Fotoğrafçılık Forumları
Orada Bir Deli mi Var ?
Merhaba arkadaşlar bugün benim için hayatımda hiçbir zaman unutamayacım bir gün oldu ve bunu siz dostlarımla da paylaşmak istedim...
Her şey aslında normaldi yine geceden uyumayıp sabahın erken saatlerinde fotoğraf çekmeye çıkmıştım. Hemde nasıl bir güzel kar yağmıştı tüm gece boyunca. Üzerine pudra şekeri elenmiş bir şehir vardı adeta beni bekleyen. Realsanto dostumla da konuştuğumuz gibi burunları soğuktan kıpkırmızı olumuş, dudakları morarmış kardan adam yapan çocukların peşindeydim. Az bir ihtimalde olsa kartopu savaşları yapılan cepheleri de bulma hevesindeydim. Üç saat gezinmeme rağmen malesef çocuklar yoktu piyasada. Bulduklarım da dershaneye gidiyorlardı, girişte bir arkadaşlarına atmak üzere hazırladıkları ellerinde ki bir tanecik kar topu ile. Yahut internet kafeye koşturanları gördüm. Oysa ki biz böyle miydik kar yağdığı vakit. Şehrin en büyük kardan adamı için annelerimiz bizi zorla eve sokana kadar karla boğuşurduk. Kimilerinin de annesi yapıp veriyordu eline kar topunu şimdilerde atsın diye. Gülsem mi ağlasam mı oldum tabir yerindeyse. Sonrasında kar hiç durmamıştı geceden ara ara kesilsede aralıksız yağmaya devam ediyordu. Ben toplasanız birkaç kare bişey çekmiştim ancak o da analog makinemin pozometre kullanımına daha aşina olmak adına.
Sonrasında o büyük sitelerin daha ulaşamadığı bir boş arazide yanyana penguenler gibi durmuş bir karga sürüsü gördüm. Final sahnesi bu olsa gerek dedim bu günün. Ve daldım araziye dizlerime kadar kar bata çıka gidiyorum yanlarına. Objektifimin zoom olmayışından zor bir kare olacaktı bu. Elimden geldiğince yaklaşmaya çalıştım yanlarına, "yoldan geçenlerin aaa deliya bak" dercesine bakışları altında. Ve sonra tam yere çömeldiğim vakit hepsi birden havalanıverdiler. Etrafımda tur atmaya çevrede ki tellere, ağaçlara konmaya başladılar. Ben tam bir ağaca yaklaşıyordum ki hoopp onlar diğer bir ağaca uçuyordu. Ben diğerine gidiyordum onlar bu sefer başka yere gidiyordu. Sonra bir baktım ki ben onların peşinde onlar havada arazinin sonuda ki tek katlı eve kadar gelmişiz. Yaklaşık yirmi tanesi evin yanında ki bembeyaz olmuş çınar ağacının dallarına konmuşlardı. Artık bitmeli diyordum bu atraksiyon, bak bu son bi daha gelmem yanınıza diye diye gelmiştik ya hoş taa buraya kadar. Ve ben ağaca yöneldiğim anda yine havalandılar. Artık gidiyorum dedim çünkü üzerimde ki kar tabakasından insanlar ayırt edemiyodu, kardan adam mı yürüyor yoksa orada bir deli mi var diye. Sonra gözüm bir dala takıldı bir tanesi uçmamıştı. Bakınıp duruyordu etrafa. Yere daha yakın bir dalın üzerinde duruyordu hem. İşte dedim o kadar cefanın sefası olsa bu. Bu sefer zorlamayacaktım olduğum yerden çekecektim diyordum kendime ama yine dayanamadım bir iki adım attım. Uçmadı. Bir adım daha attım yine uçmadı. Yüzümde bir gülümseme bir iki adım daha attım. En sonunda aramızda ya üç bilemedim dört metre vardı yerden. Ve hemen makinemi çıkardım çantamdan acele acele netlemeye çalışıyordum ki tam deklanjörün yarısına kadar inmişti parmağım. Başını kanatlarının arasına alıp uyudu. Ben her ne kadar hayıırrrr diye haykırmak istesemde, yeterince deli damgası yediğimden frenledim kendimi. İnat ki, tam kırk dakikaya yakın o dalın altında uyanmasını bekledim. Kararlıydım onu çekmeden gitmeyecektim oradan. Ve vakit ilerledikçe o başta bahsini ettiğim burnu soğuktan kıpkırmızı olmuş, dudaklarımı morarmış çerçevedekilerden biri de ben oldum. Hafiften parmaklarımıda hissetmiyordum. Sonra botlarımdan içeri kar da sızmaya başlamıştı. Kamyon geçiyordu uyanmıyordu, otobüs geçiyordu uyanmıyordu. Ve en sonunda pes ettim kafası kanatlarının altında bir resmini çekip ardıma baka baka üstümü temizlemeye yolun elli metre uzaklığındaki otobüs durağına yöneldim. Hala uyuyordu ben onu gözden kaybedene kadar da kafası hep kanatlarının altındaydı. Benim için hiçbir zaman unutamayacağım bir gün varsa bugün o gündü...
Okuyan gözlere sonsuz teşekkürler...
Güzel bir gün yaşamışın bence .Karga ölümsüzlüğü düşünememiş olabilir ne de olsa peyniri bile TİLKİ ye kaptıracak kadar aptal.(Öyle öğrendik hayvan dostları kızmasın lütfen)Çok yaşa iyi yaşa gavroche bu arada kar ile ilgili çocukluk anılarını hatırlamışsın.Bizim zamanımızda da annem pencereleri açar havalandırırken bir yandan -hadi kar yollayın diye seslenirdi.Attığımız karları halıya serer arkasından süpürürdü.Halı pırıl pırıl olurdu.Umarım kartopu oynayan çocuklara rast gelirsin.Paylaştığın için teşekkür eder yeni yılda yeni ve unutulmaz günler dilerim.
Çok teşekkürler dostum Banvit bu güzel dilerklerin için...
hani insanı bir yerlere götüren hikayeler olur ya.. insanın içini rahatlatır, bir şekilde için sevinçle dolar ama bunu hikayenin neresi yapar bilemezsin.. işte öyle bir yaşanmışlık olmuş..
beni anlamadığım bir şekilde neşelendirdi bu yazdıkların.. paylaştığın için teşekkür ederim..
sağlıcakla..
sevgili gavroche.ocak 7 de ordayım inşallah.eskişehire kadar iskenderundan tren macerası ile gelicem ordan geçicem bursaya .. ben geldiğimde beraber buluruz o soğuktan burunları morarmış, dudakları kıpkırmızı olmuş çocukları..kendi kartoplarını kendileri yapanları
ardından da yıldıztepeye
dostum yerinde olsam çıkar ağaca gırtlaklardım hayvanı... şaka bir yana fotoğrafçılık deliliktir. İnsana kendi yaşantısını belgeleme fırsatı verir. Benim için çektiklerim hafızam, garip bir unutma huyum vardı fotoğraf sayesinde yaşadıklarımı rahatça hatırlıyorum artık hem de fotoğraflara bakmadan, insan adam akıllı sevdiği şeyleri çektiği zaman o çektiklerini beyniyle de çekiyor ve asla unutmuyor. Ben şu anda çektiklerimin bütün ayrıntılarını hatırlıyorum hem de fotoğrafta olmayanlarını da... Bu yüzden zaman avucumuzdan kayarken slvia plath in dediği gibi sürekli ölürken fotoğraflarımız zamanı sıkı sıkı tutuyor ve asla ölmüyorlar.
Çok sağolun dostlar... Paylaşabilmek kadar hiçbir duygu doyurmuyor beni... Işığınız bol olsun...
"......bir iki adım attım. Uçmadı. Bir adım daha attım yine uçmadı. Yüzümde bir gülümseme bir iki adım daha attım. En sonunda aramızda ya üç bilemedim dört metre vardı yerden...."
iste cekirge bir ziplarmis, iki ziplarmis... ama ucuncu de artik cok buyuk sans olur..
gavroche merhaba.. umarim iyisindir..
...
gercekten de sansi zorlamaya gelmiyor.. ben de bazen hani sunu da yapayim da ondan sonra cekeyim diyorum, dememe kalmiyor cekemiyorum..
o yuzden baktin ki guzel gorunuyor, sen bir yandan da makinenle cekerek ilerlemeye devam et bence..
ayrica, bazen tamam iste diyorsun, cekiyorsun; ama bilgisayarda bir de bakiyorsun ki dogru durust fokus saglanmamis..
...neyse..
Tşekkürler dada...
En çok sinir olduğum durum bu işte.Allah tan 650 mm telem varda çok yaklaşmam gerekmiyor.
Eskiden babama karda kışta ava gittiği için kızardım.Demikkki büyük konuşmamak gerekiyormuş.Geçenlerde çamırda arabamla tarlalara girdim.ÇAmurluklarım tamaman çamur kaplandı. Nerede ise arabam yürüyemez hale geldi.Temizleyinceye kadar canım çıktı.DEmekki insanın gözü kar kış çamur görmüyor sevince.
sıtede uzun yazılardan genelde kacıyorum,ama buna bır basladım dıger arkadasların dedıgı gıbı hıkyenın sonunu dusundum acaba gavroche ye delı gomlegı mı gıydırecekler yoksa penguen kılıklı kargalar vesılıkmı cektırcrk..Sabrından dolayı senı tebrık edıyorum..varol..
- 1
- 2
İlgili olabilecek konular
-
Pinhole, İğne Deliği Fotoğrafçılığı
04 Tem. 2008, 15:07 oguzhanman
6748406 Ara. 2021, 12:07
maho99 -
Selma Geçer Başımdaki Sevda Yeli Bazen Arsız Bazen Deli
05 Tem. 2021, 13:25 prodersler
0102605 Tem. 2021, 13:26
prodersler -
-
Karagöz İle Hacivat: Tuzsuz Deli Bekir
26 Mar. 2021, 19:07 serdar102
1119126 Mar. 2021, 19:10
serdar102 -
Yeni Başlayan Birine Hangi Modeli Önerirsiniz ?
21 May. 2016, 13:32 anyas
1232121 May. 2016, 14:08
ercan43 -