gordi
gordi (üye)
Antalya / Firma

Su-suzluk

Aynı konuyu defalarca ortaya koymak artık sıktı dedirtebilir ama nedense halen çözüm bulunamıyor..
Su bizim yaratılışımızdır,düşünsenize bir damla sudan geliyoruz,anne karnında suyun içinde gelişimimizi tamamlıyoruz,doğuyoruz ve su ile yıkanıyoruz..vücüdümüzün % 75 sudur,açlığa dayanan vücüd susuzluğa dayanamaz,iç organlar susuz kaldığında birer birer iflas eder,doğada herşey suya bağlı yaşar,ve ölürüz yien suyla gömülürüz toprağa,,
peki durum böyleyken neden bu ihmalkallık,,suyu dikkatli harcayın deniyor..ya bu memlekette en kötü yerde bile 5 metrde sondajla su çıkarken,fıratı diclesi,seyhanı ceyhanı,kızılırmağı boşu boşuna denize dökülürken bunlara çağre bulunmazda neden insanın kullanacağı günlük ihtiyacı göze batar halen merakla düşünürüm..
Şimdi biz ne yapabiliriz,,bir ay içerisinde siz değerli fotoğraf dostları susuzluktan etkilenen herşeyi çeksin,,kuruyan göller barajlar,ağaçlar vs.ve bir ay sonra bu fotoğraflarla sesimizi duyuralım.çok değil bu şekilde giderse ve bu yetkili kişiler önlem almazsa Türkiye gerçekten bir çöl olacak..Lütfen duyarlı olalım..bu ülke sadece baştaki 300 500 kişinin değil..hepimizin.Nasılki çalınan paran olunca,çantan olunca hakkını ararsın yine aynı şekilde hakkımızı ararmamız gerektiğini düşünüyorum..
Bir örnek,,Antalya Manavgat şelalesi haftada sadece 3 gün açılacak,,turizimin gözbebeği Manavgat şelalesi,manavgat çayı yıllardır o güzelim manzaranın içinden geçer ve daha sonra denize dökülür..denizle karışan suda hiçbir işe yaramaz.

#gordi' tarafından 15.08.2007 10:47:36 tarihinde düzenlendi.

Tarih: 15 Ağustos 2007, 10:45 - İp: 88.***.**2.176
atakan
atakan (Objektif)
Bursa / Amatör

Evet susuzluk heryerde kendini göstermeye devam ediyor,

geçen yıl binbir zahmetle tırmandığım Uludağın zirvesindeki Yedigöllerde bulunan karagölün kurumuş ulduğu haberini aldım çok üzüldüm gerçek bir görsel şölendi oysa ki...

Ankara'da 2 haftadır sular yok tv lerde boy boy haberler var, çözüm yok. Kızılırmaktan su getireceğiz demiş syn. gökçek, ancak kızılırmak'ın suyundaki zehir miktarını halka söylemiyorlar. Onlara göre su içilebilir, ancak emin bir kaynaktan aldığım habere göre (bu bölgede teknik çalışma yapan bir mühendis) bu su içilemez.

Yine geçen aksam tv de izlediğim bir haberde deniz suyunun arıtılıp içme suyu haline getirilebildiğini söylüyordu. İsrail de arıtılarak şişelenen bu su miktarı yıllık olarak İzmirin kullandığı suya denk düşüyormuş, demekki yapılacak şeyler var ama kim yapacak...

Kişisel olarak düşünecek olursak kendimizce de önlemler almalıyız, israftan vazgeçmeliyiz. Saatlerce banyo keyfi yapmaktan, sokakta halı araba yıkamaktan, musluktan içtiğimiz su soğusun diye boşa akıtmaktan vazgeçmeliyiz.

Fotoğraf konusuna katılıyorum, belki sesimizi duyuramayabiliriz yetkililere ama bu bilinçle kişisel bir şeyler yapıp katkıda bulunabiliriz.

 

Tarih: 15 Ağustos 2007, 10:53 - İp: 81.***.**3.185
gordi
gordi (üye)
Antalya / Firma

Sevgili Atakan,,herşey siyasi,,,Kırıkkale yılalrdır o zehirli denen suyu içiyor..tatlı su herşekilde arıtılabilir..melih gökçe daha uzak bir yerden suyu getirmeyi düşünüyor..

 

Tarih: 15 Ağustos 2007, 10:57 - İp: 88.***.**2.176
atakan
atakan (Objektif)
Bursa / Amatör

böyle bir konuda bile siyaset yapmak bence alçaklıktır...

Susuzluktan dolayı meydana gelebilecek hastalıklarla başetmek için verilecek uğraşları bir düşünün, buna sebep olmak insanlık değildir... Hele hele böyle bir konudan rant beklemek ise tam bir şerefsizliktir, bu sözlerim kimseye yönelik değlidir yanlış anlaşılmasın...

Ama halk olarak her zamanki gibi devletten bekliyoruz, susuzluktan şikayet edenlerin küresel ısınmayı ne kadar araştırdığını merak ediyorum, ya da kaç kişinin orman yangınlarının çevreye verdiği zararı bunun etkilerinin susuzlukta payı olduğunu düşündüğünü merak ediyorum.

Bilinçlenmeliyiz, bunun içinde herkese görev düşüyor. Bbg başlıyormuş bakın birileri site üyelerini buraya çağırıyor niye bbg izleyelim çünkü uyuşturuluyoruz, bilinçlenmemiz kimsenin işine gelmiyor böyle olunca da toplum olarak hiçbir konuya karşı ilgimiz kalmıyor bir tek şikayet ediyoruz...
Yıllardır ozon tabakasının delindiği güneşin etkilerinin arttığından bahsedildi, ee ne yaptık bu konuda
yine işimize giderken herkes kendi aracını kullandı, deli gibi kimyasal ürettik,
sınırsızca parfüm tükettik ve daha bir çok benzerlerini yaptık. Sonuç doğa artık bize verdiklerini geri almaya başladı, çünkü biz verilmeye devam ettiği sürece kaynakları kuruttuk, düşünmedik gün gelip bu kaynakların bizden verdiklerini geri alacağını...

 

Tarih: 15 Ağustos 2007, 11:05 - İp: 81.***.**3.185
  • 1