Deli Topiği

Yin ve Yang, doğayı ve kozmik evrenin temelini oluşturan yasaları açıklayan bir denge kuramıdır ve temelinde, doğa ve evrendeki her şeyin karşıtlık ilişkileri, dengeleri veya ilkeleri içinde yürüdüğünü tespit etmektir. Temeli uzak doğudaki bir çok kültürün ortak yaşam birikimine ve “I Ching” adı verilen eski bir felsefi kitaba dayanır.

Yin ve Yang'ın Başlıca İlkeleri şunlardır: Evrendeki her şey "Karşıt iki kutup ilişkisi" içindedir ve birbirinden bağımsız olamazlar. Oluşumların birbirinden ayrılamaz iki görünümü vardır, yani "Yin" ve "Yang" görünümü. Yin ve yang karşıt kutuplarının oluşması bir arada gerçekleşmiştir. Kutuplar küçük oranda olsa bile karşıtını da içinde barındırır. Gecenin içinde aydınlık ve sıcağın, gündüzün içinde de soğuk ve gölge bölgelerin olması veya dişi görünümün içinde erkek, erkek görünümün içinde dişi olması gibi. Tai Chi veya yin yang işaretinin içindeki küçük çemberler bu özelliği simgelemektedir. Karşıtlar, birbiri ile durmayan bir geçişme veya dönüşme ilişkisi içindedirler. Yani tam bir denge hiç bir zaman gerçekleşmez. Yin ve Yang sembolünü 3 boyutlu inceleyecek olursak, aslında siyah kısmın (Yin) daha aşağı tabakalarda ve beyaz kısmının ise (Yang) daha üst boyutlarda olduğunu görürüz. Bu da bize Yang’ın, yani positif enerjinin) bütün kozmik alemde daima daha üstün olduğu görüşünü verecektir. Yani mikro ve makro evrende iyi güç ve enerji her zaman kötünün üzerinde olacaktır. Eğer huzurlu bir denge kurmak istersek, positif bio enerji dalgalarımızı (Yang) her zaman en üst seviyelerde tutmak gerekir


II: Dünya Savaşı’ndan sonra Batı’da geniş kitlelerin, politikacılara ve hayatın dışsal boyutlarına itibar etmekten ağır ama emin adımlarla uzaklaşıp içsel hayata değer vermeye başlaması, çok çeşitli biçimlere bürünerek devam eden bir süreçtir. I Ching’in bu değişim üzerindeki etkisi tartışılmaz bir gerçektir.

Her kim tarafından yazılmış olursa olsun, I Ching’in Batılı bir tutkunun sözleriyle ‘her şeyin sebebi’ni açıkladığı kabul edilir. Gerçek kökeni bir esrar örtüsüyle kaplı olan I Ching’in önemi insan zihninin evrende kendi yerini bulma yolunda gösterdiği en eski çabalardan birinin ürünü olmasına dayanır. Kitabın Çin’deki kaynağı çok eski bir teori olan yang ve ying’dir. Yang başlangıçta gün ışığı, yin ise ısı ve ışık yokluğu anlamına gelmekteydi. Birbirinin antitezi olan bu iki ilke zamanla kozmik güçler olarak görülmeye başlanır: Erillik/dişilik, sıcak/soğuk, aydınlık/karanlık, sertlik/yumuşaklık vb. Çinlilere göre evren, bu olgular dizisi arasındaki gerilimden doğmuştu. I Ching’in esasını oluşturan sekiz temel trigramın- kesik düz üçer çizgiden oluşan kümelerin- efsanevi Çin imparatoru Fu Xi tarafından bulunduğu söylenir. Bu trigramların rastgele çiftler oluşturacak şekilde birleşmesiyle altmışdört heksagram çıkar ortaya. I Ching’in özgün metni bu heksagramöardan her birinin simgesel anlamını açıklar. Artık ne oldukları bilinmekle birlikte, bunlar hala örtülü ve veciz ifadelerdir.

Aslında I Ching MÖ 2.binyılda, Shang ve Zhou hanedanları zamanında kaplumbağa kabuğuyla fal bakma uygulamasının yaygın olduğu bir dönemde ortaya çıkmıştı. Kabuk çatlayana kadar ısıya tutulur, daha sonra üstünde oluşan çizgiler ‘okunurdu’. Efsaneye göre Fu Xi de sekiz trigramı ilk kez bir kaplumbağa kabuğunda görmüştü. I Ching’in belki de tam bugünküne yakın bir biçime bürünmeye başladığı sırada, Qin hanedanının ilk imparatoru olan Shi Huangdi adlı tiranın emriyle MÖ 213’te meşum ‘kitap yakma’ uygulaması başladı. I Ching tarihsel miras kabul edilen müzik, ayin ve merasim, şiir, eski şarkı gibi eserler arasına katıldığı için bu kıyımdan kurtulabildi. Kehanet kitabı olduğundan bir tehdit kaynağı sayılmadı. Çok geçmeden de bütün bilginlerin yetişmesinde temel bir kitap olarak görülmeye başladı. Sonunda Kitabı Mukaddes gibi, her niyetle yenen bir muz haline geldi. Simyacılar tarafında kullanıldı

bu kadar yazıyıyı okuyacağımı sanıyosan aldanıyosun..
bunu hap şeklinde olanı varmı..
sırf bilgi satabilmek için soru sorma ayağına mı yatıyorsun yoksa

SAOL ROKO BE TATAR ABİ

bende okumadım zaten ama biliyorum herkeside biliyor zannediyorum...

ben bile biliyorsam herkes bilir diye düşündüydüm dümteke düm düm

RAM PAPAM PAPAM RAM PAPAPAM

Eveeet sayın deliler... Nehirden hanımefendi hazretlerinin emri üzerine ayağımı silip topike giriş yapmış bulunuyorum...

Öncelikle lazmaralabut arkadaşımın sorularına yanıt verelim...

Mutasyon = İnsan evladının homo sapiens'ten homo mutanta geçiş sürecine bu ad verilir. (Ek bilgi; mutant = eciş bücüş hallere gark olmuş, mihrabı ters dönmüş insan sureti; bir başka değişle deli).

Estetik kaygı = Höşmerim ya da höşmelim özelinde yanıtlar isek; plastik cerrahinin yarattığı ucubelerden olan plastik kap içine sıkıştırılmış; muhtemelen de yeterince pişirilmeden harmanlanmış peynir, nişasta, yulaf, şeker ve bilumum aşure artığı materyalin bu formda bir araya gelmesinden hoşlanmama durumu. Aksi olsaydı, yani geleneksel usul ile hazırlansa idi dadından yinmezdi gari...

Bi de arkadaşlar siz bana bi akıl verin. Ayıptır sööölemesi hamsi tava yidim az önce. Lakin hamsilerin iç kısımları accık pembemsiydi. Yani tam pişmemiş sanırsam. Bu durum tabii ki beni durduramadı ama acaba zehirlenir miyim diye tırsıyom. Evde tatlı bişey de bulamadığımdan yarım kilo da bebe püsküüüütü yedim. Bi de üzerinize afiyet accık üşütmüş müyüm ne (malumun dışında) bi kırgınlık bi bezginlik durumu var. Buna önlem olarak da bir adet sederjin içtim (alemde güvercin yuttum denilen hadisenin bilimsel adı). Haaa bi de 3 adet midye dolma yuvarladım yine ayıptır söööölemesi. Şimdi mide fesadı mı olurum, zehirlenir miyim, yoksa heç bişeycik olmaz mı bana? İvedi yardım rica ediyom efeemmm...

Bi de her aklı başında insan gibi ( ) ben de tatarbeyfendinin açtığı çıtırlar konulu topicine girip işaret edilen noktaya tıklamak gafletinde bulundum. Benim için büyük bir hayal kırıklığı olduğunu itiraf etmeliyim. Tüm samimiyetimle söylüyorum, tıkladığımda kızgın yağda pişirilmiş hamsi tava ya da ne bileyim istavrit, o da olmadı tekir-barbun falan göreceğimi sanmıştım. Bir de ne göreyim; simit.... Sayın tatarbeyfendiyi de buradan kınıyorum. İnsanların duyguları ile oynamak iş midir? diye de soruyorum.... Çok ayıp....

Neyse topik alemi yazdıklarımı sindirene kadar accık ara verip galeriye takılayım bari...