1d mark2 kullanıyorum 2 sene olmadı daha pil arızası var,pili içinde bırakınca 1 gecede bitiriyor pilin yenisi ne kadarmı? 450 tl.
ya geçen ay emektar filimli canon a1'imi sırf denklanşör sesini dinlemek için çıkardım ,sildim,sevdim.Kullananlar bilirler A1in çekim sesini,bilmeyenler bilenlere sorsun.Çıkardım zoom ogjektifleriini,makrosunu.DAyanamadım taktım filmleri kullanmaya başladım yine,aman allahım ne alan derinlikleri ne görsel ziyafetler,fotoğraf çektikçe zevk almalar,sonuçlar nasıl çıkacak diye heyecanlı beklemeler ve kusursuz baskılar.Ogjektiflerini elime alıyorum,metal ,sağlam,netlikler keskin .15 senelik ama tıkır tıkır 1 gram oyanama gevşeme yok .digital ogjektifleri elime alıyorum plastik ,basit,ne net oldukları belii ne başka birşey.3 aylıklar ama hepsi gevşemiş.
Arkadaşlar sizlere sormak istiyorum herşey kötüyemi gitti,kandırıldıkmı?kral çıplakta kimse söyleyemiyormu?

#erkan77' tarafından 14.03.2010 10:40:33 tarihinde düzenlendi.

Tarih: 14 Mart 2010, 10:32 - İp: 88.***.**5.157
kurab_canavari
kurab_canavari (üye)
Aydın / Amatör

eve illegal kopyalar nette

 

Tarih: 15 Mart 2010, 01:22 - İp: 81.***.**5.47
paperman
paperman (üye)
Yurtdışı / Amatör

Antika katılmıyorum ....Elimizde ikimizin de aynı anda bakacağı 20-30 yıllık bir fotoğraf olmadan da bu konuyu yazarak tartışmak zor .

Bundan 1 yıl kadar önce forumların birinde 20 yıl kullandığım emektar SLR'em Minolta XD7 ile yakaladığım kaliteyi hala digitalde göremediğimi yazmıştım . Şimdi sözlerimi geri alıyorum .

2 ay önce Turkiye'deyken , eski fotoğraflarımı/negatifleri bulup tekrar hayat verme hayaliyle kolilere daldım . Niyetim içinden bir kısmını scan ettirip burada paylaşıp nostalji yapmaktı .

O bir zamanlar çok iyi kalitede sandığım baskılara ( 18x24 boy ) bakınca , ne kadar yanıldığımı anladım . İçinde bugünkü şartlarda kabul görecek görüntü kalitesinde olana rastlamadım ( Biiyorum içinden " abicim sen çekememişsin " diyorsun )

Geçenlerde yine bir kitapçıdan aldığım ve 80'li yıllara ait bir kaç NG dergisindeki vahşi hayat fotoğraflarına bakınca digitalin fotoğraf kalitesine neler kazandırdığını gördüm . Dergide açık havada çekilmiş bir geyiğin üzerindeki grenlerin çapı - ister inan ister inanma 1 mm filandı . ( Istersen scanleyip ekleyim ama aynı şey değil )

Hadi NG'leri bir tarafa bırak , üstad Ara Güler'in fotoğraflarının görüntü kalitesi ( sadece görüntü kalitesi - lütfen başka yerlere çekilmesin ) için ne diyeceksin ??. Ara Usta'nın da her zaman en iyi ekipmanı ( Leica mıydı Nikon mu ? ) kullanıp olabilecek en iyi baskıları aldığını da unutmayalım .

Ben diyorum ki , Ara Güler bugün kit lensli giriş seviyesi DSLR'sini kullansa , aldığı sonuçlar kat kat iyi olurdu ( görüntü kalitesi açısından )

---------------------------

Bunlar benim görüşlerim ama digital sensorlerin APS-C boyda bile 10 Mp civarında , 35 mm negatif kalitesini geçtiğine dair yazılar ( her ne kadar direk kıyaslanamasa da ) var . Istersen bir tane bulur eklerim . Hatta yine geçenlerde okuduğum bir yazıda , FF makinalarda artık rahatlıkla Medıum Format film kalitesinin yakalandığı belirtilmişti .

Bir tek kontrast konusunda digital sensorler geri kalıyor bildiğim kadarıyla ama onlara da PC müdahelesi ile neler yapılıyor biliyorsun .

Görüntü kalitesi derken , yuksek ISO için de ayrı bir kulvar açmak gerekir herhalde . Bugün bir dolu DSLR'de 800-1600 , hatta bazı üstadlarımızın kullandığı makinalarda ISO' 2500'lerde gürültü görmek mümkün değil .
Ben 400 ASA film kullandığımda , baskıda 1 metre uzaktan greni görmemek için kör olmak gerekirdi .

#paperman' tarafından 15.03.2010 02:30:32 tarihinde düzenlendi.

 

Tarih: 15 Mart 2010, 02:23 - İp: 96.***.**4.180
antika
antika (üye)
İstanbul / Meraklı

http://kenrockwell.com/trips/2010-02-rt-66/16.htm

Doğrudan kıyaslama var, sondan 6. ve 7. resimler.

Yüksek ISO ve gren olayında tabiiki dijital daha iyi. Ama gren işin çok ufak bir kısmı. Tonlama ve renklerde film çok daha iyi ve benim için tonlama ve renkler daha önemli. Bir de şu ayrımı yapmak lazım, filmde gren olur, dijitalde gürültü, ikisi farklı şeyler.

Diğer bir konu, bugünkü filmlerin, banyo malzemesinin ve baskısının 20 öncekine göre çok daha iyi olması.. Velvia, Provia, Superia vs. ve bunların banyo teknikleri ve kimyasalları 70'lerin, 80'lerin çok ötesinde.

Ve tabiiki baskı. Bence o XD ile çektiğiniz fotografın negatifi duruyorsa Noritsu Koki veya Fuji Frontera'dan bir geçirin isterseniz. 70'lerde 80'lerde kullanılan renkli film ve baskının dayanıksızdı, bu sorun 90larda hallolmuş anlaşılan, 90'larda çekilen fotolarda solma görmedim henüz. Muhtemeeln sizin beğenmediğiniz o resmi bir de aradan geçen yıllar hırpalamış olabilir.

Bu arada filmin çözünürlüğü ISO düştükçe artar, ISO yükseldikçe düşer. Düşük çözürnürlüğü "gren" olarak görürüz. Dijitalde cözünürlük sabittir ama grenden çok daha çirkin gürültü çıkar karşımıza.

Fuji Velvia 50'nin çözünürlüğü 160 satır/mm. Dijital sinyal işlemeyle uğraşmış olanlar bilirler, analog bir sinyali sayısala dönüştürürken, analog sinyal frekansının en az iki katına çıkmak gerekir ( teknik tabirle Nyquist frekansı ), yani Velvia'yı taramak için 320 satır/mm'den taranması gerekir. Bunun anlamı 36x24'lük film karesinde ( 36x320 x 24x320 ) 88MPlik bir çözünürlüktür, hem de bayer filtresi kullanmadan, sadece yatay veya dikey değil bütün yönlere aymı spatial frekansı sergileyerek . Dijital fotograf makinasının aynı işi yapabilmesi için 88x3MP'lik sensörünün olması gerekir. Vah vah vah... Tama telaş yapmayın, muhtemelen lensinizin çözürnürlüğü çok daha önce havlu atacaktır.

Bir olay daha var : Bildiğiniz kırmızı kola şişesini fotografını çekin, sonrada resmi ekranda görünütülerken, esas kola şişesinin de ekranın önüne koyun, bakın bakalım "kırmızı" olayı ne kadar başarılı. (tüyo: patetik durumunuzu biraz olsun rahata erdirmek için LCD'de deneme yapmayın bile, adam gibi CRT'de deneyin)

Ben sonuçları bizzat gördüm, Fuji Superia 100 (negatif film) benim DSLRımdan çok daha güzel tonlar ve renkler veriyor. (Adam gibi bir stüdyoda banyo ettirilip taranması suretiyle )


#antika' tarafından 15.03.2010 13:22:42 tarihinde düzenlendi.

 

Tarih: 15 Mart 2010, 10:56 - İp: 88.***.**3.107
t_yaman
t_yaman (üye)
İzmir / Amatör

Uzunca bir süre hem dijital hemde filmli makinemle çekim yaptım. Kompakt bir makine dışında dijitalleri sattım, şu anda sadece filmli makinemle çekim yapıyorum (Pentax MZ-5N). Çekim sürecinden, çıkan sonuca kadar herşeyden fazlasıyla memnunum. Grendir, yüksek çözünürlüktür beni hiç ilgilendirmiyor, çıkan fotoğraflara baktığımda, filmli makineyle çekilmiş fotoğraflar çok daha fazla hoşuma gidiyor. Ben konuya önyargılı da bakıyor olabilirim diyordum ama fotoğrafçılıktan hiç anlamayan kardeşim de filmli ile çekilmiş fotoğrafları görüp de "Abi sen bunlara ne müdahelesi yapıyorsun, çok hoş olmuş" deyince, bu fikrimde çok da önyargılı olmadığım sonucunu çıkardım.

Tabi "dijital makineler kötüdür, filmli makineler iyidir" gibi bir sonuca varmıyorum, elbette dijital makineler çok kullanışlı ve elbette çok iyi fotoğraf veriyorlar ancak benim kişisel zevkime filmli makine ile çekim çok daha uygun. En azından şimdilik.

 

Tarih: 15 Mart 2010, 12:09 - İp: 78.***.**4.156
antika
antika (üye)
İstanbul / Meraklı

T_yaman,

Tam yerine parmak basmışsın. Fotograftan, özellikle de alet edevattan hiç anlamayan eşim de benzer yorumları yapıyor. Annem ve kayınvalidem de durum daha da öteye gidiyor, onlar dijitalle mi yoksa filmle mi çektiğimi bilmiyorlar ama filmle çekilmiş pozlara daha çok meylediyorlar.

Yukarida bahsi geçen yakınlarımın en çok hoşuna giden olaysa düzenli olarak her makara bitişinde baskı alınması. Dijital çekimlerin basılı haline ulaşmak için yaklaşık 1 sene kafamı ütülemek zorunda kalmışlardı.

Gren denen şey aslında filme "resim" havası veriyor, gözü o kadar rahatsız etmiyor. Hani sırf çıtırtısı yüzünden plak dinleyen insanlardan değilim ama resimde bu iş böyle işte.

 

Tarih: 15 Mart 2010, 12:38 - İp: 88.***.**3.107
kurab_canavari
kurab_canavari (üye)
Aydın / Amatör

ng 1888 dvdlerindeki örnkelerden buraya koymamı istermisiniz?
belki örnekler üzerinden birşeyler söyleyebilirsiniz.

tartışmaya körükle gitmek değil, sadece alternatif sunuyorum.

 

Tarih: 15 Mart 2010, 13:29 - İp: 88.***.**6.75
antika
antika (üye)
İstanbul / Meraklı

Birden farkettim, çok fazla traş kesmişim, doğrudan filmle çekilmiş bir iki pozu buraya aktarayım, gözleriniz karar versin ( forumun analog bölümünde paylaşmıştım bu pozları http://forum.netfotograf.com/fotograf_makinesi.asp?msg_id=37846) :

Bu pozu eski bir XD7 kullanıcısına ithaf etmek istiyorum. Çünkü bu poz 1977 model Minolta XG2 ve ondan daha eski MC 28mm F.28 lensle yaklaşık 1 sene önce çekildi (Kodak gold 100):



Bu da Minolta 404si ile 2009 yazında çekildi (Fuji Superia):



Orjinali 6MP olan resimlerin 1/3 oranında küçültülmüş halleri. Bu boyutta gren gözükmüyor, gözükse de ne gam. Siz esas şu ton geçişlerine, renklere bakın.


#antika' tarafından 15.03.2010 13:43:08 tarihinde düzenlendi.

 

Tarih: 15 Mart 2010, 13:40 - İp: 88.***.**3.107
t_yaman
t_yaman (üye)
İzmir / Amatör

Gren denen şey aslında filme "resim" havası veriyor, gözü o kadar rahatsız etmiyor. Hani sırf çıtırtısı yüzünden plak dinleyen insanlardan değilim ama resimde bu iş böyle işte.

Katılıyorum






#t_yaman' tarafından 15.03.2010 17:31:28 tarihinde düzenlendi.

 

Tarih: 15 Mart 2010, 17:27 - İp: 78.***.**4.156
paperman
paperman (üye)
Yurtdışı / Amatör

Remi , ben isterim bir şeyler yüklemeni ama 1024 veya 1280 pixelde ne kadarını görürüz bilmiyorum . Ama işin zor tarafını bitirip hazır indirdiysen bir şeyler , yükle biraz yaban hayat fotoları filan ( şöyle greni bol olsun )

Antika & t-yaman ... sizin eklediğiniz fotoğraflara gelince - öncelikle Allah bağışlasın ( sizinse ) , çocuklar çok tatlı .

PC ekranında dediğim gibi taş çatlasa 1280 x 800 gibi yani 1 Mp'lik bir kalite görebiliyoruz ( sizinkiler 800x 530 filan yani 0.5 Mp ! ) - o sebeple eklediğiniz fotoğrafların kalitesini test etmenin doğru bir yolu değil . Renklere bak derseniz - o renkleri her DSLR ile yakalarsınız derim . Daha iyi olsa bile digital ekran ne aktarıyorsa onu görüyoruz zaten .

Kaldı ki anladığım kadarıyla çektiğiniz negatifleri taratıp digitale çeviriyorsunuz . Bunun , olan bir görüntüyü digital çekmekten ne gibi bir farkı kalıyor - ne kadar yüksek çözünürlükte scan ettiriirseniz ettirin. Filmin doğal renkleri , ton ve dinamik range avantajı nerede kaldı ? ( ki asıl avantaj da bu değil mi ? ) İşin içine elektronik girince kayıplar başlamıyor mu ?

Bir konuyu kabul etmem lazım . Benim baz aldığım , kendi yıllarımdaki filmler ve onlardan baskılar ( veya dergiler ) - 80'li yıllardan , biraz 90'lardan bahsediyorum . Görülebilir kalitenin bariz kötü olduğu yıllar . 2000'li yıllarda filmler nereye gelmiş - ne okudum ne araştırdım . Belli ki filmlerde de bariz ilerleme var .

Yine de .... Film , daha fazla detay,bilgi,çözünürlük taşıyor ve içindeki bilgi çok - tamam . Ama bu görüntüye dökülebilecek , baskıya yansıtılabilecek detaylar değil . Film kalitesi 100 Mp olsa da , kontrast oranı 1-10000 olsa da baskının (ekranın) limitleri neyse o kadarını görebilirsin . O da 300 dpi - hesaplanırsa 30x40 baskıda 17-18 Mp .

Filmin görüntüye dökülemeyen avantajları var ve realiteye dökülemediğinden bir işe yaramıyor . Öte yandan , ISO/ASA gibi dezavantajları aksine pratikte de görülebiliyor ve gereksiz engeller yaratıyor ( tartışmamız bu değil biliyorum ) .

Ben filmle çekmeyi klasik araba kullanmaya benzetiyorum . Verdiği zevk . normal araba kullanmanın belki 10 katı . Ama gideceğiniz yere 2-3 katı zamanda , 2-3 katı benzin harcayarak gidiyorsunuz .

 

Tarih: 15 Mart 2010, 19:44 - İp: 96.***.**4.180
glorfindel
glorfindel (üye)
İstanbul / Amatör

Herkes yazmış ben de duramadım..

Fotoğraf çekmeye (yalan olmasın) 11-12 yaşlarımdayken rahmetli pederin ilk makinesi olan orta format Adox Sport ile başladım. O makineyi bozduktan sonra yine rahmetlinin Porst FX4 makinesini kullanarak 35mm ile tanıştım. Gel zaman git zaman, kompakt bir dijitale geçtiğim zaman yaşadığım keyfi anlatamam (Canon A95). Film alma derdi yok, çektim nasıl çıktı derdi yok, banyo ettirdim derdi yok, 36 poz çektim 6 tanesi berbat olmuş derdi yok... aaa, ne güzel, çekiyorum, bakıyorum, beğenmezsem bir daha çekiyorum, sonra evde photo printer ile beğendiğim 1-2 taneyi basıyorum. hard disklerim, CD'lerim, DVD'lerim hızla dolmaya başlıyor sonra. Baktım dijital kolay, e senelerce de SLR kullanmışım, gidip bir tane K100D satın aldım. 2 sene onu kullandım, yetmemeye başlayınca (niye yetmiyorsa) onu satıp 40D aldım. Kısa bir süre sonra eşim kullansın diye bir de 450D aldım... (E tabi yeni hard diskler de..)

Bir kaç ay önce farkettim ki fotoğraf çekmek beni yormaya başlamış. Bir dışarı çıkıyoruz 750 tane fotoğraf çekmişim (seviyorum ya, hepsi RAW tabii). Eve gel, RAW'ları işle, bak sonra toplam 30 tane güzel fotoğraf. Gerisini de silmeye kıyamıyorum, hoooop hard diske...

Neyse baktım olmayacak, K100D kullandığım dönemde ortak lens kullansın diye ikinci el aldığım bir Pentax MZ-50 vardı. Taktım filmi (Kodak Color Plus 200) çıktım sokağa. Bir rulo çektim, banyo ettirdim, tarattım bastırdım. 30 tanesi mükemmel. Sonra biraz daha biraz daha.. E her ruloda ortalama 30 güzel foto var. E ben deli miyim 750 dijital foto ile cebelleşiyorum (e çekme o kadar o zaman demeyin, mümkün değil daha azı. dijital ya, bedava !..).

Neyse, uzatmayayım, sokak fotoğrafçılığında en büyük sıkıntı insanların suratına bazuka gibi aletleri dayamak ya malum, geçenlerde internetten yurtdışından bir adet Olympus Trip 35 sipariş ettim 25$'a. 4 rulo fotoğraf çektim 2 haftada. Son zamanlarda bu kadar keyifle çekim yapmamıştım. Çin malı Lucky SHD 100 siyah beyaz film kullandım. Dehşet.. (görüntü kalitesinden bahsetmiyorum.. türlü türlü tartışırız). Tertemiz fotolar. Hiç bir şekilde bir şeyi ile oynamadan süper bir kontrast.

Son bir not: banyo malzemeleri aldım, bir adet de scanner aldım. valla 750 RAW ile uğraşacağıma 2 rulo filmi yıkarım, tararım, 60 tane güzel fotoğrafım olur. 12 tane de haybeden çekmiş olurum.

Hee, gidip uzun boylu bir çekim yapacaksam, bir daha gitmeyeceğim, görmeyeceğim bir yere gideceksem elbette 40D de benimle gelir. Güneşli bir yerde 100 ISO, sonra gir mağaraya 3200 ISO, bunun da konforunu bir şeye değişmem.

Özeti, modern bir araba kullanıyorum ama rahmetli babamın 75 model Mercedes'ini de o kadar çok özlüyorum ki. Sanki hala hiç bir araba o kadar konforlu değilmiş gibi geliyor bana.. Bugün olsa gene keyifle kullanırım..

 

Tarih: 15 Mart 2010, 20:08 - İp: 217.***.**1.65