mete007
mete007 (üye)
Kocaeli / Doğa Fotoğrafçısı

Kadın Hakları

Senenin sadece bir günü, sanki mecburiyetmiş gibi söyleriz bu sözü.....

Herkesi, kadın haklarını senenin her gününde, aklımıza kazımaya çağırıyorum....

Hepimizin annesi, çoğunluğumuzun kızkardeşi, eşi vardır.... Daha duyarlı olalım

Saygılarımla......

Tarih: 24 Ocak 2006, 12:13 - İp: yok
thalassa
thalassa (üye)
İstanbul / Amatör

selamlar sn bitpire,
kadınların istekleri sunlar:

Bir erkek kadar özgür, ,seçilme hakkı ( ayak oyunları ile engellenmeden hani aba altından dur derler ya!)Evde , işte,yaşam alanının her cm sinde eşitlik istemekteler.

Mesela yarısı kadın bir parlamento fena olmazdı,hatta dünyamızda kadınların çoğunluğu her geçen gün artarken.
Gerçi yasal olarak bu haklar gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler de var ama , iş yaptırıma gelince iş zor tabii, işte bunu aşmak istiyorlar kadınlar fikrimce ve haklılar..

Ama bu savaşı verenlerle, isteyenler aynı fikirde ve bilinçte mi, bu kocaman bir soru işaretidir..

sevgiler


#thalassa' tarafyndan 01.02.2006 06:39:25 tarihinde düzenlendi.

 

Tarih: 1 Şubat 2006, 06:34 - İp: 85.***.**6.64
bitpire
bitpire (üye)
İstanbul / Amatör

Sn. Thalassa

Bu konuda da bildiğim kadarıyla belki 1-2 istisna olabilir ama çoğu ülkenin kanunlarında erkeklerin lehine bir ayrım yok.
Bunu kural haline getirmek yani "parlamentonun yarısı kadın yarısı erkek parlamenterlerden oluşur" gibi bir düşünce özgürlükleri daha fazla kısıtlamış olmaz mı? Şu anki özgür ortamda aday olmalarına ve hemcinslerine oy vermelerine engel bir durum yok. Üstelik dediğiniz gibi dünya üzerinde nüfus olarak da erkeklerden fazla olduklarına göre teorik olarak parlamentolarda çoğunluğu elde etme şansları da erkeklerden daha fazla. Bu durumda Parlamentonun yarısıyla sınırlamak kadınlara haksızlık olmaz mı?

 

Tarih: 1 Şubat 2006, 11:22 - İp: 213.***.**5.242
thalassa
thalassa (üye)
İstanbul / Amatör

selamlamlar ,

sn. Bitbire, ben zaten sınır koymadım olabilseydii demem bugüne kadar hiç olmadığındandır .Zaten belirttim, kanunen var olanın uygulamada olamıyorsa demekki bir engelleme vardır ama saydam ve görülmez olduğundan bir türlü gerçekleşemez.Zaten herşey yolunda olsaydı kadın hakları diye tabir olmazdı. Yani kadınlar da bu görünmez baskıya (da ) karşı haklarını korumak için hak arıyorlar.Ve eğer dikkat ederseniz en gelişmiş ülkelerin kadınları en fazla sesleri yükselenler oluyor.Biraz ilginç değil mi?

Görünmez baskılar yay gibidir herhangi bir hak diye ortaya çıkıveririler genelde..

sevgiler



 

Tarih: 1 Şubat 2006, 13:40 - İp: 81.***.**1.219
mete007
mete007 (üye)
Kocaeli / Doğa Fotoğrafçısı

Ne kadar yazıp çizsekde, az gelir bu konuyu anlatmaya......

Hele ben, konuyu kısa sözlerle açop ortadan kaybolduğum için......


Benim yaptığım işlerin içinde, en önemlisi çektiğim düğün fotoğraflarıyla bir nevi nikah şahidi olmamdır.....

Kuşkusuz, yaptığım en önemli iş budur.... Ve bu yaşımda binlerce çifti "Allah mesud etsin" sözlerimle uğurlamışımdır.....

Ve tarif bile edemiyorum...... Eşitlik.....vs kavramları.... tekyanlı olarak uygulamayı bırakalım diyerek....(asla nokta konmamalı) herkese Çok teşekkür....

 

Tarih: 2 Şubat 2006, 13:19 - İp: 85.***.**0.213
mete007
mete007 (üye)
Kocaeli / Doğa Fotoğrafçısı

Yazılarımı çok kısa tutmamı bağışlayın.....

Biz, erkekler..... Eşitlik gibi kavramları sadece işmize geldiği zaman kullanırız.... demek istemiştim.. (Söz meclisten dışarı)....

Bir hanım, 8 mart günü bu konuyu açarsa..... herhangi bir zamanda onları bu şekilde hatırlamamız eminimki onları sevindirecektir.....

saygılar..

 

Tarih: 2 Şubat 2006, 13:52 - İp: 81.***.**1.198
bitpire
bitpire (üye)
İstanbul / Amatör


İnsanın doğası farklılaşmayı gerektirir. Bu farklılaşmanın kriteri de sahip olduklarının fazlalığıdır. İnsan hep daha fazlasına sahip olmak ister. Daha fazlasına sahip olmak için de güç kullanarak kendinden zayıf olanı sömürür hatta öldürür. Ama düşünür de insanoğlu. Düşündükçe de sever, kızar, nefret eder, vicdan azabı duyar, üzülür, sevinir, eşitsizliklere, haksızlıklara sinirlenir, tartışır, çözüm arar. Ama o daha fazlasına sahip olma güdüsü yok mu? İşte sonunda hep o kazanır ve eşitlikler bozulur.

 

Tarih: 2 Şubat 2006, 16:06 - İp: 213.***.**5.242
n.baba
n.baba (üye)
Ankara / Amatör

Her insan deyil sevgili pitpire ve her zaman deyil.

 

Tarih: 2 Şubat 2006, 21:11 - İp: 85.***.**7.142
burkay
burkay (bilir kişi)
Ankara / Firma

Sevgili bitpire ,
Ya evli değilsin yada meydanı boş buldun savuruyorsun....
Şimdi yenge eline terliği alırda sana "Kadın Hakları aha işte burda diye... "O hakları savurursa görürüsün o hakların nerede olduğunu valla...

 

Tarih: 2 Şubat 2006, 21:36 - İp: 85.***.**1.97
bitpire
bitpire (üye)
İstanbul / Amatör

Elbette her insan değil n.baba. İstisnalardan bahsetmiyorum. Ama insanın fitratı eşitliğe uygun değil. Yeryüzüne geldiğinden beri savaşıyor insanoğlu ve ilelebet savaşacak. "Arkadaşlar savaşmayalım gelin eşit olalım" diyebilmiş mi kimse? Veya diyeni iplemiş mi insanoğlu? Kim kiminle eşit olabilmiş ki kadın erkekle eşit olsun.

Sevgili Burkay;

Benden önce sen savurmuştun. Ben de yazdıklarını okuyunca "güzel savurmuş ama kadın haklarının neler olduğu konusunda somut bir şey yazmamış bir sorayım bakayım dedim kadın hakları nelerdir " diye. Soruma senden cevap gelmeyince de meydanı boş bulup ben savurmaya başladım.

Burkay aslında harika bir noktaya getirmişsin tartışmayı. Hani "ainesi iştir kişinin lafa bakılmaz" diye çok doğru bir söz vardır. Burada "sen savurdun ben savurdum" tartışması yapacağımıza herkes somut olarak kendi evindeki eşitliklerin ne düzeyde olduğunu açıklasın. Ateşli kadın hakları savunucuları olarak sizlerin daha fazlasını yaptığına eminim ama naçizane bizim evde işler şöyle yürür.
10 yıllık evliyim. İkimiz de çalışıyoruz. Ev temizliğini beraber yaparız. Ütüyü genellikle ben yaparım. Akşam yemeğinden sonra mutfağı genellikle ben toparlarım. Yanlış anlaşılmasın. Böyle bir görev paylaşımı yapmadık aslında. Birbirimize iş yaptırmamak için kavga ederiz biz. O bana kıyamaz ben ona kıyamam. Yemek yapmasını da bilirim ama evlendikten sonra hemen hemen hiç yapmadım açıkçası. Eşimin eline su dökemem o konuda zaten. Yardım ederim ama. Çok hızlı ve çok ince soğan doğrarım mesela. Mutfak robotunu pek kullanmayız. Bir sürü hengame. Salata da bana aittir. Balığı da ben pişiririm. Alışverişi beraber yaparız. Boş vakitlerimizi de genellikle beraber değerlendiririz. Hafta sonları yürüyüş yaparız genellikle Bağdat Caddesi'nde. Sayemde o da balıkadam pardon balıkkadın oldu. Suyun altında da beraberiz yani. Pek çok ülke gezdik beraber. Hiç tartışmaz mıyız? Olur tabii nadiren. Ama 1 saatten fazla sürmez küskünlüğümüz. O da fitrat gereği

 

Tarih: 3 Şubat 2006, 11:47 - İp: 213.***.**5.242
applemac
applemac (üye)
Konya / Amatör

selam,

arkadaşlar Allah her iki cinsi de ayrı ayrı yaratmış.. zaten o yüzden iki ayrı cins deniliyor..Erkeği; güçlü, olaylardan daha az etkilenen, duygusallığı gerektiğinde bir kenara koyabilen, daha lider ruhlu, koruyucu olarak.. kadını ise; daha narin, daha duygusal, daha çok sevgi sunabilen, devamlı ilgi bekleyen fıtratlarda..

Her cins kendi üzerine düşen görevi karşısındakini severek ve onu düşünerek yaptıktan sonra kadın hakları gibi güçsüzlüğün yegane sembolü olan kelimeler kendiliğinden ortadan kalkacaktır..

önemli olan kimin ne yapması gerektiğini bilmesidir. çünkü her cinsin birbirine olan üstünlüğü vardır. İnsanların birbirini gerçek anlamda sevmesi bu tartışmaların kendiliğinden yitip gitmesine sebep olacaktır. ama materyalist toplumda sevgi ikinci hatta daha aşağı katlarda olduğu için bu tür kompleksler her zaman karşımıza çıkacaktır..

birbirimizi sevelim, sayalım..

sağlıcakla..

 

Tarih: 3 Şubat 2006, 12:19 - İp: 85.***.**8.62