Fotoğrafçılık Forumları
Fotografçılık Terimleri
Fotografçılıkta Kullanılan Terimlerden herkes bildiği 1-2 tanesini açıklama diliyle yazsa bilmeyenler(yani ben) öğrenmiş olsa ne iyi olur
Hem toplam kaç terim var bilmiş oluruz
#profiterol' tarafından 27.07.2006 14:52:10 tarihinde düzenlendi.
ya ocaklılar abi hızır gibisin helal olsun sana....
senin bu yardımlaşma duyarlılığın beni çok etkiliyor.
saygı ve sevgilerimle
gerçekten yaa...
sayın ocaklilar , saygılar, selamlar...
forum kısmında fotoğrafçılık başlığı altında zaten fotoğraf terimleri alt başlığı vardı
baktımda buradan biraz faydalanabiliriz gibi
#Atakan' tarafyndan 29.07.2006 11:47:45 tarihinde düzenlendi.
Bazı Fotoğraf Terimleri
İŞTE BAZI FOTOĞRAF TERİMLERİ
Alan açısı:Objektiflerin kapsadığı yatay alanın açısı.
Anti-statik bez:Objektifleri yada saydamları silmek için ve statik elektirikten kaynaklanan toz zerreciklerini uzaklaştırmak için kullanılan bez.
Autofocus:Netlik ayarını otomatik olarak kendiliğinden yapan objektif sistemi.
B (bulb):uzun pozlarda makine perdesinin veya obtüratörün istenilen süre için açık kalmasını sağlayan kilitleme sistemi.
Bracketing:Alınacak sonuçlarda herhangi bir pozlandırma hatasına meydan vermemek için aynı konuyu birbirne yakın ama farklı diyafram yada enstantane hızı ile çekme yöntemi.
DX ayarı:Film kasetlerinde bulunan ve film duyarlılığını otomatil olarak makineye aktaran sistemi.
Diffuser (yayıcı):Işığı yayn ve yumuşatan açık renkli şeffaf yüzey.
Deklanşör:Sehpahaya bağlı,makineyi sarsmadan uzun çekimlerde kullanılan yumuşak deklanşör teli.
Diapozitif (slayt):İçinden ışık geçilerek seyredilen pozitif,yani gerçek renkli görüntülü film.(Saydam olarakda adlndırılır)
Diyafram:Bir optik sisteme giren ışığın denetimini sağlayan mekanik gözbebeği.
Diyopri:optik camlarının ışığı kırma gücünün sayısal ifadesi.
Duplicate:Slayt filmlerinden yapılan çoğaltma.
Enstantane:Fotoğraf makinesinde bulunan obtüratör veya perdenin açık kalma süresinin saniyede kaçta bir olduğunu gösteren birimler.
Flaş:yeterli ışık olmayan konumlarda,anlık yardımcı yapay ışık kaynağı.
Fokal uzunluk:Objektiflerin optik odak uzunluğu
Flu,Fluluk:Net olmayan fotoğraf yada bir bölümü netlik alanının dışında kalan yer.
Geri plan:Bir fotoğrafta asıl konunun gerisinde kalan alan.
Gren:Filmlerde yada baskılarda,pozlandırılmış alanların gelişimi sırasında oluşan mikroskobik şekillenmeler.
Gün ışığı:Renk ısı derecesi 5500 Kelvin olan,güneş doğduktan iki saat sonra oluşan ışığın rengi.Elektronik flaşlar gün ışığı yayar.Genelde kullanılan filmler daylight yani gün ışığı için ayarlıdır.
ISO:Fotoğraf filmlerinde ışığa duyarlılık derecesini belirleyen satandart ölçü birimi.
Kelvin:Renkli fotoğrafta ışığın renk tonunu ölçmeye yarayan birimler.
Kontakt baskı:Özellikle siyah/beyaz fotoğrafları büyütmeden önce seçebilmek için negatifle aynı boyda üretilen ufak baskılar.
Kontrans:Bir fotoğrafın konusunda yer alan en aydnlık ve en karanlık bölümler arasındaki oran.
Kaset:İçindeki filmi ışıktan koruyabilen ve onu ileri-geri sarabilmek için düzenekleri bulunan ufak makara kutu.
Negatif:Orjinal renklerin veya gri tonlarının tersine sıralanmış karşı tonların görüntüsü.
Netlik:Bir fotoğraf filmi veya baskının keskinlik derecesi.
Obtüratör:Objektifden film yüzeyine yansıyan ışığın süresini ayarlyan sistemi.
Objektif:Görüntüyü film yüzeyine yansıtan optik sistem.
35 mm fotoğraf filmi:Genel olarak 24x36 mm'lik bir görüntü alanı içeren ve kenarlarıyla 35mm'lik genişliğe ulaşan perforeli film.
35 mm'lik fotoğraf makinesi:35mm'lik filmlerle çalışan fotoğraf makinesi.
Paralaks:Telemetreli fotoğraf makinelerinde vizörden alına görüntü ile objektiften film yüzeyine yansıyan konu arasındaki açı farkı.
Panning:Hareketli bir konuyu vizörden takip ederek yapılan çekim türü.
Perspektif:Fotoğrafta bir konu içine sığan farklı uzklıklardaki objelerin birbirleriyle olan görsel ilişkisi.
Pozlandırma:Kullanılan filmin duyarlılığına göre,yüzeyinin yeterli ve doğru ışık alması.
Pozometre (ışıkölçer):çoğu zaman fotoğraf makinesinin gövdesinde bulunan bağımsız olarakda kullanılabilen ve ışığın gücünü ölçmeye yarayan alet.
Parasoley:direkt ışık hüzmelerinin objektifin içinde yansıyarak meydana getirdikleri lekeleri önlemeye yarayan ve objektifin önüne bağlnan huni.
Sandviç:Uyum sağlayan iki diayı üst üste kullanma yöntemi.
Stop:Diyafram veya enstantae ayarları arasındaki derece farkları.
Tripod:üçayak.
Senkronizasyon:Fotoğraf makinesinin perdesi açıkken flaşın yanması.
Vizör:Fotoğraf makinelerinde konuyu kadrajlama
bu konu teknik telimler sölüğüne taşınıyor
ALAN AÇISI: Objektiflerin kapsadığı yatay alanın açısı.
ANTİ-STATİK BEZ: Objektiflerin ya da saydamları silmek için ve statik elektrikten kaynaklanan toz
zerreciklerini uzaklaştırmak için kullanılan ilaçlı bez.
AUTOFOCUS: Netlik ayarının, deklanşörden verilen komutla otomatik olarak yapılabildiği modern objektif sistemi.
B (BULB): Uzun pozlandırmalarda, makine perdesinin veya obtüratörünün istenilen süre için açık kalmasını sağlayan kilitleme sistemi.
BRACKETİNG: Alınacak sonuçlarda herhangi bir pozlandırma hatasına meydan vermemek için aynı konuyu birbirine yakın ama farklı diyafram ya da enstantane hızıyla çekme yöntemi.
DX AYARI: Film kasetlerinde bulunan ve film duyarlılığını otomatik olarak algılayıp, makineye aktaran sistem.
DİFFUSER (YAYICI): Işığı yayan ve yumuşatan açık renkli şeffaf yüzey.
DEKLANŞÖR: Fotoğraf makinesinde çekim için kullanılan düğme.
DİAPOZİTİF (SLAYT): İçinden ışık geçirerek seyredilen pozitif ya da bir başka deyişle saydam olarak da adlandırılan gerçek görüntülü film.
DİYAFRAM: Bir optik sisteme giren ışığın denetimini sağlayan mekanik kapakçık grubu. ("f" olarak ifade edilir ve diyafram açıklığını belirten rakamla beraber yazılır (f:5.6 gibi).
DİYOPTRİ: Optik camların ışığı kırma gücünün sayısal ifadesi.DUPLİCATE: Slayt (saydam) filmlerden yapılan çoğaltma.
ENSTANTANE: Fotoğraf makinesinde bulunan obtüratör veya perdenin açık kalma süresinin, saniyenin kaçta biri olduğunu belirten sayısal ifade (1/250 gibi).
FLAŞ: Yeterli ışık olmayan ortamlarda, anlık yardımcı yapay ışık kaynağı.
FOKAL UZUNLUK: Objektiflerin odak uzunluğu.
FLULUK: Net olmayan fotoğraf ya da bir bölümü netlit alanının dışında kalan yer.
GERİ PLAN: Bir fotoğrafta; asıl konunun gerisinde kalan alan.
GREN: Filmlerde ya da baskılarda, pozlandırılmış alanların gelişimi sırasında oluşan mikroskopik şekillenmeler.
GÜN IŞIĞI: Renk ısı derecesi 5500 Kelvin olan, güneş doğduktan sonraki 2 saat sonra oluşan ışığın rengi. Elektronik flaşlar, gün ışığı yayar.
ISO (ASA): Fotoğraf filmlerinde, ışığa duyarlılık derecesini belirleyen standart ölçüm sistemi (ASA=Amerikan Standarts Association).
KELVİN: Renkli fotoğrafta ışığın renk tonunu ölçmeye yarayan birimler (Gün ışığı= 5500 Kelvin).
KONTAKT BASKI: Özellikle siyah/beyaz fotoğrafları, büyütmeden önce seçebilmek için negatifle anı boyda üretilen ufak baskılar.
KONTRAST: Bir fotoğrafın konusunda yeralan en aydınlık ve en karanlık bölümler arasındaki oran.
KASET: İçindeki filmi ışıktan koruyabilen ve onu ileri-geri sarabilmek için düzenekleri bulunan ifak makara kutu.
NEGATİF: Orijinal renklerin veya gri tonlarının tersine sıralanmış karşı tonların görüntüsü. Negatif filmler, negatif kağıda basıldıklarında, yine pozitife dönüşürler.
NETLİK: Bir fotoğraf filmi veya baskısının keskinlik derecesi.
OBTÜRATÖR: Objektiften film yüzeyine yansıyan ışığın süresini ayarlayabilen sistem.
OPTİK: Objektif veya vizörde bulunan mercek sistemi.
OBJEKTİF: Görüntüyü film yüzeyine yansıtan optik sistem.
35 MM FOTOĞRAF FİLMİ: Genel olarak 24x36 mm'lik bir görüntü alanı içeren ve kenarlarıyla 35 mm'lik genişliğe ulaşan perforeli film.
35 MM'LİK FOTOĞRAF MAKİNESİ: 35 mm'lik filmlerle çekim yapan yaygın ve standart fotoğraf makineleri (35 mm'lik ilk fotoğraf makinesi, 1924'te üretildi).
PARALAKS: Telemetreli fotoğraf makinelerinde, vizörden alınan görüntü ile objektiften film yüzeyine yansıyan konu arasındaki açı farkı (Bu tip hata, 35 mm'lik refleks makinelerde oluşmaz).
PANNİNG: Hareketli bir konuyu, makine vizöründen takip ederek yapılan bir çekim türü.
PERSPEKTİF: Fotoğrafta bir kare içine sığan farklı uzaklıklardaki objelerin, birbirleriyle olan görsel ilişkisi. Uzun odaklı objektiflerle çekilen fotoğraflarda, perspektif sıkışması olur.
POZLANDIRMA: Kullanılan film duyarlılığına göre, yüzeyinin yeterli ve doğru ışık alması. Pozlandırma, diyafram (gözdeki iris gibi girecek ışık miktarını ayarlayan düzenek) ve enstantaneyle (ışık alma süresi) belirlenir.
POZOMETRE (IŞIK ÖLÇER): Çoğu
Değişebilir odak uzaklıklı objektiflere verilen ad (çok geniş açı/balık gözü: 15 mm) (çok geniş açılar: 16-21 mm) (geniş açılar: 24-35 mm) (Normal objektifler: 45--55 mm) (kısa teleobjektifler: 85-100 mm) (orta teleobjektifler: 135-200 mm) ( uzun teleobjektifler: 300-1000 mm)
bunları daha detaylı anlatırmısınız hangisi ile ne tarz fotograf cekilir ? teleobjektif nedir?
Linkini bulamadığımdan bu şekil veriyorum, İngilizce ve türkçe terimler. Türkçe anlatımlı. Sizlerde pc nizde saklayın. fotoğrafçılıkla alakalı birçok konuyu barındıran bir sözlük.
FOTOĞRAF TERİMLERİ................(aşağıdaki metin alıntıdır,. Oluşturanlara teşekkürler.)
A
A tipi renkli filim (Type A Color Film) : 3400ºK renk ışısına sahip yapay aydınlatmaya dengelenmiş filmlerin genel adı.
Aberasyon (Aberration) : Bkz. Görüntü Bozulması.
Agrandizman (Enlargement) : Bkz. Büyütme işlemi.
Agrandizör (Enlarger) : Negatiflerin kendi orjinal boyutlarından daha büyük boyutlar da basılabilmesini sağlayan optik araç.
Ajitasyon (Agitation) : Kimyasal işlemler sırasında, duyarlı yüzeye sürekli olarak bozulmamış banyonun temas etmesini sağlayan
yöntem; Bu yöntem özellikle film ve kağıtların gelişterme banyosunda bulundukları sırada ve saptama banyosunun (tesbit banyosu ya da
fix) ilk birkaç dakikasında çok önemlidir. Üretici firmaların bu konudaki uyarılarına aynen uyulmalıdır.
Akromatik (Achromatic) : "Kromatik" görüntü bozulmasına karşı gerekli düzeltme yapılmış olan objektif; Bkz. Kromatik görüntü
bozulması.
Aktinik (Actinic) : Işığın herhangi bir madde üzerinde kimyasal ya da fiziksel değişim yaratabilme gücü; Film üzerine düşen ışık
duyarkatı oluşturan gümüş tuzlarının yapı değişikliğine uğramalarını, siyah metalik gümüşe dönüşerek görüntüyü oluşturma ayarını
sağlamaktadır.
Aktinometre (Actinometer) : Eski devirlerde kullanılmakta olan bir tür ışıkölçere verilen ad.
Akütans (Acutance) : Görüntü keskinliğinin ölçüsüdür.Görüntüyü oluşturan yoğunluk bölgelerindeki sınırların eğim açısının darlığı
görüntünün kesinlik derecesini belirler. Bu açı büyüdükçe görüntü keskinliğe kaybolur.
Alan Derinliği (Depth of Field– DOF) : Üzerinde odaklama yapılan cismin önünde ve arkasında oluşan net/seçik alandır. Bu alan cimin
önünde 1/3, arkasında ise 2/3 oranında oluşur. Alan derinliğinin darlığını veya genişliğini etkileyen üç öğe, objektifin odak uzunluğu,
kullanılan diyaframın açıklığı, ve cismin fotoğraf makinesine olan uzaklığıdır. Ayrıca bkz. Diyafram açıklığı ve odak uzunluğu
Alan derinliğı ön gösterimi (Depth of Field Preview) : Bazı fotoğraf makinelerinde alan derinliğinin kullanıcı tarafından görülmesini
sağlayan, diyafram açıklığının sağladığı görüntüyü donduran bir düğme veya kol bulunmaktadır. Tüm netleme, lens açıkken veya en
büyük diyafram açıklığı ayarında yapılır. Günümüzde otomatik SLR makinelerin çoğunda alan derinliği ön gösterimi bulunmazken, eski
manuel makinelerde daha yaygın kullanılmaktadır.
Anti-halo tabakası (Anti-Halation Backing) : Filmlerin arka yüzeylerine sürülen ve taşıyıcı taban ya da fotoğraf makinesinin arka
kısmından yansıyarak yeniden filme dönüp "halelenme" ye neden olan ışığı emerek yok eden boyalı katman.
Anamorfik objektif (Anamorphic Lens) : Geniş bir görüş açısındaki görüntüyü sıkıştırarak belirli bir çerçeveye sığdıran objektif türü;
Sinamaskop filmler de bu objektiflerle çekilmektedirler. Daha sonra göstericiye takılan bir parça ile görüntünün yayılması sağlamakta ve
tüm perdeye kaplamaktadır.
Anti-statik bez : Objektifleri ya da saydamları silmek için ve statik elektrikten kaynaklanan toz zerreciklerini uzaklaştırmak için
kullanılan ilaçlı bez.
Aplanat (Aplanat) : Küresel görüntü bozulmasına karşı gerekli düzeltme yapılmış olan objektifler. Bkz. Küresel görüntü bozulması.
Apokromat (Apochromat) : Kromatik görüntü bozulmasına karşı gerekli düzeltme yapılmış olan objektifler. Bkz. Kromatik görüntü
bozulması.
Atmosferik perspektif (Aerial perspective) : Atmosferde oluşan sis ve pus gibi meteorolojik olayların fotoğrafta yarattığı uzaklık ya
da derinlik duygusu. Sis ve pus havada zaten varolan ve tüm filmlerin aşırı derecede duyarlı oldukları morötesi ışınları olağanüstü
derecede artırır. Bu ise duyarkat üzerinde genel bir yoğunluk yaratır. Sonuçta çekime konu olan cisimler uzakta, silik, ayrıntıdan yoksun
ve belli belirsi
www.fotograf.com/dijitalFotografcilik.asp bölümünden de birçok terim öğrenilebilir.Fotoğraf terimler
#burcucel' tarafyndan 06.10.2006 22:19:05 tarihinde düzenlendi.
- 1
- 2
İlgili olabilecek konular
-
-
A'dan Z'ye Fotografçılık Eğitimi
22 Eyl. 2006, 20:20 adem yener
29414200931 Ara. 2015, 15:16
adem yener -
G. Antepte Ücretsiz Fotografçılık Kursu
08 Eyl. 2009, 13:19 ezelcan
1768023 Şub. 2013, 22:20
mustafa_ozdag -