dilaver61
dilaver61 (üye)
İstanbul / Amatör

Açıklamanın Fotoğrafa Etkisi

Olağan bir fotoğrafın, açıklama bölümüne yazılacak güzel bir sunumla (şiir, hikaye veya şişirme) ve de fotoğraf sahibinin de bayan olduğunu düşünürsek, o fotoğrafın kat kat daha önemsendiğini düşünüyorum.
Bana göre, görülen fotoğraftan alınan haz, kişinin açıklamasına yazdığı hikaye değil, seyredenin kendi içinde canlandırabileceği ölçüdeki bölümdür.
Bir diğer konusu ise, olmaması gereken teknik hataların bile yoğun olduğu bir fotoğraf, yukarıda bahsettiğim niteliklerden dolayı yine önem kazanmakta.
Ben açıklamanın, tanıtım olarak 2 cümle, ve mekan olarak belirtilmesinden yanayım. Fazlasının fotoğrafı aşırı etkilediğini düşünüyorum.
İyi bir photoshop kulanıcısı ve aynı zamanda hikaye yazabilen kişinin, çok azda şiirden anlaması (kopyala yapıştırda yapabilir), fotoğrafının kaliteli olmasına hiç gerek yok. O kadar açıklamayı okuyan kişinin, yorum olarak teşekkür etmemesi, bence de ayıp olur.
Saygılarımla

Tarih: 24 Ekim 2006, 13:28 - İp: 88.***.**7.206
merson
merson (üye)
Manisa / Amatör

Şiir sözdür, müzik ses, resim renk, fotoğraf ışıktır.
Hepsi tek başına kendini ifade ettiği için sanattır. Bazen ortak araçları kullanabilirler, bunları yaratan insandır.

 

Tarih: 28 Ekim 2006, 09:30 - İp: 85.***.**8.96
cappadociaman
cappadociaman (üye)
Artvin / Doğa Fotoğrafçısı

Gerçekten bu paylaşımdan güzel şeyler çıkmaya başladı.Hemen belirteyim buffalo huzur bulsun.Ben yazılanalrı harf harf kelime kelime okurum,meslek gereği.İyi bir mantık süzgecinden geçirilirse belki aynı şeyleri farklı yorumlarla söylediğimiz bile ortaya çıkar.
Bir hususu ortya koymak gerekiyor ki buna hiç kimse itiraz etmez sanırım;yeterince veya gerektiği kadar olmak şartıyla PS'ye kimse hayır demiyor,doğru mu?Burada hem fikiriz
Uzun bir süre önce bir topic açmıştım yine PS kullanımı ve sınırlarıyla ilgili.O zaman oluşan genel yargıda Fotoğrafın sanat olduğu,sanata sınırın koyulamayacağı gibi fotoğrafa da sınır koyulamayacağı ve PS'nin mantıklı kullanımının olması gerektiği idi.
3D max ile görüntü yapıldığını biliyorum ve bende yapıyorum,hatta fotoğraftan bile çok net oluyor.Konu zaten bu değil bu yüzden üzerinde durmuyorum.
Diğer arkadaşlarla ortak payllarım olmasına rağmen ayrıldığım yerlerde var.Örneğin buffalo fotoğrafla şiiri karşılaştırmış.Şiiri yazmak için kelimeleri rastgele koyamayız demiş.Ben o mantıkla yola çıkarak şunu buluyorum.Fotoğrafla inşaat işleri aynıdır.Çünkü her taşı istediğimiz yere koyamayız,koyarsak bina eğik olur,bu yüzdende fotoğrafta da bir düzen ve kurallar zinciri olmalı
Hayır bu benim görüşüm değil sadece benzetim kurdum

Yani şiirle fotoğrafı kıyaslamanın lüzumsuzluğunu ifade etmek istedim.
Altın nokta kuralını insanlar koymuştur,taaaa ki asırlar önce.İnsanın algılaması filan hikayesine inanmıyorum.Sadece göze estetik geliyor hepsi bu.Çünkü altın kuralı ortaya atan ressamlar öncedende belirtmiştim mükemmele yakın bir oranda insan hayvan tasvirleri çiziyorlardı.Avrupadaki şapellerin duvarlarına tavanlarına yaptıkları resimleri düz zeminde incelediğinizde matematiksel oranların oldukça yoğun olduğunu,dik ve yatay yada çapraz kolonların üzerinde objelerin resmedildiğini,resim uzayında ön plan arka plan ilişkisinin mükemmel ölçülerde kullanıldığını rahatça görürüz.Bu resimleri yapan adamların altın noktayı uygulamaması mümkün mü?

Ben mesleğime ayırdığım saatleri çıktıktan sonra geriye kalan zamanımın büyük bir bölümünü fotoğraf işlerine ve siteye ayırıyorum.(Bazen saatlerce kaldığım oluyor)

Fotoğrafları incelerken rastlıyorum; bizim gibi amatör bir arkadaşın fotoğrafında hafiften belki 0.5 derece yada 1 derece kadraj eğimi olabiliyor.Vayyy sen misin bu hatayı yapan,bin adamın fotoğrafına ez dur....
Fotoğrafta isim yapmış birinin yaklaşık 45 derece eğik fotoğrafını görünce ooooo ne güzel farklı bir kadraj,zekice diyoruz.
Hani fotoğrafta kurallar vardı????
45 derecelik eğimde altın noktayı nereye yerleştiriyoruz???

Adamın ayağı çerçeveye sığmamış...Vayy hatalı kadraj,adamı bütün almalıydın kadraja....
Başka biri adamın kafasını dikine kesip yarısını almış...Ooo müthiş bir görüş açısı...
Hani fotoğrafta kurallar vardı???

Dünyanın her yerinde geçerli değişmeyen bir kural vardır:
"Kurallar,zayıflar içindir"

Fotoğrafın ustası kural tanımaz ise adı "stil" oluyor.
Başkası kural uygulamaz ise adı "bu işi bilmiyor" oluyor.
İnanmayan bu sitedeki fotoğrafları ciddi ciddi inceleyip yorumları okusun.
Link vermem lazım ama o zaman konu kayar gider kavga olur.

Hüseyin çok güzel belirtmiş;photoshop öğrenmek makina öğrenmekten dahaz zor diye,doğrudur...
Uzunca bir süredir PS ile ilgileniyorum bu konuda kaynak kitaplarım,web kökenli dökümanlarım var.Ama bakıyorum bazen bildiklerim buğday ambarındaki buğday tanesini bile doldurmuyor...
Aramızda kaç kişi var ben bu PS olayını çözdüm iyiyim diyen.Bence böyle bir iddiaya girmeyin bile,internette PS ile yapılmış çalışmaları görünce bunu daha da iyi anlıyorum.O yüzden PS çalışmalarına ve bu programa gerektiği ciddiyeti göstermek gerekiyor.Altı üstü PS ile yapılmış diyerek bir yafta yapıştırmak ta olmuyor.

Eğer cep telefonu ile çekilmiş sıradan bir görüntüyü PS ile izlenebilir hatta beğenilir hale getirmişse adam o bir yetenek değilde nedir buffalo???

Sonuçta PS kullanmakta belli bir fotoğraf, renk, ışık, perspek

 

Tarih: 28 Ekim 2006, 11:15 - İp: 88.***.**0.101
rokomet
rokomet (üye)
Ankara / Amatör

Burkay ben okuma konusunda seninle ters düşüyorum.. o yüzden kimse kusura bakmasın. Sanırım buda benim mesleğim gereği..
Ve yine meslek gereği poşotopsuz fotoğraf (yoksa dijital görüntü mü demeliyim) düşünemiyorum..

Ve yine meslek gereği fotoğrafın altına yazılan (örn. morcadininkiler) açıklamaların tamamını okumuyorum. Okuyamıyorum..

Mesleğim; anlatılmak istenenin, mesajın, temanın, kelimelerden ziyade görüntü yada görsel olarak aktarılmasına dayalı.. Hatta mesleğim yazıyı daha bir görsel hale getirmeye, okumayı kolaylaştırmaya dayalı..

Sözün özü : Çoğu zarar, azı karar.. her konuda..
açıklamalar az olmalı
poşotopta, söz konusu imajın anlamını değiştirecek kadar olmamalı..

Hayrettin bey, insan gözünün algılayamadığı sınırında tutulması gerektiği gibi birşey söylemiş.. Bir merminin elmanın içinden geçişini insan gözü algılayabilirmi.. zerre poşotop müdahelesi olmasa bile bu fotoğraf sınırdışı mı olacak..
Her dijital görüntü algılayıcı (DFM) kendi içinde bir takım müdahaleler yapıyor yapısı gereği.. eğer müdahele edilen görüntüye fotoğraf demiyeceksek bunların hiç biri fotoğraf değil... o takdirde fotoğra sadece filmli üretime hapis oluyor.. iyide kontrastın dediği gibi filmli üretimde de müdahele vardı.. kaldıki IR film olayı var neyse daha fazla uzatmayım

 

Tarih: 28 Ekim 2006, 15:09 - İp: 85.***.**1.69
kontrast
kontrast (üye)
İstanbul / Meraklı

rokomt sanırım reklama dayalı gorsel işlerle ugrasıyorsun.
Mesela reklmacılıkta şöyle bir söz vardır. "Bana daha uzun zaman verin size daha kısa cümleler kurayım" diye. BU aynı zamanda reklam ilanlarının birazda bilinçaltalarını hedef almasıya alakalı. Bu yüzdende iyi bri etki icin sadeliğin ön planda oldugu fazls söze hacet bırakılmıdıgı çalışmalar sunulur. Kimi zaman ise sadece bir fotograf yada görsel bir meta ile anlatılabiliyor.

Yani fotoğrafın dili kendisinde olmalı. dilsiz fotografraların yanına yapılan açıklamalar el hareketleriyle fotografın nasıl oldugunu anlatmaya çalışmaktır. Bu açıklama derken yanlış anlaşılmasın her türlü açıklamayı kastetmiyorum.

 

Tarih: 28 Ekim 2006, 16:01 - İp: 88.***.**0.22
cappadociaman
cappadociaman (üye)
Artvin / Doğa Fotoğrafçısı

Sayın arkadaşlarım,mevzuyu uzatmaya lüzum yok gibi.aşağı yukarı belli konularda hemfikiriz
Bazı konularda nüanslar olabilir,normaldir.Sonuçta modu moduna aynı düşünemeyiz,düşünmemeliyiz.Bireysel farklılık dediğimiz olay burada başlıyor zaten. Beğenilerimiz,alışkanlıklarımız,özelliklerimiz,duygularımız,düşüncelerimiz vs vs . aynı olmamalı,çok zıtlıkta iyi değildir,ortak paydaları bulduk gibime geliyor...
Herkesin kendine ders çıkaracağı sözleri söylemesekte,acemi boyutunda ceplerimizdekileri döktük ortaya.Beğenen istediğini alır,beğenmeyen de almaz değil mi?

 

Tarih: 28 Ekim 2006, 17:55 - İp: 88.***.**0.101
dilaver61
dilaver61 (üye)
İstanbul / Amatör

Merhaba arkadaşlar

Sanırım konuyu açan olarak, toparlamakta bana düşüyor.

Konuyu açarken yazmış olduklarımdan farklı olarak şunu söyleyebilirim.

Fırsat buldukça seyretmeye çalıştığım fotoğraf sergilerinde, sergilenen fotoğrafların altlarında, yer ve çekilen tarihten başka, ilave yazıya pek rastlamadım. Ha, yokmudur? İllaki vardır. Ama ben o yazıyı okuyup, fotoğrafı çeken kişinin gözünden fotoğrafa bakmak istemiyorum. Veya yazılan şiiri okuyup, gözlerim sulanarak incelmek istemiyorum.


Ben o fotoğrafta bana göre bir şeyler bulanıyorsan, alttaki yazılan her neyse, bana o fotoğrafta birşeyler buldurmamalı.

Başka bir deyişle, ben çektiğim fotoğrafımla, anlatmaya çalışacağımı anlatamıyor, takviye açılama yapıyorsam, o benim, fotoğraf dalında beceriksizliğimden kaynaklanıyor. Ağır basan, becerdiğim dalımla durumu kurtarıyorum anlamına geliyor.

Photoshop konusuna fazla değinmeyeceğim, arkadaşların bazıları biraz içerlenip, diğeri onu kurtarmaya çalışmak zorunda hissediyor kendini. Hak verenlerde yok değil. Yinede kişiye göre kabullenme olgusudur.

Sayfalarca sıkılmadan yazdığınız için hepinize teşekkür ederim arkadaşlar. Buffalo, sana biraz daha fazla teşekkür edetmem gerek sanırım. Konuya biraz daha fazla benim gözümden bakıyorsun çünkü. Veya ben senin gözünden.

Sanırım yıl 1979. Eyüpte balık tutmaya çalışan insanların, haliçten çıkaracakları misinenin ucunda asılı yakalanan balığı çekebilmek için, zenith TTL, rus malı bir makinem ile av bekliyordum. Bir ara omuzumda bir el belirmesiyle dönüp baktığımda, yarı gözümü kısarak adamın birinin slüetini gördüm. türkiyede yaşayan yabancı aksanıyla ''Yanlış tarafa duruyorsun genç. O taraftan, çekeceğin her neyse çıkacak resmin arkasına birşeyler yazmak zorundasın. Arkanı haliçe verirsen, hem biraz daha az koku duyarsın, hem de şu koca camiyi, güneş minaresini yalarken çekersen arkasına hiçbir şey yazmadanda resmin seyredilir'' Bu benim daha sonraları yakından da tanıma fırsatı bulduğum, Ara Güler idi.

Teşekkürler

 

Tarih: 29 Ekim 2006, 01:03 - İp: 88.***.**0.93
buffalo
buffalo (üye)
Ankara / Amatör

ortak payda bulduk mu yoksa paydaları mı eşitledik bilemiyorum
hani matematikte 1/3 ile 2/4 ü toplamak için önce 4 le çarparsın sonra paydalar eşitlenir ya
öyle bir şey oldu sanırım


ben uç bir örnek vereyim yine


kevin carter i intihara kadar sürükledi bu kare biliyorsunuz.
photoshopsuz fotoğraf düşünemiyorum demiş rokomet. mesleğim icabı demiş.


photoshop yok bunda. filmle çekmiştir zaten.ama yüzyılın fotoğraflarından biridir. hani hiç bir şey çok iyi değildir. renkler canlı değildir. çok net değil.çağımızın gözlerinin alıştığı sony, canon renklerini de içermiyor.
kadraj düzgün ama...
ama her şeye rağmen insanlık tarihinin en can alıcı bir iki karesinden biridir. öylesine can alıcı, öylesine vurucu ki.her şeyi özetliyor.anlatmak istediğini 1-2 mp içeren bu vasat karede anlatıyor.yazıya ,açıklamaya zerre kadar ihtiyaç yok. zaten açıkçası yazı zayıf kalır bu trajediyi anlatmakta. hani büyük dosteyevsky, 20 sayfa yazsa anlatabilir mi bunugörsel olanın yazıya üstünlüğü sanırım.

şimdi ister karanlık oda hileleri olsun ister photoshop olsun. çok daha alımlı yapılabilirdi bu fotoğraf. mesela neatimage ile noise yok edilirdi. photoshopla odaksal renklendirme yapılırdı, odak yumuşatılırdı
ama tüm bunlar bu kareyi daha da kusursuzlaştırsa da gerçekçiliğine darbe vururdu....bence....

amma yaptın buffalo, ne alaka diyebilir, örneğimi çok uç bulabilirsiniz. ama bazı fotoğraf yarışmalarında''dijital müdahalede bulunulmaması'' şart koşuluyor. basın fotoğrafçılığında mesela. buna ne demeli. ha, diyebilirsiniz, sen basın fotoğrafçısı mısın, ya da bize ne basın fotğrafçılığından. haklısınız, ama ben de haklıyım
yalnızca bir örnek vermek niyetim.

********
olayın başka boyutu da var.cevin carter, her şeyiyle etik mi davranmıştır.?
muamma aslında.
müdahalede bulunmaması olması her şeyin kurallara uygun olduğu anlamına gelir mi?

cevin carter, o çocuğu orada öylece bırakmıştır.
cevin carter afrika paparazzisi diye anılan bang-bang grubunun bir üyesidir. bunlar resmen paparazzilik yapmakta, açlıktan ölen insaları uzaktan fotoğraflamakta ve bu sayede şöhret peşinde gezmektedirler.

yaman bir çelişki var aslında. bu çelişki zaten fotoğrafçıyı intihara sürüklemiştir.sözün özü, müdahale etmemek fotoğrafçıyı tek başına kurtarmıyor.
********

şimdi bu kadar laftan sonra''sen uyuyor musun bu yazdıklarına, sen hiç mi müdahale etmiyorsun'' diyebilirsiniz belki
etmez olur muyum. kompakt bir cihaz sonuçta benimki. pek çok kareye müdahale etmesem evlere şenlik....ama 3-4 aydır daha az müdahale ediyorum. M kullanınca ve fotoğrafı photoshopta açıp, histogramı açtığımda doğru ışıkta çektiğimi anlayınca pek mesut oluyorum

kast ettiğim şudur demiyeceğim, neyi kast ediyorum bilmiyorum. her neyse işte, müdahalenin sınırı olsun olmasın bu konunun bir açıklığa kavuşması gerekir diye düşünüyorum.bu da sanırım kontrast ın yukarı da belirttiği geçiş dönemiyle ilgili. belki 20-30 sene sonra her şey daha berraklaşacak.
bunun dışında reklam fotoğrafları, benim umrumda bile değil....fotoğraf dergisinde her sayıda inceliyorlar. adam nasıl çektiğini, masıl yaptığını bir bir anlatıyor.bu işi yapan adamlar ''tamamen duygusal değil de parasal''yaklaşıyorlar. buna mecburlar. sanatçılar aç geziyor memlekette.yoksa reklam fotoğrafçılarının portföylerini inceleyin eşssiz güzellikte fotoğrafları vardır hepsinin.

**************************
konunun bir başka boyutu daha var: (amma uzattım, sabah otobüsüm var, 8 saat yolculuk, sonra ankara, sabaha kadar uyumayıp otobüste uyumayı planlıyorum, o nedenle yazacağım uzun uzun. hala okuyor musunuz bilmiyorum. ama burkay okuyormuş, kendi söyledi )

dijital ukelalık.....150 ytl ye fotoğraf makinesi alıp picasa gibi programlarla siyah beyaz yapan ;teknik açıdan rezil fotoğraflar çekip kendisini fotoğraf sanatçılarıyla eş değer gören,avatarının altına fotoğraf sanatçısı yazmaktan çekinmeyen; mesle

 

Tarih: 29 Ekim 2006, 01:58 - İp: 81.***.**0.125
cappadociaman
cappadociaman (üye)
Artvin / Doğa Fotoğrafçısı

Aslında konuyu kendi kafamda çözümlemiş ve kapatmıştım ama bazıları olayı ilerletme derdinde.Bende onlara uyup gittiği yere kadar uzun kısa yazma kararı aldım.

Öncelikle bana şu sorularımın cevablarını birileri verebilirse memnun olacağım:
1-Biri çıkıp sizin çekim tekniğinize,kullandığınız alete edavata karışıyor mu?
2-PS ile alıp veremediğiniz nedir?
3-Gençleri kahvehane veinternet kafelerden uzak tutma adına fotoğrafçılığa özendirmek bununla ilgili yazılımları kullanmayı öğretmek bir hobi edindirmek varken "eline makinayı alan ortaya çıkıyor" diyerek neden bu girişimleri baltalamaya çalışıyorsunuz?
4-Bu tür konuları uzmanları açıp tartışmazken neden amatörler tartışır?
5-20 yıldır fotoğraf çeken bir kişi 5 yıldır fotoğraf çeken bir kişiden daha mı iyi fotoğraf çeker?
6-Kendini amatör gösterip diğer amatörlere profesyonelmiş gibi akıl dağıtmanın adını koyar mısınız?
7-Bu sitede yüksek rating yapan fotoğrafların çoğunluğunun PS fotoğraflar olduğunu biliyor musunuz?
8-İkide bir ucuz makinalarla çekilmiş fotoğraflar diyerek küçümsediğiniz fotoğrafların yanında sizinkiler milyarlık makinalardan çıkmış sanat harikası fotoğğraflar mı?
9-Kendi mesleğine laf söyletmezken fotoğrafçılık hakkında bu kadar şeyi söylemeyi kendine hak ve görev mi görüyor sunuz?
10-Ara Güler beyefendi PS kullanmıyor diye bu ülkede PS kullanımı kötü birşey mi?
11-Birgün benim sırtımada generallerimizden biri elini koyarak uzun bir süre sohbet etti ve o anda yaptığımız işle ilgili fikirlerimi beğendi.Şimdi ben iyi bir asker mi oldum?
12-İnsanlara faydalı olmak için başkalarını eleştirmek yerine bildiklerinizi daha tutarlı ve olumlu bir şekilde öğreterek sevdirerek yaymak için var mısınız?
13-Eleştirmek çok kolaydır.Eleştirdiğiniz konunun yerine daha iyisini koyacak bilgi birikiminiz var mı?

Ciddi ciddi soru soruyorum.Cevaplarıda aynı ciddiyette görmeyi istiyorum lütfen.....

 

Tarih: 29 Ekim 2006, 12:09 - İp: 88.***.**0.226
dilaver61
dilaver61 (üye)
İstanbul / Amatör

Ne yapalım şimdi burkay08?

Yazmış olduğun 13 maddede ki soruların katılımcı kişilere göre dağılımını senmi yapacaksın, yoksa kişi sorusunu yine kendisimi seçip cevaplayacak?

Baştan okuyunca hepsinin fazlasıyla cevaplandığını görüyoruz.

İsteyen nimetlerden yararlanmaktan, isteyen omuzda ki elden haz duyar. İsteyen siyah beyazı çeker, siyah beyaz çekenlerden övgüleri toplar. İsteyen cep telefonuyla çeker, cepcilerden alkış alır.

Bunlar olmasa neyi konuşuruz ya?!..

 

Tarih: 29 Ekim 2006, 13:36 - İp: 88.***.**4.158
cappadociaman
cappadociaman (üye)
Artvin / Doğa Fotoğrafçısı

İşte işin özünü söylediniz zaten üstad:

"İsteyen nimetlerden yararlanmaktan, isteyen omuzda ki elden haz duyar. İsteyen siyah beyazı çeker, siyah beyaz çekenlerden övgüleri toplar. İsteyen cep telefonuyla çeker, cepcilerden alkış alır."

oooooooooxxxxxxx0000000xxxxxx00000xxxxxxx000000xxxxxooooooooo

Benim anlatmak istediğim şeyin özü bu zaten.Bırakın isteyen istediği gibi takılsın.Herkes kendi bildiği yoldan gitsin,kendi doğrularıyla başkalarının doğrularını deneme-yanılmayla bulsun.
Bir söz vardır;ilerlediğiniz yol size kolay geliyorsa bilin ki yanlış yolda gidiyorsunuz diye.Fakat her zor gidilen yolda insanı başarıya götürmez.Rahat ve sakin olmak lazım.Herşey yerli yerine oturacaktır zaten.

Amacım birilerini kırmak veya rencide etmek değil,burada merhaba diyebildiğim her kişiye saygım sonsuzdur.Özellikle bu sitedeki bazı üyeler var ki bana çok yeni ufuklar açtı.

Hemen aklıma gelenleri yazayım:

hüsmenaga:Damla fotoğraflarını onun sayesinde çekebiliyorum.

dilaver61:Genel mantalite,kadraj,ışık ve tonlama

sado34:S&B çekim için ne gerekiyorsa....

mustafaipe:manzara fotoğrafçılığı

bunlar ilk aklıma gelenler...

Hiç ummadığım ilk kez karşılaştığım bir fotoğraf veya fotoğrafçıdan bile çıkardığım dersler olmuştur.
Fotoğraf sevgisini ilk aşılayan babamı(İlk makinamı almıştı)
ve bu işi daha da çok sevdiren stüdyo fotoğrafçısı arkadaşlarımı da unutmam mümkün değil tabiki.

Kendi çabalarımla öğrenmeye çalıştığım PS ise bana göre bunların süsüdür...

Bütün arkadaşlarıma selam ve saygılarımla...

 

Tarih: 29 Ekim 2006, 14:52 - İp: 88.***.**0.226