Kocaeli / Doğa Fotoğrafçısı
Ültimatom
öncelikle, söz meclisten taa dışarı demek suretiyle...
kimseler alınmasın diliyorum:...
“Ben ki Sultân-ı salâtîn-i zamân burhân-ı havâkîn-i âvân tâc-bahş-i husrevân-i cihân, zıll-ul lâh-i’l-melik-i’l-mennân Akdeniz’in ve Karadeniz’in ve Rumeli’nin ve Anadolu’nun ve Şâm ve Haleb ve Karamân ve Rûm’un ve vilâyet-i Dulkadîriyye'nin ve Diyâr-ı bekir'in ve Âzerbaycân ve Vân’ın ve Budin ve Tameşvar vilâyetlerinin ve Mısır’ın ve Mekke’nin ve Medîne’nin ve Kudüs’ün ve Halîl-ü’r Rahmân’ın, küllîyen diyâr-ı Arab’ın ve Yemen’in ve Bağdâd ve Basra ve Cezâyir vilâyetlerinin ve dahi nice memleketlerin ki âbâ-i kirâm ve ecdâd-ı i’zâmım –enarallâh ü berâhinehüm- kuvvet-i kahîre ile fetheyledikleri ve cenâb-ı celâlet-meâbım dahi tîğ-i âteş-bâr şemşîr-i zafer-nigârım ile fetheylediğim nice diyârın sultânı ve pâdişâhı hazret-i Sultân Bâyezîd oğlu Sultân Selîm Hân oğlu Sultân Süleymân Şâh Hân’ım*; sen ki Frençe vilâyetinin kralı Françesko’sun;
Sefîrimden aldığım mazharda, memleketinizde, dans nâmı altında, kadın erkek birbirine sarılmak su’retiyle, alâmeleinnas icrâ’-i luğbîyât yapılmakta olduğu mesmu’-ı şahânem olmuştur.
Hem hudûd olmaklığımız i’tibâriyle, işbu rezâletin memleketime de sirâyeti ihtimâli muvâcehesinde nâme-i hümâyûnumun yed'ine vüsûlünden i’tibâren işbu rezâlete hatîme verilmediği takdîrde ordu-yı hümâyûnumla bizzat gelüb işbu rezâleti men’e muktedirim.”
Açıklamalar: 1- Hammer târihinde, bu mektup üzerine, Fransa’da dansın tam yüz yıl yasak edildiği yazar.
* 2- Bu ünvan Kânûnî Sultan Süleymân Han'ın 1553’te Leh Kralına verilen Ahidnâme-i hümâyûnundan alınmıştır.
benden aktarması... 
Yurtdışı / Amatör
vaay giriş kısmına bakarmısın ? 
yorum yazmasam iyi olacak.kirletilmesin tertemiz , güzelim topic.
Ankara / Amatör
kurt kocayınca itin maskarası olurmuş derler ya. öyle bir şey.
Sivas / Amatör
Helal olsun be şimdide biz kapılarından avrupa birliği dileniyoruz ne halde geldi ülke bakarmısınız yazık.
Ankara / Amatör
neydik ne olduk
Kütahya / Amatör
Olan olmuş artık. Aynı kanuni gene bu fransuvayı esaretten kurtarmıştı.Gene aynı uzun başlıkla başlayan bir mektup yazar.Benki........Süleyman Şah Hanım, senki benden yardım dilenmektesin......
diye bir mektup yazar.Ve esaretten kurtarır fransızların kralını.Sonra onları avrupaya karşı korur kollar. Gelin görünki nankör fransızlar bu gün bize bunları yapar.
Ayrıca şunuda ilave edeyim.
Amerikadan haraç alan tek ülke osmanlıdır.
Cezayir dayısı Hasan Paşa amerikayı haraca bağlamıştır. O zaman Gene amerikanın yabancı bir dille yaptığı tek anlaşma imzalanır.anlaşma o kadar ağır bir dille yazılmıştırki meclislerinde okuyamazlar. onunda ifadeleri yaklaşık olarak şöyledir.
Benki Cezayir Dayısı......Hasan paşayım.Sizler okyanusta bir adada yaşayın amirikan halkısınız.
Gene Avustralyaya askeri yardımda yapmışız zamanında.
Neymişiz ama geçmiş artık bunlar.Bunlarla övünmeninde bir anlamı yok.
Bütün büyüklerin başına aynı şey gelecek.Dünyanin belkide en büyük medeniyetini kuran mısırlıların, perslerin, büyük romanın , inkaların, asteklerin, bizansın, osmanlının başına geldiği gibi. Dünün güneş batmayan imparaktorluğu bugün amerikanın kuyruğu oldu.
Dünün aya çıkan amerikasının bugün fotoğraf makinası firması bile kalmamak üzere. Japonlar karşısında elektronik devleri geriliyor. Otomotiv sektörü japonlara yalvardıktan sonra toparlandı.
İbni haldun tüm medeniyetlerin sinüs eğrisi gibi bir hayat sürecinin olduğunu ve birgün muhakkak yıkılacaklarını söyler.Doğru bir tespittir.
Manisa / Amatör
Tarihe bu günün gözüyle bakarsanız, o günün ortamını göz ardı ederseniz değerlendirme yanlışı olur. O zamanın yazı dili hele Dışişlerinde kullanılan dil özeldir, bu gün de öyledir.
Kocaeli / Doğa Fotoğrafçısı
Selam arkadaşlar...
işte, bu durumdayız..
Pazarbeyim.. haklısın, övüneceğimiz yere, ders almalıyız...
İbn-i Haldun'u da anmış olduk...
İstanbul / Amatör
yanılmıyorsam o adam bu sözleri duyunca dizlerinin bağı çözülüp yere düşüyordu...
Yusuf Yusuf olayları yani 
Sivas / Amatör
Herif fena tırsmıştır bunu okuyunca.
Ankara / Meraklı
Bugünkü düşmanlıklarıda zaten o tırsmaları nedeniyle oluyor.
Atatürk birleşmiş milletlere başvurmamış ve demiştirki eğer bizi davet ederlerse ve şartları bize uyarsa gireriz demiştir.Nihayetinde birleşmiş milletler başvumayan davet edilerek katılan tek ülkedir Türkiye.
Bugün ise AB nin kapısında kapıkulu olmuş ve sömürge gibi her işine karıştırmaktadır medeni? ülkeleri.
Ah rahmetli bir kalksada yattığı yerden elinde kızılcık sopası ülkeyi bu hale getirenleri bir kovalasa.