Canon 30d Yardım...

Merhaba,

Az önce 30D yi 2.050,00 YTL ye aldım, yarın geliyor.

Bu arada Türkiye garantili olarak satılan bir firmadan aldığım fiyat 2.000 EURO yu geçiyor.

Makine ile birlikte 17-85 IS lens ve 2 GB ExtrmeIII CF kartta alıyorum.

Takıldığım nokta ise 17-85 Lens... 17-40 f/4 L ile arasında 100 USD fark var.

17-85 te takıldığım nokta çekim kalitesi ile ilgili yorumlar. Birden fazla lens kullanmayı bir süre düşünmediğim için şimdi bir 17-40 L alayım sonra biraz daha zoom a yönelik bir lens alırım diyemiyorum.

Siz böyle bir durumda hangi yoldan giderdiniz ???

sevgili hakan kesinlikle 17-40 al inan bana pisman olmayacaksın bu arada makineyi dedigim yerden mi aldın?

jeyon ozel mesaj attım

hasankaya daha once de soylemistim, 17-85'in 5x optik zoom'u ve tabii ki de IS ozelligi cok etkileyici.. o yuzden de satiyor bu lens..
ama 17-40'in kalitesi de bambaska..
herseyden onemlisi, 17-40 tek basina yeterli olacak bir lens degil.. (forumlarda bahsedildigi gibi walk-around bir lens degil..)
o yuz dolar farkliliga biraz daha ekleyip sigma 70-300 apo alabilirsin ustune.. 70-300 apo cok kaliteli bir lens, ileride cok daha kaliteli tele lensler alacak bile olsan bu lensi kullanirsin.. cunku 1:2 gibi macro kabiliyeti de var bu lensin..

ama.. ammaa...
fiyatlari iyice dusunup de karar vermek gerekiyor..

acikcasi, ben olsaydim, arada 100 dolar farklilik varsa, fazla dusunmez 17-40 alirdim.. burada aralarinda 150 pound farklilik var.. yani neredeyse 300 dolar yapiyor sanirim..
hatta eger ki canon'un yeni cikardigi 17-55mm f/2.8'le de 100 dolar gibi farklilik varsa, 100 dolar daha verip ondan alirdim.. tabii 17-55'in 17-85'den 200 dolar fazla olmasini beklemek bir yerde sacma olur..

IS o kadar da onemli bir ozellik degil, eger ki 17-40 araligini konusuyorsak.. ama f/2.8 olmasi cok onemli bir lensin..
ne yazik ki canon'un f/2.8 lenslerinin fiyatlari cok cok yuksek.. fakat sigma ve tamron'unkiler cok makul fiyatlilar.. kaliteleri de cok yakin.. mesela sigma 18-50 f/2.8.. cok kaliteli bir lens.. 17-40'in neredeyse yari fiyati ve aperture'i bir stop fazla..(f/2.8'e karsin f/4)

bence en iyisinden alip da diger lensleri almamazlik yapma.. cunku ihtiyacin olacak ve kisa bir sure sonra almak isteyeceksin..

eger ki kisa sure sonra alirim ben diyebiliyorsan, 17-40 alip bitir isi.. bence kesinlikle pisman olunmayacak bir lens 17-40..
ama hayir, kisa sure sonra alacak param olmaz bir tele lensi dersen, 17-40'dan vazgecip yerine mesela bir tane sigma 18-50 alip ustune de baska bir lensi alma yoluna gir..

bu arada, bizim burada 17-85 ve 30d ile ilgili cok guzel kampanyalar var su siralarda..(ben ingilteredeyim..) body fiyati zaten yaklasik 900 pound.. ama 17-85 ve 2gb'lik extreme III kartla 1150 pound'a alinabiliyor.. yani 17-85'in fiyati 200 pound'dan daha ucuza malolmus oluyor.. yari fiyatindan da az..
boyle bir durum soz konusu olsa, tabii ki hic dusunmeye gerek yok ve 17-85.. cunku yine kaliteli bir lens.. ve fiyati cok cok ucuza gelmis oluyor..


omer, sen ne diyorsun bu fiyat hakkinda? d200'un sadece body fiyati daha pahali su anda.. yani 30d+17-85+2gb E III'den daha pahali..
18-70 ile alinmak istenirse 200 pound daha vermek gerekiyor.. yani 18-70, canon'un 17-85'inden daha pahaliya geliyor..
bugune kadar d200 dedim durdum, ama bu kosullarda 30d ve seti cok daha mantikli..

"şu anda en büyük sorunum camera raw ın 30D yi destekleyen surumunun bulunmaması."

Omergin bunu biraz açabilir misin? Bu bir program mı? Merak ettiğim şu 30D ile raw formatında çektiğim bir fotoyu örneğin photoshopta açamaz mıyım?
Bu destekleyen sürümün çıkması ne kadar sürer sence? Yani aşağı yukarı bu gibi durumlarda bu ne kadar zaman alıyor?

Teşekkürler.
Saygılar...

"şu anda en büyük sorunum camera raw ın 30D yi destekleyen surumunun bulunmaması."

Omergin bunu biraz açabilir misin? Bu bir program mı? Merak ettiğim şu 30D ile raw formatında çektiğim bir fotoyu örneğin photoshopta açamaz mıyım?
Bu destekleyen sürümün çıkması ne kadar sürer sence? Yani aşağı yukarı bu gibi durumlarda bu ne kadar zaman alıyor?

Teşekkürler.
Saygılar...

Şu an 17-85 almaya karar verdim.

Bu lensi bir süre kullanacağım, şu an başka seçeneğim yok.

Daha sonra -durum toparlanınca- onu satarak iki farklı lens alma yoluna gideceğim. Sanırım en mantıklı hareket şu an benim için bu olacak.

Sigma 70-300 apo lensi daha önce 350D ile kullanmıştım, çekimleri güzeldi ama çok sesli çalışıyor diye hatırlıyorum

Verdiğiniz ve vereceğiniz bilgiler için tekrar teşekkürler.

Bu arada; Ömer Bey, -sizin yönlendirdiğiniz arkadaşlardan aldım makineyi- yardımınız için tekrar teşekkürler...

jeyon bir haftaya kalmaz camera raw destekleyecektir 30d'yi.. hatta su anda bile cikmis olabilir yeni versiyonu camera raw'in..
camera raw, photoshop'da raw dosyalarini acmak icin kullanilan yardimci program.. oncelikle camera raw penceresinde acilir raw'lar, sonra photoshop'a aktarirsin.. tabii ki jpeg cekersen fotografi, her programda rahatlikla acabilirsin..
....
jeyon onceden yazdigin, alamama durumuyla ilgili olan mesajin, ne yazik ki bir gercek.. turkiyeye yenilikler hep birazcik gec geliyor.. ve pahaliya..

"Nikon D200'ün bayisine demosu için bir ekip gelmiş makinaylan o tanıtıma çağırdılar katıldım. Adamlar makinayı tanımıyorlar sorularım cevapsız kaldı hep. Örnek fotoğrafları bilgisayarda gösteriyorlar falan."

jeyon, burada da, dukkanlarda isi bilenlerin sayisi cok az..birkac temel ozelliginden baska cevaplar alamazsin.. bu turkiyenin sucu degil.. bu adamlari ise alanlarin sucu.. gercekten de bazi saticilar, isleriyle ilgili en ufak bilgiye sahip degiller.. sadece laf kalabaligi ediyorlar.. "canon bu.. aaaa.. tabii ki en iyisi" veya " nikon bu.. aaaa.. tabii ki digerlerinden daha iyi" turunden sozleri de cabasi..
burada da sadece ornek fotograflari inceliyorlar..
onemli olan senin bilmen, taniman makineyi..
internette dunya kdar bilgi bulabilmek mumkun..
dukkana gidince de, makineyi eline alip incelemelisin.. eline oturuyor mu? viewfinder'i nasil.. menusu nasil.. kullanisli mi? makinenin uzerinde parmak izi kaliyor mu falan..
yoksa ozelliklerini sen zaten bilirsin.. internetten..
saticiya kalirsak, oooooo...

" Stüdyoya 18-200 tavsiye ediyorlar mükemmel bir objektif diye. 70-200 VR dedim, yaramaz o dediler Sigma 18-50 f/2.8 dedim bırak abi ya dediler."

iste bu kadar.. 70-200 vr bile yaramaz demek.. 18-50'yi de birak abi..
dedim ya.. adamlar islerine ne gelirse onu soyleyeceklerdir.. onemli olan senin bilmen..
70-200 VR'in cok, cok, coooooook iyi bir lens oldugunu sagir sultan bile bilir bu alemde.. ama onlar bilmezlerse bilmesinler..(tabii bu kadar cahillik de zararli bir yerde..)

" Bir objektif için fokal çarpan hesabı yaptım satıcı/fotoğrafçı dedi ki: neymiş o yav, yok öyle bir şey ne çarpanıymış nereden uyduruyorsun bunları fotoğrafçıyım ben ömrümde duymadım bu dediğini, sen ne fotoğraftan ne makinadan anlamıyorsun dedi."


sen de uydurma simdi.. ne focal carpaniymis o?..
bilmezler jeyon.. onlar icin focal carpan falan yoktur.. (ama 70-200 vr'in ustune bunu da soylemeleri beni biraz daha sinirlendiriyor, orasi baska.. )

" Kurşunlu şelalesinde yabancılar köprünün birinde elinde 350D ve 17-85 lensle fotoğraf çekerken sen geçecek olunca işlerini durdurup yol veriyorlar bizimkiler cep telefonuyla çekerken bi saniye bekle bilader diyorlar. Geçemiyon köprüden."

bu acikcasi, biraz da toplum farkliligi..
burada, fotograf cekerken, en yaslisi bile durup fotografi cekmeni bekler.. sen fotografi cektikten sonra da, izin alip oyle devam eder yoluna..
ama iste sen de saygili olmak zorundasin.. o yuzden fotografi cekmez, insanlarin gecmesi icin; "lutfen" dersin.. onlar da: "emin misiniz?" deyip bir kere daha sorarlar.. sen evet dersen de gecerler..

ama turkiyede demek ki, insanlar, "bekle bir saniye birader" cekiyorlar..

bunu yalnizca, fotograf cekerken degil hayatin her alaninda yasiyorsun..
ben buraya ilk geldigimde, insanlarin bir yerden bir yere arabayla nasil zamaninda gidebildiklerini cok merak etmistim.. bir yere mi doneceksin? butun arabalar durup, sana yol verirler.. "yoooook.. once ben gececem!!" durumlari yok yani..
kimse kimseyle yarismiyor.. henuz bir kamyonla yarisma firsatim olmadi ne yazik ki..

......
neyse.. sonucta farkli yasantilar.. hepsinin de kendine has guzellikleri var..
ama inan bana, turkiye, bence en guzeli.. cunku biziz.. kendi yasantimiz..

kopruden gecislerde toplu indirimin olmasi cok normal jeyon.. heryerde gec

Sevgili Dadanagast,
toplu olunca grup indiriminin her yerde geçerli olduğunu elbet biliyorum. Ben doğru anlatamadım tam olarak.O gezeceğimiz yerin girişinde biz indirimli girenlerden daha büyük bir gruptuk. Yaklaşık 50 kişiydik ve bize indirim yapılmayacağı, diğer grubu rehberin getirdiği onlara her zaman indirimli olduğu çünkü devamlı gruplar getirdiği söylendi. Üstüne üstlük ister girin ister girmeyin işinize gelirse denildi. Küçük bir indirimle girebildik. Elimizdeki valilik yazıları falan bir işe yaramadı.
İşin ilginç tarafı şu idi: Biz Turizm haftası dolayısıyla oradaydık. Turizm haftasında tüm müze ören yeri tarihi kalıntı vs. den bizim gibi gruplardan para alınmayacağı bu tarz yerlerin ücretsiz gezilebileceği yazıları gelmişti bize ve bizim gibi bir çok kuruma. Tabi her yer özel işletmecilere kiralandığı için bu sadece boş laf olarak kaldı anlayacağınız. Özel işletmecilere kiraya verilmemiş hiç bir yere rast gelmedik gezimiz boyunca.

Sonuç olarak evet bu memleket bizim. Ama bu 1950 sonrası yabancı sermayenin Ülkeye girişiyle (kaçınılmaz olarak) başlayan iç göçün neticelerinin bu kadar uzun ve büyük yaralar açmış olması, böyle dejenere insan manzaralarının çokluğu ve bu kadar zaman boyunca hala düzelme belirtisi göstermiyor oluşu kişiyi umutsuzluğa sürüklüyor biliyor musun?
Ben aslında mobil telefonla o kötü fotoğraf için köprüyü tutmuş insana zaten seve seve müsaade etmek niyetindeyim ama daha 5 metreden sana komutu veriyor ve artık iyi düşünemiyorum.
Antalyadaki Canon bayi makinayı gayet üstünkörü inceledikten sonra almadığımı görünce almayacaktın niye baktın diyor. Beni tahrik ediyor. Diyorum ki ben de öfkeyle dükkanın girişine bir yazı as o zaman "almayacağın hiç bir şeye bakma diye" Fiyat zaten tepeden uçuyor. pahalı olduğunu söyleyince de 300 euro birden düşüyor. Bu nasıl bir düşüştür. 20D sözkonusu makina. Dur bakalım nereye varacak işin sonu diye bu da pahalı diyorum. sana kaça yarar diyor. Bu esnada içeride D70s almış biri var paket yaptırıyor, kutularına koyduruyor aldığını. ona da diyor ki satıcı: Birader sen iki dakka dışarda dolaş biz arkadaşla pazarlık yapacağız. Ben D70s in de fiyatını sormuştum. O müşterisi dışarıya çıkmadan bana fiyatını söylemiyor.
Bu nasıl bir dünya bunlar nasıl insanlar. bir suratına haykırmadıkları kalıyor insanın: "Bizler sahtekarız, her üçkağıdı her an çevirebiliriz, sen ise bizim için yolunabilecek, aldatılabilecek bir salaksın" diye..

Sevgili Dadanagast,
evet bu memleket bizim. fakat bunu söylerken bir yerlerimizin kanayışını saklamak artık eskisi kadar kolay olmayabiliyor. Sen İngiltere'desin daha farklı görüyorsun tahmin ediyorum. Ben de dışarıda bulundum, bildiğimi zannediyorum.
Denir ki demokrasi aslında basit bir gelir standardıdır. Kişi başına düşen milli gelirin 10.000 dolara ulaştığı bütün ülkeler demokratikleşiverir fert ve toplum olarak. Tabi böyle bir eğilim varsa elbet. Bu gelir düzeyinin altındaki ülkelerde demokrasi ya da bir ahlak ölçütü, toplum düzeni yoktur yani vardır belki de bozuktur. Seviye muayyen bir düzeyde bulunamaz. Galiba doğru bu. Bu topluma inancımı yitiriyorum. Belki bunun için fotograf benim için önemli oluverdi. Bu bir pasif patlama. Gandhi'nin "satyagraha"sı gibi belki. saldırma duygusunun tezahürüdür denir fotograf çekmekten zevk almaya; öldürme duygusunun. Aynı paydada mesela bir polis olma isteği, silah taşıma isteği ya da ne bileyim kasap olmak arzusu da vardır ilginç şekilde. Fotoğraf çekmeyi istemek hiç bu kadar başat bir istek olmamıştı benim için daha önceleri. Bazı günler Munch'un çığlığını akşama kadar 30 kere hatırlıyorum. 30 kere gözümün önüne gelir gibi oluyor.
Deli gibi fotoğraf çekmek istiyorum. Siyah,güçlü, büyük, karmaşık ve pahalı bir makina istiyorum belki elimde; onu iktidarın kılıcı gibi sallamak dünyaya doğru. Doğrultmak büyük ve uzun objektifini insanlara, sokaklara, şehirlere... Acıların ve sevinçlerin üzerine, çiçeklerin, hayvanların, böceklerin üzerine... Ağlayan bir çocuğun, çalışan bir köylünün, güzel b

Fotoğraf makinamı umutla bekliyorum.
Her şey daha güzel olacak.

Saygılar...