azat
azat (üye)
Kütahya / Amatör

Filistin Kanayan Yaramız

FİLİSTİN'Lİ ÇOCUĞUN MEKTUBU

Bağışlayın beni!
Kenarlarında renkli çiçekler olan mektup kağıtlarına yazmak isterdim.
Kelebek kanatları boyamayı,
Kuşların ötüşünü dinlemeyi,
Hatta uçurtma uçurmayı da öğrenebilirdim.

Bağışlayın beni.
Top ateşleri, bomba gürültüleri arasında doğdum ben.
Yaşım 13.

Ninniler yerine, makinelilerin takırtılarıyla büyüdüm.
Renklerden ilk önce, kan kırmızısını tanıdım.
Çiçeklerden önce, ölülerin arasında dolandım.
Hiç saklambaç oynayamadım kelebeklerle.
Üç yaşımdayken, en büyük abimi,
sekizimdeyken, ortancayı kaybettim.

Babamı ellerini bağlayarak götürdüklerinde dokuzundaydım.
Gömdüğümüzde onumda.
Ablam 15'inde terk etti evi.
15'inde kızlar okula gider.
17'sinde dantel örer.
Çeyiz sandığı düzer.
Bizim burada 15'inde kızlar savaşa gider.

Seçme hakkı tanımaz zorbalar bir genç kız olsan bile sana.
Ya evinde oturup ölümü bekleyeceksin.
Ha bugün, ha yarın diye diye yaşarken öleceksin. Ya da?
Ölümlerin ateşinden sesleniyorum size duyuyor musunuz?
Filistin'im ben anlıyor musunuz?

Ama yine de yaşıyorum işte.
Çünkü kanlı topraklarda büyürken yaşamayı
Çiçek boyamayı değilse de, mezar taşlarında çiçek büyütmeyi
Kelebek kovalamayı değil ama, tüfek tutmayı öğrendik.
Sokak aralarında mermi kovanlarından oyuncak yaptık.
Patlamamış el bombaları topladık.
Mayınların üstünde sek sek oynadık.

Bu kadar nefret, bu kadar acı arasında yaşamayı
Karanlıklar arasından güneşe bakmayı becerdik.
Onun için kocaman ve karadır gözlerimiz.
Onun için hâlâ sımsıcaktır, düşmana taş atarken nasırlaşan minik ellerimiz.

Evimizi yıktılar dün.
Bir baştan bir başa mahallemizi yaktılar.
Mermi kovanlarıyla misket oynarken biz, üzerimize bombalar attılar.
Üç arkadaşım can verdi.
Üç küçük çocuk.
Bağışlayın beni, kurtaramadım!

Sarkmıştı omzumdan aşağı kanlı kolum, uzatamadım.
Elim düştü yere, kolum çaresiz!
Kanlarımız karıştı birbirine, arkadaşlarım sessiz.
İşte orada kankardeş olduk biz.
Gözlerim karardı önce.
Başım döndü.
Ama uyumak istemiyorum.
Uyursam arkadaşlarım bu dünyadan göçer diye korkuyorum.

Bağışlayın beni!
Tutamadım kendimi.
Yapıştırmadım alnıma, açık dursunlar diye gözbebeklerimi.
Kaybettim kan kardeşlerimi.
Yaşım 13.

Burada çocuklar çocuk olmaz.
Bebeler bile yaşamak için beşikten siper yapar.
Çünkü İsrail denilen zorbanın Amerikan bombaları,
beşiklere bile mezar kazar.
Ölümlerin içinden büyüyorum.
Minicik yüreğimle, ateşlerin arasından, öfkeyle geliyorum.
Dudaklarımdan dökülen özgürlük türkülerini duyuyor musunuz?
Filistin'im ben anlıyor musunuz?

Y. Sarpdere

Tarih: 28 Temmuz 2006, 12:17 - İp: 81.***.**7.24
azat
azat (üye)
Kütahya / Amatör

… siz bomba ve mermi seslerinden uyuyamazken
ben rahat yatağımda deliksiz uyku çekmekten utanıyorum

siz bu ümmetin şerefini korurken
ben sabah kalkıp hiç birşey olmamış gibi işime gitmekten utanıyorum

sizin namusunuz çiğnenirken ben erkek diye gezmekten utanıyorum…


Kardeşlerim Kardeşinşinizi affedermisiniz

Kardeşlerim diyorum zira Alemlerin Rabbi olan ALLAH(c.c)ın emri ile kardeş olduğumuza
biliyorum

ama birçok emri göz ardı ettiğimiz gibi bu emride elimizin tersiyle ittiğimiz içindirki

tükürsek boğacağımız bir ülke tarafından sizler zulme uğruyorsunuz ve biz bunu sadece aciz birer insan olarak ya gözyaşı döküyoruz yada zalimlere beddua ediyoruz

utanıyorum

sizin çocuklarınız bombalarla parçalanıp toza toprağa bulanırken
ben 4 yaşımdaki kızıma sarılıp öpmekten utanç duyuyorum

siz yarı aç yarı tok yaşarken sofraya oturup karnımı doyurmaktan utanıyorum

siz bomba ve mermi seslerinden uyuyamazken
ben rahat yatağımda deliksiz uyku çekmekten utanıyorum

siz bu ümmetin şerefini korurken
ben sabah kalkıp hiç birşey olmamış gibi işime gitmekten utanıyorum

sizin namusunuz çiğnenirken ben erkek diye gezmekten utanıyorum

ama vallahi sizi seviyorum
sizi kardeşlerim gibi seviyorum
size değen her darbe bana değmiş gibi canım yanıyor
ama yanınızda değilim
sadece dualarımla ve yüreğimle yanınızdayım

ben size kardeş diyorum ama
siz beni kardeş olarak kabul edermisiniz
sizin yanınızda olmayan bu acizi kardeş kabul edermisiniz

affedermisiniz beni
kollarımı açsam kardeşim diye sarılırmısınız

YA RABBİ şahit ol ben kardeşlerimi seviyor onlarla yürekten bir arada olmayı arzuluyorum

onların yüreklerinden korkuyu al

onlara direnme gücü ver

verki ümmetin şerefini ayaklar altında kalmaktan kurtarsınlar

ve bizede onlar kadar yürek ver

direnin kardeşlerim
direninki bizede örnek olun

Mazlumların RABBİ olan ALLAH(c.c) sizlerin yar ve yardımcısı olsun

 

Tarih: 18 Ağustos 2006, 11:11 - İp: 81.***.**7.24
azat
azat (üye)
Kütahya / Amatör

KİM DEMİŞ, MEKTUPLAR HEP HÜZÜN TAŞIR DİYE

Evet, kim demiş mektuplar hep hüzün taşır, hasret kokar diye? İşte sizlere denizler kadar engin ve güneşin sıcaklığı kadar sıcak UMUDun, UMUDumun mektubu…


Bağışlayın beni her şeyden önce bu mektubu siyah bir zemine yazdığım, tüm bu kelimeleri siyaha buladığım için. Aslında her biri gelecek güzel günlerin muştusunu içlerinde barındırır.
Şimdi Ey Kutlu, şehidimin kanıyla kırmızıya boyanmış bayrak, bayrağım altındaki benim kardeşim, benim insanım, Selam olsun Sana! Selam olsun umut kokan Geleceğimize ve Yarınlarımıza inşaALLAH!
Ey gencecik evladını toprağın bağrına bırakan anam; hayallerini, özenle hazırladığı çeyiziyle birlikte beton mezarlara gömen ablam, kurşunlara kendini siper ederken aklına ne anası ne babası ne de yâri gelmeyen, Davam deyip ilerleyen abim ve de gece olup da başını o sert, ölüleri bile ürperten soğuk zemine uzattığında yatmak için, annesine “ Anne, babam ne zaman geri gelecek?” diye endişeli bakışlarla soru soran kardeşim sana da selam olsun!
Hepiniz bilesiniz ki acınız acımızdır! Sizin oralara güneş tekrar doğana kadar bizler de kendimizi karanlığa hapsediyoruz. Sizler de rahat nefes alana kadar bizler de aldığımız her nefesi birer işkence gibi içimize çekeceğimize and içiyoruz. Ve her secdeye varışımızda peşi sıra evrendeki o ilahi duaya kulak verip sizler için, insanoğlu için AMİNlerimizi sıralıyoruz.
Ufak kardeşim televizyonda minik, daha emziği ağzında cansız bedenleri, şehitlerimizi, meleklerimizi gördüğünden beri bana “Abla, bu bebekler çok mu yaramazlık yapmışlar?” diye sorar oldu. Şimdi ben de her yastığa başımı uzatışımda, verilmemiş hesapların korkusuyla titrerken ALLAH’ ım diyorum, “Bu bebekler çok mu yaramazlık yapmışlar? Kim bu nefret tohumlarını bu minicik bedenlere püskürten? Kim?” diye soruyorum…
KİM? KİM? KİM? KİM?
O şehirde şimdi her şey düşmüş, her şey ölmüş olabilir, keskin bir koku, ölümün kokusu genizleri yakabilir, oluşan kandan kırmızı tablo tüyleri ürpertebilir belki bir daha sokaklarında gülüşleri yankılanan mavi gözlü çocuğun sesi de duyulmayabilir…Ama biz yeniden, bir kere daha sığınıp O’ na(C.C), bu küllerden yeni bir hayat, yeni bir yaşam meydana getirebileceğimizi de biliyoruz O’ nun(C.C) yardımıyla.
Ve sizlerden kilometrelerce ötede de olsak, açıp ellerimizi tek yürek halinde…O’ na(C.C) sadece O’ na(C.C) bir yakarış oluyoruz o anda ve ekliyoruz ardı sıra:

“ Allah’ ım Sen, onlara yıkık şehirler değil, cennet bahçeleri göster. Top sesleriyle kulaklarını sağır etme; onlara tıpkı eski günlerdeki gibi, baharı soludukları anlardaki gibi uhrevi nidalar duyur. Burunlarına keskin, ölmüş bir şehrin kokusu gelmesin de cennet güllerinin, misk-i amber kokularını yolla.”

Şimdi yüreğim sızlıyor ya…Bırakın sızlasın, kimseler dokunmasın yarama, dokunmasınlar yaramıza…Çünkü bizler yüreğimiz sızlasa da, her nefes alışımızda nefesimiz boğazımızda düğümlense de, gözlerimiz dolsa da, her şeyi, tüm engelleri ellerimizin tersiyle itip ve de çıkıp Vefasız, Acımasız Dünya’ nın karşısına:

Merak etme yüreğim ötelerde baharlar vardır. Bosna’ da, Kosova’ da olduğu gibi bir gün Filistin’ e, Lübnan’ a, Çeçenya’ ya da uğrayacak inşaALLAH barışın o, bütün doğayı kıskandıran haki rengi.
Tıpkı BİLGE KRAL’ ın dediği gibi:

“ Bu günleri gösteren Yüce Allah’ a hamd ediyorum. Tarihi kanımızla yazdık. Düşmanlarımız mert değildi. Alçakça katliam yaptılar. Tüm bunlara rağmen çok şükür ayaktayız. Şehitlerimizi rahmetle anıyoruz.”

Denilecek günler yakındır inşaALLAH…
Sakın Unutma Bebeğim, Unutma Kardeşim, Unutma Yüreğim…
ÖTELERDE İNŞAALLAH BAHARLAR VARDIR…

 

Tarih: 23 Ağustos 2006, 11:57 - İp: 81.***.**7.24
ad devrim
ad devrim (üye)
İstanbul / Amatör

Merhabalar azat.

Bu yazdıkların sana mı ait? Başka bir sitede rastladım. Belki orada yazan da sen olabilirsin. Eğer değilse yazanın ismini yazıların altına iliştirmen daha doğru olacaktır.




#ad devrim' tarafyndan 23.08.2006 12:18:35 tarihinde düzenlendi.

 

Tarih: 23 Ağustos 2006, 12:08 - İp: 85.***.**3.253
azat
azat (üye)
Kütahya / Amatör

sayın ad devrim kardeşim bu yazdıklarımın bir kısmı bana bir kısmı bir arkadaşa ait. ben yazsam yada bir başkası ne farkeder ki. burdaki amaç filistin ve lübnandaki olaylara tepki göstermek. sonuçta bu acı bütün insanlık aleminin acısı. amaç azda olsa o kafirlere tepki göstermek. şu durumda elimizden gelen sadece bu.

o filistinli kız çocuğunun haykırışı ciğerimi dağlıyor. bende babayım benimde çocuklarım var. ALLAH bütün mazlumların yardımcısı olsun. zulmeden bütün insanların ALLAH belasını versin diyorum.

 

Tarih: 24 Ağustos 2006, 12:26 - İp: 81.***.**7.24
ad devrim
ad devrim (üye)
İstanbul / Amatör

Duyarlılığına saygı duyuyorum.

Şu kafir sözcüğüne ben de aynı duyarlılığı gösteriyorum. Kafir Tanrıya inanmayan anlamına gelir. Ve herhangi bir dine inanan kişiler tarafından alçaltıcı bir üslup ile kullanılır. Dininize edilen küfür size ne denli dokunuyorsa ne kadar yanlışsa, başkalarının dinsizliğine edilen küfür de o denli yanlıştır.

Dininize hoşgörü istiyorsanız önce bu kafir sözcüğünü kullanmaktan sakınmanız gerekiyor.

Bir bilseniz dünyada, hangi sokak köşelerinde ne zulümler yapılmakta. Tıpkı onların nedeni gibi Filistinde, Lübnan'da yaşananların sebebi de inanç değil, din değil, ekonomidir. İnanç ayrılıkları bir bahanedir sadece. Daha önce de belirttiğim gibi, bu inanç ayrılıkları, ırk ayrılıkları, kavim ayrılıkları olmaz ise, silah tüccarlarına silah satacak bahane de ortadan kalkmş olur.

Sömürülen halkın kanını emenlerin niteliği kafirlik değil, paraya olan açlıklarıdır. Bu müslüman da olur, hıristiyan da olur, dinsiz de olur. Pek çok suçun temelinde para konusundaki adaletsizlik, çarpıklık vardır. Bakın Arabistan'da da krallar refah içinde yaşarken açlıktan kırılan, işsiz eğitimsiz insanlar sürüsüne berekettir. Yani bunun belli bir ideoloji ile, belli bir uygarlık ile ilgisi yoktur. Bu, şu an dünyanın her bir yanını sarmalamış bir ekonomik sistemin sonucudur. O nedenle dinli, dinsiz, müslüman, hıristiyan, herkesin bunu görmesi ve asıl karşısında durması gereken bu sistemi iyi bilmesi gerekir.

#ad devrim' tarafyndan 24.08.2006 12:55:32 tarihinde düzenlendi.

 

Tarih: 24 Ağustos 2006, 12:50 - İp: 85.***.**2.150
azat
azat (üye)
Kütahya / Amatör

kafir diyorum evet nedeni ise hiç bir dinde bu denli zulum yoktur kan yoktur. gerçekten hak yada batıl herhangi bir dinde insanları haksız yere öldürmek hele hele masum yavruları katletmek yoktur. filistin lübnan ve dünyanın bir çok yerinde katliam yapanların dinleri varsa bu katliamları yapmazlar yapamazlar illaki bizim dinimiz var diyorlarsa ben böyle bir dine saygı duymuyorum.
daha tüyü bitmemiş yavruların katledilmesinin dinle hiç bir bağlantısı yoktur. olamazda.
ALLAH diyen diller
ALLAH diye açılan ellere
ALLAH diye ağlayan gözlere
ALLAH diyenlere kurban olurum.
SİYONİSTLERİN VE BÜTÜN ZALİMLERİN ALLAH BELASINI VERSİN.

 

Tarih: 24 Ağustos 2006, 15:45 - İp: 81.***.**7.24
ad devrim
ad devrim (üye)
İstanbul / Amatör

Bakın azat bey, zulümün dinde olup olmayışı bambaşka bir konudur. Dilerseniz o konuyu özel olarak tartışabiliriz. Zulüm sadece insanların öldürülmesi değildir. Başka yaptırımlarla da kendisini gösterebilir.

Bugünkü savaş İsrail'in de içinde bulunduğu bir savaştır. Ve kendisine allahın partisi diyen bir örgüt din adına, Allah adına İsrail'li sivilleri öldürmektedir. Burada İsrail'de öldürülen kişilerin istatistiği katliamın daha küçük olduğunu belirlemez. Katliam katliamdır. Ve hiç kuşkunuz olmasın, o allahın partisi (Hizbullah) elinde gücü olsa çok daha büyük katliamlara girişecektir. Kendilerinin ne denli sivil halkı önemsediğini, sivilleri kalkan niyetine kullanmakla aşikar etmiştir. Bu örgütün parti programında İsrail'i denize dökeceğiz diye yazmaktadır.

İsrail bir devlettir. Ve iyi devlet diye bir şey yoktur. Devlet, her zaman kendi çıkarını düşünür. Eğer yok edilmekle açıkça tehdit ediliyorsa, ne pahasına olursa olsun bu tehditi yok edecektir. Bu doğru bir tutum mudur? Elbette değildir. Ve İsrail' de pek çok devlet gibi aynı yanlışı yapmaktadır. Orduların askeri sratejileri vardır. Bu stratejilerin içeriğinin ne olduğunu kimse bilemez. Ancak gerektiği zaman düşman ülkenin sivil halkı gözden çıkartılır. Bu her zaman böyle olmuştur.

Mazlum olan devletler değil, halktır. Ve iki tarafın haklı da mazlumdur. Sadece Filistin ve Lübnan'nın halkı değil.

Şimdi dersinizki, "Hizbullah'ın yaptığının dinle bir ilgisi yok."

Ben de size derimki, "hayır, var." Sizin yok değişiniz ve benim var değişim tamamen dinleri yorumlayış biçimimizden ileri gelmekte. Benim için Müslümanlık bir devlet dini olarak ortaya çıkmıştır. Ve Tanrı ile kul arasında değildir. Kuran'da bariz bir biçimde toplum hayatını düzenlemeye yönelik maddeler vardır; yani siyasi maddeler. Örneğin işlenen suçlara karşı verilmesi gereken cezalar detayları ile kuran'da mevcuttur. Eğerki bir kulun başka bir kula vereceği ceza kuran'da belirtilmişse, nasıl din Tanrı ile kul arasındadır diyebiliriz. Diyemeyiz. Benim için inançlı olmak, şeriatçı olmayı gerektirir. Bu benim değiştirilmemiş Kuran'dan çıkardığım sonuçtur. Ancak insanlar bugünkü toplumsal şarlandırmalar yüzünden bu denli katı bir tutum sergileyememektedirler. Bu durum kişiyi bir çelişki yumağı haline getirir.

Şimdi sivil halkı öldürmek katliamdır da, hırsızın elinin kesilmesi, ya da başını örtmeyen kadının cezalandırılışı, evlenmeden ilişkiye girmiş bireylerin taşlanması katliam değil midir? İslam ülkeleri katliamı zaten kendi insanına yapıyor. Kimse gelip öldürmese dahi o kendi insanını vahşice öldürüyor. Elbette bu İsrail'in yaptığını meşru göstermez. Ancak dikkat çekmek istediğim nokta katliamı kendi insanına yapan bir zihniyetin, "katliam, katliam," diye inlemesinin anlamsızlığıdır. Ne demek isterler yani; "sadece ben kendi insanıma işkence yaparım başkası yapamaz." Ayrıca islam ortaya çıktığı dönemlerde kölelik kurumunu ortadan kaldırmamıştır. Savaşta elde edilen esirler köle olarak kullanılmaktadır. Şimdi bu nedir? Adalet mi? Eşitlik mi? Bence bir katliam. Açıkçası islam dini köleliği temelinden kaldırmamış ancak onlara yani haklar tanımıştır. Sivilleri öldürmek eğer adaletsizlikse bir de bunları göz önüne alın bakalım. Daha ne adaletsizlikler çıkıyor ortaya. Bunları deşmek isterseniz detayları ile yazmaya hazırım.

Elbette dinin önemli misyonları vardır. İnsana ayakta durabilme gücü verir din. İnsanlar içinden çıkamadıkları sorularda o sihirli sözcüğe, Tanrı'ya sığınırlar. Eğer böyle bir kavram olmasa idi, ki bu mümkün değildir, insanların büyük çoğunluğu intihar etmeyi seçeceklerdi. Ancak benim için insanın bir yalan üzerine kurulmuş yaşamı ölümün farklı bir biçimidir.

Özetle ideolojileri, o ideolojiyi sömürenler üzerinden yargılayamazsınız. Eğer bu tutumu gösterecek olursanız en büyük zararı islam dini görecektir. Bu dinin hukuka yön verdiği ülkelerde kadınlar başı açık sokağa çıkamıyor. Sokaklar hırsızlığı yüzünden eli kesilmiş insanlarla dolu. Tecavüze uğrayan kadınlar iffetini ko

 

Tarih: 24 Ağustos 2006, 16:53 - İp: 85.***.**2.150
azat
azat (üye)
Kütahya / Amatör

sayın ad devrim kardeşim söylediklerinizin bir kısmına katılıyorum bir kısmının şiddetle karşısındayım. öncelikle bir KURAN hakkında değiştirilmemiş KURAN tabirini kullanmışsınız. KURAN zaten değiştirilemez ki ALLAH katında korunmuş bir kitap. ALLAH' u TEALA kıyamete kadar koruyacağının garantisini zaten bize veriyor. öyle bir tabir kullanmışsınız ki iki çeşit KURAN var haşa biri değiştirilmiş biri değiştirilmemiş. bence sizinde KURAN la ilgili biraz daha bir şeyler öğrenmeniz elzem.
İSLAM el kesiyor kadınları başlarını örtmedikleri için cezalandırıyor demişsiniz. İSLAM tarihini şöyle bir okuyup gözden geçirin kaç el kesme kaç idam cezası var bir bakın lütfen. İSLAM kadınları başlarını örtmediği için cezalandırıyor dediniz ne yazıkki bu günkü sistem kadınları saçlarını kapattığı için cezalandırıyor.
YAHUDİLERİN kendilerine kutsal kitaplarından bir kaç bölüm yazıyorum size.
1- Yeryüzündeki bütün insanların (yahudiler hariç) insanların kanları yahudilere helaldir.yeryüzünde hiç bir insan kalmayıncaya kadar başlarını koparıp kanlarını içmek yahudilerin ana hededeflerindendir.
1 - Yerüyüzündeki bütün insanlar yahudilerin köleleridir.
aklımda kalanları bunlar şu anda.
İslam dini hiç bir zaman insanlara zülum etmemiştir etmezde. İslam RAHMET ve MERHAMET dinidir. Bahsettiğiniz el kesme öldürme olaylarıda çok nadir bir şekilde görülmüştür. İslam adalet dinidir. Yapılan yanlışlar mutlaka vardır. Fakat bunu İslama maletmemiz çok yanlıştır. Bir takım kendini bilmez insanlır İslama adına yaptığı yanlışlar hiç bir zaman İslamı bağlamaz bağlamamalı.
Felsefe demişsiniz evet felsefe okudum. Muhyiddin-i Arabi okudum Eflatun okudum. O zamanki söylediğim kafam karışıyor sözü yanlıştı haklısınız okumalıyım bilmeliyim.
Sivil halkı kalkan niyetine kullanmak tabiride çok yanlış, düşünün gözünüzün önünde ALLAH korusun eviniz yıkılıyor, eşinize tacizde bulunuluyor yada bacınıza yada kızınıza veya tecavüz ediliyor soruyorum size siz bu durumda napardınız. İslam hiç bir zaman kadına tecavüz yada tacizde bulunmamıştır. Hatta feth ettiği yerdeki insanların dini inancına bile dokunmamış onları özgür bırakmıştır.
Ceza konusunun en büyük özelliği de caydırıcı olmasıdır. Memleketimizde verilen cezalara ve sonuclara tarafsız bir şekilde bakmanızı tavsiye ederim. Bir insan adam öldürüyor hırsızlık yapıyor bir kadına tecavüz ediyor vs. bunlara karşı verilen cezalar o kadar komikki. Cezaevlerimiz bir boşalıyor bir doluyor bu sayede. demek istediğim verilen cezaların hiç bir caydırıcı özelliği yok.
Kitapların arasında zaman geçirilmemişse o inanca saygı duymam? kitapların arasında zaman geçirmediğimi nerden biliyorsunuz. belki sizin kadar profesyonelce cümle kuramıyorum ama sizi temin ederim belki sizin okuduğunuzdan daha fazla kitap okuyor ve araştırıyorum. ana kaynak benim için her zaman KURAN -I KERİMDİR bunuda belirteyim.
sizden ricam filistin ve israili aynı kefeye koymamanız. israilin büyük israil imparatorluğu hedefinin içinde ülkemizin bir bölümüde yer alıyor bunuda hatırlatırım size. oda nerden çıktı diye soracak olursanız buyrun araştırın masonların yahudilerin kitaplarını.
DİN hak yada batıl her insanın içinde kalbinde var. RABBİME şükürler olsun beni HAK olan bir dinle İSLAMLA ödüllendirdi. şunuda söylemeden geçmek istemiyorum. kişi önce insan olabilmeli insani özellikleri taşamalı. bu ister müslüman ister hristiyan ister budist saygı duyarım.
israil bulunduğu yere nasıl geldi nasıl devlet oldu sonrasında neler yaptı bunlarıda okuyup araştırmanızı tavsiye ederim.
Daha anlatacak yazacak çok şey var bunu birebir sizinle konuşmak isterim.
yineliyorum. ALLAH, İNSANLIĞA ZULÜM EDEN BÜTÜN SİYONİSTLERİN VE ZALİMLERİN BELASINI VERSİN.

#azat' tarafyndan 25.08.2006 11:37:22 tarihinde düzenlendi.

 

Tarih: 25 Ağustos 2006, 09:48 - İp: 81.***.**7.24
ad devrim
ad devrim (üye)
İstanbul / Amatör

Tekrar merhabalar azat bey.

Kuran, kimi müslümanlar tarafından değiştirilmemiş bir kitap olarak nitelendirilir, kimilerince değiştirilmiş. Ben burada kuran'ın değiştirilmediğini iddia eden müslümanların bakış açısından meseleye yorum getirdiğim içim değiştirilmemiş kelimesi ile vurgu yaptım. Anlayacağınız Kuran'ın değiştirildiğini düşünen müslümanlar da mevcuttur. Ancak inanmayan bir insanın Kuran'ın değiştirilmediğini düşünmesi için somut bir neden gösterebilir misiniz bana? Siz Allah'ın bu garantiyi verdiğini dile getirmişsiniz. Ancak inanmayan bir kimse için Allah yoktur. Dolayısıyla garanti de yoktur.

Ben Kuran'ı ezberlemesem de okumuş bir insanım. Hatta onu yorumlayan ilahiyatçıların kitaplarını da okudum. O yüzden kendimde insanları kırmadan din üstüne eleştiri yapabilme hakkını görüyorum. Ancak siz ben de okurum dedikten sonra kaynak kitap benim için Kuran'dır derseniz çelişkili bir cümle kurmuş olursunuz. Çünkü bir şeyi sürekli kaynak, doğru olarak temel alırsanız, okuduğunuz diğer kitapların size fazla bir şey katmayacağını söyleyeyim.

İslam tarihinin içine bu bugün şeriatla yönetilen arap ülkelerinin tarihi de girer. Ve bu arap ülkeleri hiç kuşku yokturki, insanına bahsettiğim zulümleri, katliamları yapmaktadır. Yani hiç mi gazeteleri açıp okumuyorsunuz? Orada insanların işledikleri suçun cezası bellidir. Bir insan hırsızlık yapmış ise, evlilik dışı cinsel ilişkide bulunmuşsa bunların cezaları bellidir. Bu cezaların sıkça uygulanmayışı, suçların sıkça yakalanmayışı ile koşulludur. Yani kopuk ellerin sayısının azlığı, insafın çok olması ile ilgili değildir. Kaldıki bu infazların sayısı azımsanmayacak derecede fazladır. Siz hiç bu infazların görüntülerini seyrettiniz mi? Bir hayal edin. Sizi belinize kadar toprağa gömüyorlar. Kafanıza bir çuval geçiriyorlar. Ve çok dindar ülkenin çok dindar kalabalığı sizi taş yağmuruna tutuyor. Herhalde bunların arasında şeytan taşlayanlarda mevcuttur. İnsanlar idam edilirken kalabalık toplanıyor ve yine o çok dindar ülkenin çok dindar insanları film seyreder gibi ağzından salyalar saçarak, kudurmuş köpekler gibi bağırarak idamı seyrediyorlar. Bunlar katliamın, vahşetin alasıdır.

Ayrıca çok büyük bir hata yapmış ve benim örnek verdiğim İslam ülkelerine karşılık Türkiye'yi örnek göstermişsiniz. Bu konuyu tartışırsak konu uzar. Ancak şu kadarını söyleyeyim. Türkiye'de en azından kadınlar başı örtülü sokağa çıkabilmektedirler. Benim sözünü ettiğim islam ülkelerinde kadınların bu özgürlükleri de ellerinde alınmıştır.


Şimdi bir yanlış anlamaya sebep olmamak için şunu yinelemek istiyorum. Ben yahudilerin avukatı değilim. Onlar da sütten çıkmış ak kaşık değildir elbet. Bu nedenle bana onların kitaplarından örneklemeler vermenizin gereği yok. Ben onların kitabını da okudum. Ancak siz böyle bir örnekleme verirseniz ben de size Kuran'dan örnekler veririm.

Bakınız Tevbe suresinin bir ayetinde neler yazıyor: Puta tapanları bulduğunuz yerde öldürün. Onları yakalayıp hapsedin. Eğer tevbe eder, namaz kılar ve zekat verirlerse peşlerini bırakın.

Bu mudur şimdi başkasının inanışına saygı göstermek? Ayrıca Kuran'ın sayfalarında inanmayan veya farklı
inanışta olan insanlar sapıklıkla itham ediliyor. Müslümanlara sapıkları dost edinmeyin diye öğüt veriliyor. Bir Tanrı eğer meziyetleri üzerinde toplamış ise o Tanrı inanç farklılıkları yüzünden insanların arasına düşmanlık sokamaz. Sokuyorsa da benden saygı bekleyemez.

Bir başka Sure olan Nisa suresindeki bir ayette ise şunlar yazar: Allahın kimini kimine üstün kılmasından ötürü erkekler kadınlar üzerinde hakimdirler. Serkeşlik etmelerinden endişelendiğiniz kadınları uyarın, sonra yatağınızı ayırın, o da olmazsa dövün.

Bu mudur eşitlik. Üstelik kadını dövebilmenin yollarını Tanrı kendi sözleri ile açıyor. Ancak bakınız başka bir surede kadının erkeğe karşı takınması gereken tavırla ilgili neler yazıyor: Eğer kadın kocasının serkeşliğinden, aldırışsızlığından endişe ederse aralarında anlaşmaya çalışmalarında bir engel yoktu

 

Tarih: 25 Ağustos 2006, 11:40 - İp: 81.***.**6.36
azat
azat (üye)
Kütahya / Amatör

değerli açıklamalarınız için çok teşekkür ederim öncelikle.
1- müslüman değilim demişsiniz.ALLAH inancınızda mı yok peki, kusura bakmayın çok kişisel oldu.
2 - eğer ALLAH inancınız yoksa nasıl yaratıldığınızı hiç düşünmediniz mi? düşünü bir masa bir sandalye bile ustasız durup dururken oluşmuyor mutlaka bir ustası oluyor, yada gidip bir mobilya mağazasından satın alıyorsunuz. onunda mutlaka bir ustası oluyor. şunu demek istiyorum yeryüzündeki bütün canlılar YARATILMIŞTIR. yani şimdi şunumu diyelim her şey durup dururken meydana geldi. çok açık söylüyorum bu bana olağanüstü saçma geliyor.
amacım sizin inançsızlığınıza saygısızlık değil. tabi siz benim inancıma saygısızlık etmediğiniz sürece geçerli.
ayrıca örnek vermiş olduğunuz ayetler bulunduğu surelerin kaçıncı ayetleri bunlarıda yazarsanız sevinirim.
olaylara düz mantıkla bakıyorsunuz. bir kaç yanlış haraket görmüş yada duymuşsunuz onlara takılıp kalmışsınız.
KURANI KERİMİ HZ MUHAMMET MUSTAFA SAV. bulunduğu dönemin şartlarına göre yazmış demişsiniz. çok yanlış biliyorsunuz. KURANI KERİM İNSAN KELAMI değildir. illaki size göre öyleyse buyrun sizde KURANI KERİMİN BİR BENZERİNİ YAZIN.
israil in hamiliğini yapmıyorum demişsiniz. bazı cümleleriniz bunun tersini söylüyor. HİZBULLAH ı eleştirmişsiniz bol bol. israil adına hiç bir eleştiri görmedim. tamam meşruda görmüyorsunuz ama İSLAMA gösterdiğiniz tepkiyi israil ve taraftarlarına göstermiyorsunuz. buda apayrı bir tezat teşkil ediyor.
gene özel olacak ama nasıl yaratıldığınıza inanıyorsunuz. ne bileyim inanç konusundan baya uzaksınız anladığım kadarıyla. yada uzaklaştırılmışsınız bazı yanlış anlaşılmalar yüzünden.
sizi garanti veririm filistin lübnanın başına gelen olayların daha fazlası bizim ülkemizin başına gelecek.
bakalım o zaman ne yapacağız hep beraber.
ALLAH, İNSANLIĞA ZULÜM EDEN BÜTÜN SİYONİSTLERİN VE ZALİMLERİN BELASINI VERSİN

 

Tarih: 25 Ağustos 2006, 12:57 - İp: 81.***.**7.24