Avrupa Birligi Masali

tam demokratik bir yapıdan hiçbirzaman hiçbir ulkede bahsedilemez.. ayrıca askere karsı bir kampanya oldugu konusunda foksa katılıyorum.. darbeler evet ulkeyi geri goturmus olabılır ama suda varki son darbeden oncede memleketin içinde oldugu durum bellidir..hiçbirşekilde darbe yonetimini yada askeri yonetimi savunmuyorum ancak ulkeyi kutuplara bolen ve benım ulkem ınsanını yıne benım ulkemın ınsanına kırdıranlar oldugu surece bizi savunacak tek güç askerdir..
suanda askerin hiçbir soz hakkı yada yetkisi olmasa mevcut hukumetin neler yapabılecegini siz dusunun??
oyle bir dunyada yasıyoruzki demokrasi insan hakları diye bagıranlar katliamların,haksızlıkların en buyuk uygulayıcısı..bu forumda bile insanlar birbirlerine bukadar diş biledigine gore hangi demokrasiyi savunuyorsunuz anlamıyorum..
askeri darbe yada darbe yonetimi savunulamaz ama asker hiçbirsekilde yok sayılamaz..zaten suanda uygar demokratik buyuk devlet dediklerimizin hepside asker tarafından yonetilmektedir..siz george bush gibi birinin dunyayı yonetebilecegine inanıyormusunuz??
neyse bende azar işitmeden susayım..nacizane fikirlerimdir..
not: buarada bi fıkradan gelinen yere bakıyorumda neyse

Asker tabi ki konuşur. Bu ülkede batının maaşlı maşaları dahi konuşacak ,bu ülkeyi kanı canı pahasına kurmuş ve koruyan kişiler konuşmayacak öyle mi.

Kaldı ki asker hangi politikaya karışmakta ne zaman durduk yerde konuşmaktadır. Askerin konuştuğu ve hassas olduğu konular bellidir. Bu konular sivillerinde sahip çıkması gereken konular olduğu halde, siviller oy, çıkar ve kendi ideolojileri nedeniyle sahip çıkmadığından iş yine askerlere kalıyor. Cumhuriyete, bağımsızlığa, ülkenin bölünmezliğine, laikliğe, Atatürk ilkelerine siviller sahip çıksa askerin konuşacağı bir konu kalmayacaktır zaten.

Pazarbey zaten ilk mesajında durumu özetlemiş. Avrupa birliği "ayaklarına" ülkede demokratikleşme oluyormuş vs. Evet zaten bu avrupa birliği ayaktır hakkaten. O ayaklarla cumhuriyete, üniter devlete ve laikliğe düşman olan, cumhuriyetle hesaplaşma hayalinden kurtulamamış gerici ve işbirlikçiler hareket alanlarını genişletmeye çalıştılar. Neyse bırakalım bu ayakları.

Askeri darbelerin ülkeyi geriye götürdüğü fikrine katılmıyorum. Bu kerameti kendinden menkul bir cümledir, hiçbir somut dayanağı yoktur. Bunun ölçme yöntemi nedir, askeri darbe olmasaydı ne durumda olacaktık, bunun sosyolojik ya da teknik olarak ölçülebilmesi mümkünmüdür. Eğer ülkede darbe oluyorsa bu sivil politikacıların beceriksizliği yeteneksizliği ve çapzıslığının sonucudur. Ülkeyi 28 şubat öncesindeki Erbakan ın yaptığı gibi cüppeli cüppesiz hocalara, tarikatlara, din tüccarı yobazlara teslim etseydik ülke ilerleyip fezaya çıkacaktı da 28 şubat olduğu için mi tüm bunlardan mahrum oldu ? Alın taptığınız batıda da İngiltere de mesela genelkurmay başkanı da konuştu kara kuvvetleri komutanı da. Kabesi AB olanlar artık Türkiye de de askerin konuşmasını bundan sonra eleştirmeyeceklerdir eminim, çünkü sabah akşam tapındıkları AB de de asker konuşmaktadır.

Asker olsun sivil olsun, Türkiye Cumhuriyeti nin bir kuruluş felsefesi ve ilkeleri vardır. Bu ilkeler siyasete malzeme yapılamaz, bizim siyasetçilerimizin öncelikle bunu kabul etmesi gerekir. Bütün siyasetçiler cumhuriyet ilkeleri, bağımsızlık ve laiklik konusunda hassas oldukları ve bu değerlere sahip çıktıkları zaman askerin zaten konuşmasına gerek kalmayacaktır. Askeri susturmanın tek yolu budur.

Bu ülkenin en üst düzeydeki devlet memuru başbakanlık müsteşarının Atatürk ve Cumhuriyet hakkındaki fikirlerini bilmeyen inkar eden varsa aynen buraya yazacağım. Maliye bakanıyla ilgili mahkemelere yansımış iddiaları zaten herkes biliyor. İett memuru olan sayın başbakanın bugünkü servetinin miktarı bile bilinemiyor. Siviller konuşsun siviller yönetsin dediğiniz insanlar bunlar işte.

Zaten halkımız en yüksek güveni orduya duymaktadır. Politikacılar da herhalde güven sıralamasında sonlardalar.
Politikacılar önce dürüst ve şeffaf olsun, ülkenin ve halkın çıkarlarını herşeyden önde tutsun, cumhuriyete ve Atatürk e diş bilemekten vazgeçsin. Bizim sorunumuz askerin konuşması değil bunlardır.

Asker konuşmasın demekten önce, askerin ne söylediğine bakmak lazımdır.

foks ...

imzamla uğraşan 3-ya da 4. kişisin.

okuduğunu anlamaya çalış. imzamda ne yazdığını açıklamaktan bıktım. her şey o kadar açıkki aslında.
feuerbach; alman filozof, hegelci okulu izledi,marx felesefesini irdeledi, ondan büyük ölçüde uzaklaştı.

yazdığı hristiyanlığın özü isimli kitapta, hristiyan ahlakı irdeledi. hristiaynlığın iki yüzlü ahlakını ortaya serdi.

imzamda ne diyor,

çağımız kopyayı asla tercih eder, dış görünüş öze yeğlenir, bu hristiyanlığın, dolayısıyla kapitalist düzenin gerçek yüzüdür. insan gerçekle yüzleşmektense rüyayı tercih eder diyor.

türkiye de son yıllarda akıl almaz bir tahammüzsülük var. hiç bir şeye, hiç bir fikre tahammül yok.

böyle reform olmaz diyorsun, hitlerci diyorlar.
imzanda hristiyan kelimesinin geçmesi bile saldırıya uğramana yeterli. beni hristiyan zanneden bile vardır belki
ekonomi 1920 den beri çok değişti diyorsun, atatürk düşmanı ilan eiyorlar.

açıkçası bıktım. tezat, çelişki filan yok yazdığım hiç bir şeyde.

ne tezatı foks?nerede, anlamadım?

hıımm,şimdi baştan sona okudum burayı. çelişki, tezat dediğin şey şu mu?
hem ab ye karşıyım diyorsun, hem de hristiyan bir filozu imza yapıyor, sonra da onu savunuyorsun...
bunu mu demek istiyorsun?
eğer öyleyse okurum, imza da yaparım. bir iki tane türk filozof say, onları okuyayım. felsefe okurum, severim çünkü. filozofun görüşleri hayat felsefem olmaz.
edebiyat deyince rus yazarlar aklıma gelir, felsefe deyince kıta avrupası aklıma gelir. şiir deyince de türk şiiri aklıma gelir.
dinlediğim 10 şarkıdan 9 u yabancıdır, asla türk filmi izlemem. ben böyleyim. kültürümüzün sığlaştığını, tahammülsüzlüğün arttığını düşüyorum.
yazıda zayıfız foks. düşüncede zayıfız. felsefemiz yok. bilim sınırlı.
ab ye karşı değilim, ab ile bu şekilde ilişkiye karşıyım. ab sınırlarında yaşayan sunsurfer i bile rahatsız etmiş ab ile ilişkiler. sonuçta karşılıklı çıkar değil, tek yanlı bağımlılık esasına göre yürüyor şu an.

Fuerbach hristiyanmıdır bilmiyorum. Ama AB ye karşı olmakla hristiyan olsun olmasın bir felsefecinin sözlerini yazmak çelişkili birşey olamaz. Önemli olan sözün anlamı ve içeriğidir.

evet fok 1-2 şey söyleyip okulumu okumaya devam edeceğim merak etme...

1.herhangibir görüş ifade etmek için yada ülke hakkında konuşmak için bir siyasi partiye üye olmak gerekmez...zaten bundan kaybedip duruyoruz ya hala bu zihniyet devam ediyo(bu arada foks hangi paritye üysin?

2.bi ---tan anladığım yok evet. üniversitede okuyan kızlarla gezip tozan baba parası yiyen ders çalışmayan düşünemeyen ve koyun gibi kim ıslık öttürürse onun arkasından giden bir tipim.(bir üniversite gencinin ülkesi hakkında bu kadar konuşması gururlandırmalı bence seni!!! çünkü türkiyede üniversiteyi sadece ortam olsun diye okuyan çok)

3.askere karrşı bi kampanya olabilir ama asla ben onu düşünerek konuşmuş değilim. hatta sizin bile bunu düşünebileceğinizi düşünmemeiştim.(ön yargı meselesi)


4. bi kitap okumak demek o yazarın görüşlerini kabul etmek anlamına gelmez daha bunu bile bilmiyorsun(kavrayamamışsın) bide bana bi ---tan anladığın yok diyorsun pes yani. o zaman sen sadece senin görüşünde yazan adamları okuyosun ki bu sığğlıktır...

5.ülkeyi sizin gibi sus yerine otur sen daha çocuksun bi ---tan anlamazsıncılar oldukça biraz zor düzeltiriz gibi geliyor bana. sence!!!

6.foks abiciğim susuyorum ve okulumu bitiriyorum (en az 2 yılım daha var) ülke hakkında hiç bir şey söylemiyorum ve düşünmüyorum. bilgisayarda kendimi geliştirmektende vazgeçtim. sözde bi kız arkadaşı bulup gününmü gün edip ogün barda bugun pavyonda takılıyorum...esrara da başlıcam en yakın zamanda
ammaaaaaan banane türkiyeden ne hali varsa görsün..savaş olursada kaçar gider başka yerde hayatımı devam ettiririm. yorum yapamadığım bi ülke için niye savaşayım ki!!!

ahanda bundan sonra konuşursamm KATIR tepsin!!!(neden çünkü tartışmıyoruz savaşıyoruz)

#nedimy' tarafyndan 25.10.2006 17:18:25 tarihinde düzenlendi.

konusun asıl..susmadan konusun..bu ülke genclerinin beyni yıkandıgı,asosyal,apolitik,tepkisiz bir televole kusagı yaratıldıgı için bukadar geri kaldı..fikirler tabiki aynı olmayacak tabiki carpısacak..ama sadece fikirler bizler degil...ne kimse faşistlikle ne kimse boluculukle suclanmasın burada..bana fasıst dediler diyen karsısındakini bolucu fikri bozuk ilan etmesin..kavga etmeyin konusun abilerim..saygılar..

nedim kardeş,
ilk sus diyene uyup susacaksan
mücadele etmeyeceksen,
diyecek sözüm yok.
bu memlekete cesur insanlardan çok akıllı insanlar lazım..

Ya bufalo ben sana faşist demedim.Fasizmin ilkeleri bellidir. Buna uyanlar üzerine alınsınlar. ama bazı şeyler gücüme gidiyor benim.Hemde çok.Demokrasiden bahsedeceksiniz ve asker önüne gelen konuda konuşacak. Genelkurmay başbakanlığa bağlı bir teşkilattır. Bu bu kadar basit.
Foks
Özür dilerim. Ben yanlış biliyorum.Atatürk kurtuluş mücadelesini kendisi başlattı. Pusulası bile olmayan eski bir taka ile kıyıyı takip ederek samsuna ulaştı.Sanırım o zaman rütbesi Albay idi. Gider gitmez herkes arkasından gitti. (Aynı ilkokulda öğrendiğimiz gibi)Düzeltir özür dilerim.
Nedimy duymasın foks abin sesini.Sus bakayım sen. Büyüklerin sözüne karışma.Ne anlarsın sen. Asla konuşma sus.
Böyle kalalım arkadaşlar.Ama unutmayın 80 darbesinde hem sağcı, hemde solcular asıldı, işkence gördü. Allah korusun öyle birşey gene olursa -aman efendim ben forumlarda askerci idim , bana birşey yapmayın - la kurtulamayacaksınız.
Allah tekrar o günleri göstermesin.