rektör
rektör (üye)
İstanbul / Meraklı

Mutlaka Okuyun..

ERKEKLERİN ÖMÜR BOYU MUTLU OLMALARINDA KILAVUZ OLACAK BİR HİKAYE ! MUTLAKA OKUYUN… en azından evli olanlar okusun.



Bülent, avucunu açmış kendisine doğru elini uzatan adama ters ters baktı.
Elli yaşlarında gösteren adam, görmeye alıştığı hırpani kıyafetli dilencilere benzemiyordu. Üzerindeki giysiler eski fakat temizdi. Eli yüzü temiz ve sağlıklı görünüyordu. "Sapa sağlam adam gidip çalışacağına
dileniyor, belki benden daha zengindir" diye düşündü. Zaten canı çok sıkkındı, birde sinirlenmişti.



Alaycı bir ses tonuyla:

- Ekmek parası mı istiyorsun ? diye sordu.



- Hayır çikolata parası lazım!

Bülent'in kızgınlığı şaşkınlığa döndü. Espri yeteneği olan dilencinin hali de başka oluyor diye düşündü.

- Niye siz ekmek bulamayınca çikolata mı yiyorsunuz?

- Hayır. Ekmek bulamadığımız günler genellikle bulgur pilavı yeriz, onu da bulamadıysak aç yatarız.

Bülent adamın ciddi mi konuştuğunu yoksa dalga mı geçtiğini anlayamamıştı.

- Bu gün karnınız doydu üstüne tatlı mı istedi canınız?

- Fakirin canı mı olur ki, tatlı istesin beyim.

- Bu bir kamera şakası mı yoksa sen iş bulamamış stendapçı mısın?

- Hiçbiri değil. Sadece fakirim. Bugün karımın doğum günü, ona çikolata götürmek istiyorum.

- Doğum gününde yaş pasta alınır bildiğim kadarıyla.

- O bizim için değil zenginler için. Otuz yıllık evliliğimiz boyunca ona bir kez bile yaş pasta alamadım. Ama her doğum gününde mutlaka çikolata götürdüm. Çikolatayı çok sever.

Adamın söyledikleri Bülent'in dikkatini çekmişti. O akşam karısıyla kavga etmiş, kapıyı çarpıp kendini sokağa atmıştı. Arabasına da binmemiş sahile kadar yürümüştü. Denizi seyretmek de onu rahatlatmamıştı. Oysa eskiden denizi seyrederken çok rahatlardı. Dalgalar sıkıntısını alıp götürürdü.
Fakat karısının evde ağlıyor olduğunu bildiği için olsa gerek, hiçbir şey onu rahatlatmıyordu.

Dilenciyle konuşurken biraz kafası dağılmıştı. "Acaba söyledikleri gerçek mi, yoksa uyduruyor mu" diye düşündü.

- Cebinde bir çikolata alacak para yok mu şimdi?

Bülent'in sorusu üzerine adam ceplerini boşalttı, bir nüfus cüzdanından başka bir şey çıkmadı.

- Ben dilenci değilim. İşim yok. Günlük çalışırım, ne iş bulursam yaparım. Fakat bu gün bütün gün iş aradım, aksilik bu ya, hiçbir iş bulamadım.

Bülent oturduğu bankı işaret ederek yer gösterdi.

- Oturun biraz dertleşelim bari, dedi.

Adam çekingen çekingen oturdu yanına.

- Yokmu eşin dostun, borç alacak akraban?

- Fakirin akrabaları da fakir olur beyim. Bulurlarsa kendi karınlarını doyururlar.

- Dilenecek kadar çok mu seviyorsun karını ?



- Hem de çok seviyorum. Otuz yılımı aydınlattı o benim.

- Hımmmm. Aşk hemde otuz yıl süren aşk. Hayret doğrusu! Aşkın ömrü en fazla üç yıl diyorlar oysa. Sen otuz yıldan bahsediyorsun.


- Evet. Geçen yıllar sevgimi azaltmadığı gibi artırdı.

- Söyle o zaman nedir evlilikte mutluluğun sırrı?
Söylediklerine bakılırsa sen mutluluğun formülünü bulmuş gibisin.

- Ben ilkokulu bile bitirmedim. Öyle formül falan bilmem.

- Formül dediysem kimya formülü sormuyorum canım. Bende altı yıllık evliyim. Sevdiğim kadınla evlendim, fakat mutlu değilim. Sürekli kavga ediyoruz. Daha iki saat önce kapıyı çarptım çıktım.
Evimiz, arabamız, işimiz, gücümüz, her şeyimiz var, ama mutlu değiliz. Senin hiçbir şeyin yok, ama mutlusun. Para mı acaba bizi mutsuz eden?

- Hiçbir şeyim yok mu? Hayır benim her şeyim var. Benim karım her şeyim. Sevgilim, eşim, arkadaşım, hayat yoldaşım. Hayatımı paylaştığım insandan daha değerli ve daha önemli ne olabilir ki dünyada?
Sizin ev, araba, iş diye her şey dediğiniz şeylerdir aslında hiçbir şey olan.

- Öyle deme, şu kadar varlığın içinde bile karım her şeyden şikayet ediyor. Bir de fakir olsam kim bilir ne olur?

- Altın tasın, kan kusana faydası yoktur beyim. Sen kadın ruhunu hiç anlamamışsın. Hiçbir kadın iyi bir evde oturduğu, hergün çeşit çeşit yiyecekler yediği için mutlu olmaz. Bir kadın, kocasının her şeyi olduğunu bildiğinde

Tarih: 28 Ocak 2007, 20:55 - İp: 88.***.**1.153
hocha
hocha (Subjektif)
Yurtdışı / Amatör

stcolor, eklediğin maili biraz kırpmışsın sanırım. Ben sevgililer gününe doğru eklediğin konuyu buraya konu açarak eklemeyi düşünüyordum. Bu topicte de gereken değeri görür inşallah.

 

Tarih: 30 Ocak 2007, 12:19 - İp: 88.***.**6.124
fokss
fokss (üye)
Muğla / Firma

arkadaşlar aramızda kalsın, ( eşimde siteye üyede duymasın ) benim eşimin içinde böle bir kız çocuğu yok, Pamuk prensesin üvey annesi gibi cadı var içinde,...

e, ona karşılıkta benim gargamel olmam gerekiyo bazen, yuvarlanıp gidiyoruz yani anlayacağınız,

ben inanmıyorum böle şeylere, çok olgun kadınların içinde küçük kız olmayabilir bence...

 

Tarih: 30 Ocak 2007, 12:47 - İp: 88.***.**9.143
hocha
hocha (Subjektif)
Yurtdışı / Amatör

Ben küçük kızı buldum da, çok şımarık oluyo bu kızlar. Hep istiyo, hep istiyo, hepbana, hepbana diyo. küçük kızdır diye de bişi diyemiyosun. Yok yok bu rektör kesin bi bayan. Dolduruşa geldim bende belli ki.

 

Tarih: 30 Ocak 2007, 12:56 - İp: 88.***.**6.124
liebster
liebster (üye)
Kütahya / Firma

kesin ingiliz bu sinsi sinsi erkek iktidarını elegecirmek isteyen bayanların başııı...

 

Tarih: 30 Ocak 2007, 15:19 - İp: 88.***.**9.251
gaijin
gaijin (Objektif)
İstanbul / Meraklı

"Hele kıskandırma için hayali şeylerin şakasını bile yapmayın"
MERSONUN BU LAFINA SONUNA KADAR KATILIYORUM...HAYATIKENDİMİZE ZİNDAN ETMEK İÇİN BİREBİR...
OLABİLDİGİNCE ACIK OLMAK LAZIM...STCOLORUN LİSTESİ EKSİK KALMIŞ 12000DE BİTMEZ O LİSTE YER DARLIGINDAN SANIRIM BOYLE YAPMIS..
FOKSSA: HER KADININ İÇİNDE BİR KUCUK KIZ VAR,SENİN CADI DEDİGİN OLGUN Bİ KUCUK KIZ...KURBAGA BACAGI YARASA KANADI FALAN VERİRSEN GONLUNU ALABİLİRSİN????

KUCUK KIZA YARANCAM DİYE KUCUK COCUKLARA DONME GİBİ BİR TEHLİKE VARKİ,ERKEGİ ERKEKLİGİNDEN SOGUTUR AMAN DİYİM..SADECE KUCUK KIZA OYNAYIN,KUCUK OGLANI OYNAMAYIN
REKTOR BAYANDIR,TESTESTERON ORANI YUKSEK SİTE AHALİSİNİN DUYARLI YANINI ORTAYA CIKARMA GİBİ GERCEKLEŞMESİ İMKANSIZ BIR HAYALE KAPILMIŞTIR..KENDİSİNİ MUTLU ETMEK İÇİN BU TOPİCE ENAZ 12000 TANE CEVAP VERMEMİZ GEREK,YOKSA HAYATI BİZE ZİNDAN EDER

 

Tarih: 30 Ocak 2007, 17:11 - İp: 88.***.**3.249
rektör
rektör (üye)
İstanbul / Meraklı

arkadaşlar ben inanıyorum bayanların çocuğumsu yanlarının olduğuna.ben denedim faydasını gördüm.sizde görün diye
artık gerisi size kalmış. mutlu olmak istemiyorsanız siz bilirsiniz.

gaijin, testesteron oranından hiç şopem yok ama erkekmi bayanmı olduğum konusunda yanıldın. bende seni iyi bir dedektif zannetmiştim. emekliye ayrılmalısın..

 

Tarih: 31 Ocak 2007, 00:21 - İp: 88.***.**8.54
hocha
hocha (Subjektif)
Yurtdışı / Amatör

Ee rektör, biz erkeklerde hiç yokmu çocuksu yanlarımız? Bizim içimizde de şımarılmaktan hoşlanan küçük oğlanlar yok mu?

Bu küçük kızlar niye küçük oğlanlarla değilde büyük adamlarla oynamak ister?

 

Tarih: 31 Ocak 2007, 00:28 - İp: 88.***.**7.73
rektör
rektör (üye)
İstanbul / Meraklı

hocha, biz erkekler olarak kendi mutluluğumuza bakarız. eğer bayanlarda mutlu olmak istiyorlarsa onlarda erkeklere karşı aynı şeyi yapmalılar.

 

Tarih: 31 Ocak 2007, 00:40 - İp: 88.***.**8.54
hocha
hocha (Subjektif)
Yurtdışı / Amatör

BİR KADIN - ERKEK DİYALOĞU



ERKEK- Söyle.


KADIN- . . . . . . . . . . . .


ERKEK- Söylesene!


KEDIN- Acelen varsa söylemiyim.


ERKEK- Acelem yok ama çikicam, söyle


KADIN- Söyle söyle diyip üstüme gelme.


ERKEK- Ya niye üstüne geliyim. Bisey söylemiycek miydin?


KADIN- Yok bisey yok. Ne söylicem ki sana?


ERKEK- Yanlis anladim demek ki. Çikiyom ben o zaman.


KADIN- Çik sen, çik. Hep kaç!


ERKEK- Yok kaçirmam otobüsü bugün. Bak daha onbes dakka var.


KADIN- Altinda kalirsin insallah!


ERKEK- Ne?


KADIN- Bisey söylicem demistim. Ama beni dinliycek zamanin yok tabii.


ERKEK- E sen ne söyliyim ki demedin mi?


KADIN- Git, tamam git!


ERKEK- Hey allahim! Ben gene yanlis anladim o zaman. Söyle,dinliyom.


KADIN- Heeeee! Bes dakka kalmis otobüsün kalkmasina. Söyle söyle diyip.


ERKEK- Euzübillahiminnnn. . .


KADIN- Ne?


ERKEK- Yok bisey. Söylicen mi?


KADIN- Söyliyim de bir an önce kaç dimi? Vaktini aliyom. Arkadaslarin özlemislerdir seni.


ERKEK- Hayatim, hergün görüyorlar beni. Niye özlesinler?


KADIN- Özlerler. Onlari can kulagiyla dinlersin çünkü. Nedense ise
giderken çok neseli oluyorsun. Ne bekliyorsa seni orda.


ERKEK- Bi dolu is bekliyo. Ne beklicek ki?


KADIN- Biliyorum o isleri. Iki ayakli, boyali, parfümlü isler.


ERKEK- Yok artik, daha neler! Senin sinirlerin bozuk galiba.


KADIN- Evet bozuk. Sabahtan beri pesinden kosuyoruz, bisey söylicez diye.


ERKEK- Söyle diyom ben de sabahtan beri.


KADIN- Sorun da bu zaten. Söyle diyosun söylüyorum, sus diyorsun

susuyorum.Benim söz hakkim mi var bu evde?


ERKEK- Güzel karicim niye olmasin! Ya, ben sana ne zaman sus dedim ki?


KADIN- Bi de deseydin. Konusmaya da hakkim olmasin. Su televizyon benden degerlidir bu evde.


ERKEK- Yok artik o kadar da degil, iyice abarttin. Senin canin sıkkın
anladim.


KADIN- Ne? O kadar da degil mi?


ERKEK- Degil tabii.


KADIN- Yani ona yakin. Anladim. Avukata gidiyorum.


ERKEK- Ne? -


KADIN-Avukata gidiyorum. Bu is biter. Hüüüüüüü! ! . . .. .


ERKEK- Ya, ne dedim ki ben simdi?


KADIN- Allahim bi de soruyo. Hemen gidiyorum.


ERKEK- Nereye?


KADIN- Bi telefunkenden degerli olmadigim bu evden gidiyorum.


ERKEK- Hey allahim. Her lafi tersten anlamak zorunda misin?


KADIN- yuh!


ERKEK- Hayir güzelim. Yani herseyi yanlis anliyorsun, onu söylüyorum.


KADIN- Hayvan.


ERKEK- Peki tamam. Agzimdan kaçti, özür dilerim.


ERKEK- Sustuuum.


KADIN- Susma!


ERKEK- Ne? . . . . Nasi?


KADIN- Susma! Bisey söyle, kaçma. Sus, konu kapansin. Git isine mutlu mutlu.
Hayat devam etsin. Yok öyle.


ERKEK- Tamaaam konusalim. Ise gitmiyom o zaman.



KADIN- Naaparsan yap. Ben gidiyorum.



ERKEK- Nereye?



KADIN- Odama.



ERKEK- Eeeee?



KADIN- Ne istiyorsun?



ERKEK- Konusmak.



KADIN- Günaydiiiin!



ERKEK- Eveeet, heh he!



KADIN- . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .



ERKEK- Yaa dur! saka yaptim. Ortam yumusasin diye. Aglama ya!



KADIN- Hüüüüüü! . . . . Üzme sen kendini benim için.



ERKEK- Kimin için üzcem, karim diil misin?



KADIN- Olmaz olaydim.



ERKEK- Tatlim. . . Büyütüyorsun ama.



KADIN- Ne?



ERKEK- Biraz abartmiyor musun?



KADIN- Ben mi?



ERKEK- . . . . . . . . . . . . . . ! ?



KADIN- Ben mi ha! Ben mi? Ben mi büyütüyorum? Topluyorum.



ERKEK- Ne?



KADIN- Hemen esyalarimi topluyorum.



ERKEK- Saçmalama!



KADIN- Birak kolumu, biraaak! Zorba herif.



ERKEK- Tamam. Dokunmuyorum. Ama gitme, konusalim.



KADIN- Uzak dur! Polisi ararim.



ERKEK- Yok artik. Hirsiz miyim ben?



KADIN- Evet, hirsizsin. Hayatimi, yasama sevincimi çaldin.



ERKEK- . . . . . . . . . . . . . . . . . . !



KADIN- Söylicek bisey bulamadin. Dilini mi yuttun?



ERKEK- Bütün bunlari ne zaman yaptigimi düsünüyorum.



KADIN- Bey

 

Tarih: 31 Ocak 2007, 00:56 - İp: 88.***.**7.73
rektör
rektör (üye)
İstanbul / Meraklı


hocha , bundan tam bir tiyatro malzemesi çıkar. bundan kesinlikle faydalanacağım.

 

Tarih: 31 Ocak 2007, 01:10 - İp: 88.***.**8.54