Türkiye Güney Kore Olmayacak

Birde bu bizim sanayiciler 'markalaşmak gerek' demiyorlarmı ifrit oluyorum. Yahu senin elinde milyonlarca, hatta milyarlarca doların var, mühendislerin fabrikaların var. Kime söylüyorsun bunu? Kime şikayet ediyorsun markalaşma olmuyor diye? Ben mi yapıcam markalaşmayı. Elalemin montaj hattı gibi çalışacağınıza yapsanıza yeni birşeyler. Çıkartsanıza dünyaca tanınacak bir markayı. Sorsan 'e Beko varya' derler. Kardeşim gözümle gördüm, Türkiyedekinin yarı fiyatına satıyor adam buz dolabını yurt dışında. Bu ne biçim markalaşma. Bizden alıp yurt dışı dampinglerini sübvanse ediyorlar, böyle bir saçmalık olurmu.

haber için tıklayın

Cinsel özgürlük içeri,
Dinsel özgürlük dışarı!
Üniversitelerimizin hali bu işte...

pazarbey pek hoşunuza gitmiş gibi bu uygulama...

Geçen günlerde bir arkadaşımla laflarken benzer bir bir şey söyledi.'Belediye otobüslerinde kadınlar ve erkekler için ayrı yerler olmalı hatta otobüsler ayrı olmalı,örneğin benim eşim rahatsız oluyor sıkışık otobüslerde'' gibi bir cümleydi.
'Allah sana akıl fikir versin' dedim,kestim.

Ne günlere kaldık diye de söylenip durdum.

evet harmancı hoşuma gitti. bizde olsa ne gürültü kopardı. Atila İlhanın dediği gibi bizde aydınlar bozar halk düzeltir. Maalesef bazı fikirleri o kadar körü körüne bir bağlılık varki kadınlar lehine olan böyle uygulamalara bile karşı konulabiliyor.

Bu uygulamanın kadınlar lehine olduğunu düşünmüyorum.
Nasıl bir lehineliktir ki bu?
Kadınlar otobüs ve metrolarda erkeklerden mi rahatsız oluyor?
Yoksa sadece kalabalıktan mı?
Tanıdığım kadınlara sordum bugün,kalabalıktan rahatsız olduklarını söylediler...
Erkeklerden değil...
Hem bu bazı fikirlere körü körüne bağlılık derken kast edilen 'bazı fikirler' ne ola ki?

Bunun rahatsızlıkla ilgisi yok harmancı. Koreliler metroda rahat vermiyormuş kadınlara.Onlarda napsın ayırmışlar. Allah muhafaza bizde böyle bir şey olsa aynı gün darbe olur.

Demek ki bizim insanımız daha bir medeni.Her sabah ve akşam metrodayım kimsenin kimseyi rahatsız ettiğine tanık olmadım.
Sosyolojik açıdan değerlendirilebilecek bir durumdan bahsederken,başka ülkeden örnekleyip ükemizde'darbe' ile birlikte anılması gereksiz diye düşünüyorum.

Selam...

#harmanci' tarafından 04.11.2007 16:28:36 tarihinde düzenlendi.

Hatırlayabildiğim kadarıyla yazıyorum....
Yani kelime hataları söylemler, tarihler ve kişilerdeki hataları (Çok büyük hatalar olmadığını düşünüyorum, kaba hatlarıyla anlattıklarım tamamen gerçek ya neyse)düzeltmek için bir zahmet araştırmayı da siz yapın artık...

Kurtuluş Savaşının en sıkıntılı günleridir... Düşman, K Ü T A H Y A 'yı filan almış A F Y O N' a müstahkem mevkii kurmuş neredeyse Polatlı yakınlarına dayanmıştır...Bu aralar ırzını namusunu pek merak ettiğimiz analarımıza bacılarımıza tecavüz ederek ilerlemektedir...

Bu sırada Gazi Mustafa KEMAL, bir yandan savaşla ilgilenmekte ve bir yandan da öğretmenleri toplayarak Milli Eğitim şurası benzeri bir toplantıda yapacağı konuşmayı hazırlamaktadır....

Savaştaki kritik anlar göz önüne alınarak, Paşa'ya toplantının ertelenmesini teklif ederler şöyle söyler...

"HAYIR TOPLANTI ERTELENMEYECEK, CEHALETLE SAVAŞ DÜŞMANLA SAVAŞTAN DAHA AZ ÖNEMLİ DEĞİL" der...

Toplantı yapılır Gazi Paşa konuşmasının sonuna yaklaşır ve yaveri gelerek kulağına eğilir, Paşam acele gelmeniz gerek cephe yarılmış...

Bu muazzam bir haberdir... Paşa bir saniyelik tereddütten sonra Yaverine döner... DUR ÇOCUK.. Der... DAHA ÖNEMLİ BİR İŞİM VAR...

Konuşmasını bitirir... Toplantıyı tertipleyen yöneticiyi çağırır... Kendisine hemen hemen şu kelimelerle teşekkür eder...

" TOPLANTI İÇİN TEŞEKKÜR EDERİM... GÜZEL BİR ÇALIŞMA OLMUŞ...LAKİN HANIM VE BEY ÖĞRETMENLERİMİZİ NEDEN HAREMLİK SELAMLIK OTURTTUNUZ?
SİZİN KENDİNİZE Mİ GÜVENİNİZ YOK? YOKSA TÜRK KADININ İFFETİNE Mİ?""

İşte Böyle....

Bazı şeyleri tartışırken yakın tarihini, nasıl bir ecdadın evladı olduğunu bilmemek kötü bir durum diye düşünüyorum...

Güney Kore dediğiniz memleketin namusunu da Rusya ve Çinli komünistlerin azdırdığı Kuzey Korelilerden kurtarmak için binlerce kilometre gidip Şehit olan da o ehli namus ecdaddır...

Buraya daha fazla polemik konusu yazmayı bu ecdada hürmetsizlik saydığım için uzatmayacağım...

Birisi demiş ki üniversitlerde din özgürlüğü dışarı...Cinsel özgürlük içeri... Hangi özgürlük?

Eğer üniversite talebelerinin flörtünü ve cinsel yakınlaşmalarını kast ediyorsanız,söz konusu eğilimin başörtülü veya örtüsüz demeden toplumun her kesiminde ne şekilde yaşandığını iyi tahlil etseniz iyi olur...



Hangi üniversite???Hangi özgürlük?


Yakın tarihini bilmeyenlerin, ders notlarının fotokopilerinden eğitim aldığı yerler mi üniversite ?

Dindarlıkları veya Atatürkçülükleri (Bu iki kelimeyi özenle ve karşıt anlam yüklemeden bilinçle kullanıyorum) kendilerinden menkul Ecdada yakışmayan adına üniversite dedikleri yerleri dağa taşa açıp... Sonra da çok umursar gibi para tuzağı komik bir sitemden komik bir imtihanla aldıkları hanım arkadaşlarımızın yok başı açık yok kapalı mı olsun diye 30 yıl bu memleketi uğraştırdıkları yere üniversite mi diyorsunuz siz...


ÜNİVERSİTE TALEBELERİNİN BAŞLARININ ÜSTÜNE BAŞÖRTÜ DEĞİL, YEDİ KAT GÖKYÜZÜNÜ ÖRTSEN ÜSTÜNE YEDİ KAT YERİ NE FARKEDECEK?

YA DA KAFALARINI AÇSAN TAA BEYİNLERİ GÖRÜNENE KADAR?

İÇİ BOŞ OLAN KAFAYI ÖRT AÇ...

TARİH BİLİNCİMİZ DE DİNDARLIK ANLAYŞIMIZ DA NE KADAR GENİŞ...

YAZIK... ÇOK AMA ÇOK YAZIK....

Bizde de olmuştu böyle bir uygulama ama darbe olmadı. Refah Partili Halil Ürün Konya Belediye Başkanı iken teşebbüs etmişti ama olmadı.Hatta uygulamayı başlatmıştı bile. Halil Ürün hani şu başka bir kadınla yaşadığı için resmi nikahlı karısını dövdüğü yazılan adam.

Zaten saçma yani, ben eşimle veya kız arkadaşımla teyzemle falan bir yere giderken ben ayrı otobüse bineceğim o ayrı otobüse.

Kadını sürekli saklamaya gizlemeye çalışıp bununla birlikte ikisiyle üçüyle evlilik hayatı yaşayanlar dönüp Türk Tarihinde ve Türk Töresinde kadının konumu ve yerine bir baksınlar. Türkler yüzyıllar öncesinde bir kadını kendilerine Hakan seçmiş bir millettir. Yüzyıllardır araplaşıyoruz, artık biraz özümüze dönüp kaybettiğimiz Türklüğümüzü hatırlasak.

Zaten biz kendimize kendi özümüze güvenmeyip, batının yüzyıllardır süren propagandasıyla milli benliğinden utanır hale gelmiş bir millet olmasak, tepemizde Milliyetinden utanan aşağılık kompleksine kapılmış hastalıklı aydınlar olmasaydı, küçük Abd mi olsak, Malezya mı olsak diye düşünmek yerine dünyada başka milletlerin örnek alacağı bir ülke olurduk. Ne Mutlu Türküm Diyene sözünden ürken, sen ne mutlu Türküm dersen öbürüde ne mutlu bilmem neyim der diyen zihniyetler yönetiyor ülkeyi de zaten.

Mecliste kaç tane birden fazla karısı olan milletvekili var yazmıştı bir ara gazeteler. Böyle bir uygulamayı savunan da bu birden fazla kadınla evlilik hayatı yaşayıp buna da imam nikahı kılıfı uyduranlar. Vallahi ben bazı insanların kadını bir insan, bir birey olarak değil de sadece cinsel bir meta olarak gördüğünü sanmaya başladım.

Kadına ayrı metro ayrı otobüs değil, insanlara daha rahat daha düzenli ve yeterli toplu taşıma imkanları sağlasınlar. Ya da kadınlar rahatsız oluyor diye ayrı vagon temin edenler, kalabalıktan rahatsız oluyorum diye bana da tek kişilik vagon veya otobüs tahsis etsinler bari.

Öğretmenlerden ve Atatürk'ten örneklemişken siz;
bana 'otobüslerin ayrı olması' gerektiğini söyleyen de;
yıllar önce 'bir kadın ve bir erkeğin yalnız olduğu yerde aslında onlar 2 kişi değildir,3 kişidir.3.'sü de şeytandır,o yüzden bir kadınla bir erkek yan yana gelmemelidir' diyen de bir öğretmendi.

Demek ki her önüne geleni öğretmen yapmayacaksın.

Geçin herşeyi bir kalemde,önümüzdeki tek düşman bu 'Cehalet' olgusudur.

Selam...