thorgal
thorgal (üye)
Ankara / Amatör

Ankara da Fotoğraf Çekmek Engellere Bağlı...

Şener Eroğlu, Ankaralı amatör bir fotoğraf sanatçısı. Amatör, ama ödülleri var. Ankara'nın tanıtımı içi çalışıyor. Teşvik edilmesi gerekir, değil mi?

Ne teşviki!.. Anlattıklarına göre, öyle engelleme ve hakaretlere maruz kalmış ki, inanılır gibi değil.

Engelleyenler de parkların güvenliğini sağlayan Ankara Büyükşehir Belediyesi'ni bağlı ANFA Güvenlik'in elemanları.

Bu görevliler daha önceki bir çekiminde sorun çıkarınca Eroğlu, hem Ankara Valiliği, hem de Belediyeye başvurup, resmi izin belgesi almış. Zira Güney Amerika'dan bir bayan amatör fotorğraf sanatçısı misafiri gelmiş. Rezil olmak istememiş!..

DİLEKÇEDE NE YAZIYOR

Şimdi bu iki fotoğraf sanatçısının 5 Nisan'da Ankara'nın ortasındaki Dikmen Vadisi'nde yaptıkları çekim sırasında yaşadıklarını Şener Eroğlu'nun Ankara Valiliği İnsan Hakları Komisyonu'na verdiği dilekçeden okuyalım:
Güney Amerikalı bayanla Dikmen Vadisi'ne gittik. Burada yaklaşık 30 dakilalık bir çalışma yaptık. Bu esnada Güney Amerikalı bayanın üzerinde hanımların büstiyer diye tarif ettikleri bir yoga kıyafeti vardır. Biz son derece düzgün bir şekilde fotoraf çekimini yaparken, birdenbire çevremiz motorize ve yaya Anfa güvenlik görevlilerince sarıldı. Adeta şoka girdik. Sanki filimlerde gördüğümüz teröristlere baskın sahnesi gibi bize, 'parkta fotoğraf çekmek için izin aldınız mı?' diye sordular. Ben de aslında kanunen böyle bir soru sorma hakları olmadığını, ancak zaten Valilik ve Belediye'den yazılı izin belgemin olması nedeniyle belgeleri gösterdim. Güvenlik görevlileri bu belgeyi alarak, incelemek için gittiler. Bir süre sonra tekrar geldiler. Geldiklerinde bana alaycı bir şekilde gülerek, 'Bu ibraz etmiş olduğunuz belgede sutyenle fotoğraf çekilir diye bir ibare yazmıyor' dediler. Bu kelimeleri duyunca adeta şoka girdim. 46 yaşında, tahsil çağında bir kız, bir erkek evladı olan evli ve kalp hastası olan bir insanım. Kendilerine konuşmalarına dikkat etmesi gerektiğini, kurduğu cümlenin doğru olmadığını söylediğimde, beni üçüncü kez şoka sokan beyanlarda bulundular. Bana, 'Biz seni yarım saattir gözetliyoruz, fotoğrafı çektiğin kadının üzerinde sutyen vardı' dediler. Ben de, 'hayır o sutyen değil, yoga kıyafeti' dediğim anda yanımızdan yürüyüş yapan bir bayan geçiyordu. O bayan bile mevcut duruma isyan ederek, güvenlik görevlilerine dönerek, 'Ne sutyeni kardeşim, bu herkesin rahatlıkla giydiği bir kıyafet' dedi. Yanımda bekleyen Güney Amerikalı bayanın güvenlik görevlilerinin orayı terk etmemizi istemesi üzerine morali son derece bozuldu ve aşağılandığını hissettiği için orayı derhal terk ettik. Biz oradan ayrılırken de güvenlik görevlileri daha önce kendilerini şikayet ettiğimi bildikleri için, 'git nereye şikayet edersen et' diye arkamızdan bağırdı.”

Olay böyle.

Eroğlu 3 sayfalık dilekçesinin devamında, olayın turizme ve Ankara'nın tanıtımına etkileri, yabancı konuğun Türkiye'ye dair olumsuz düşüncelere kapılmasından duyduğu endişeyi anlatıp, şöyle devam etti:

“Anayamızca temel hak ve özgürlüklerimiz teminat altına alınmıştır Bir vatandaş olarak benim parkta gezmem, fotoğraf çektirmem suç mudur? Ben parktayken gizli bir şekilde takip edilmem, gözetlenmem suç değil midir? Güney Amerikalı bir bayan huzur içinde parkta gezemeyecek midir? Foto çektiremeyecek midir? Ya da sıradan bir kıyafet giyilmesi bile suçlanmak, gözetlenmek için yeterli midir? Açıkça kendimin ve Güney Amerikalı bayanın gözetlenmesinden, bir suçlu gibi parktan kovulmasından büyük bir endişe duydum. Hele devletimizin verdiği yazılı izin belgelerine bile itibar edilmemesi, bunun alay konusu yapılmasını halen hazmedebilmiş değilim.”

"O GÜZELİM PARKA ZARAR VEREMEM"

Ülkedeki genel “masumun masumiyetini ispat etme” yükümlülüğü mü, sanatçı naifliği midir bilinmez, şunları da sordu:

“Ben parkta yerlere mi tükürdüm? Sigara izmariti mi attım? Ağaçların dallarını mı kırdım? Çimlere zarar mı verdim? Çevremdeki insanlara zarar mı verdim, kaba saba küfürlü mü konuştum? Alkol mü aldım? Parktaki oturma gruplarına zarar mı verdim? Ne yaptım ben de bu insan haklarına aykırı muameleye maruz kaldım? İstesem bile ben o güzelim parka zarar veremem. Böylesine güzel bir parka bir fotoğraf sanatçısı olarak zarar vermem mümkün mü?”

Ve sonuç olarak Ankara Valiliği'nden ne mi istedi? Şunları:

- Bir vatandaş olarak Ankara parklarında huzur içinde gezebilmek, fotoğraf çekebilmek, spor yapabilmek için gerekli ortamın sağlanmasını,

- Parklarda çalıştırılacak personelin hakla ilişkiler, turizm, nezaket, kibarlık, güvenlik konusunda eğitim verildikten sonra çalıştırılmalarını,

- Hukuka aykırı davranışta bulunan şahısların cezalandırılmalarını, Ankara'nın tanıtımına olumsuz katkı sağlanmaması için en azından ikaz edilmelerini,

- Gerekli hizmet içi eğitimin verilmesi suretiyle valilik ve belediyenin resmi yazılarına itibar edilmesi gerektiği konusunda bilgilendirme yapılmasını,

- Ankara'da bundan sonra bu tür insan hakları ihlallerinin yaşanmaması için gerekli önlemlerin alınmasını...

Evet, Ankara Valiliği İnsan Hakları Komisyonu'nun önündeki dilekçeye göre, Bşakent'in ortasında bunlar yaşandı.

Neyse ki, olay tarihi 5 Nisan... Yani “eski Türkiye”den bir sahne...

Tarih: 8 Temmuz 2017, 13:25 - İp: 78.***.**3.58
ercan43
ercan43 (üye)
İstanbul / Amatör

Sayın arkadaşım, yazınızı baştan sona okudum. Çok üzüldüm. Geçmiş olsun diyorum. Bu günleri, bu zihniyeti hep beraber, sabırla, kararlılıkla, azimle, demokrasi içinde aşacağız. Moralinizi bozmayın. Güzel günler yakında.

 

Tarih: 9 Temmuz 2017, 21:11 - İp: 176.***.**9.114
thorgal
thorgal (üye)
Ankara / Amatör

destekleriniz için teşekkür ederim Ercan bey

 

Tarih: 21 Temmuz 2017, 20:39 - İp: 176.***.**9.246
  • 1