nedimy
nedimy (üye)
Bursa / Meraklı

Nazım mı -- Akif mi -- Hitler Mi?

biraz dikkat çekici bir başlık olsun diye o şekilde yazdım..

eminimkii şu toplumumuzda hatta toplumumuzu da geçtik tüm dünyadaki sıkıntıların başında gelir ve hatta diğer sıkıntılarında doğmasına neden olur...

biz neden benimsediğimiz bir görüşün dışındaki yazılan yazıları veya kitapları okumuyoruz??(ilk başta kendime soruyorum. en çok yakındığım konu budur aşamadım bir türlü..)

ben çok açık yüreklilikle konuşayım ve özeleştiri yapayım; müspet takılmaya çalışan yani daha anlaşılacak bir şekilde yazarsak sağa meğilli birisiyim(burda yanlış anlaşılmasın siyaseten değil..görüşler o şekilde ayrıldığı için)

neden birçok defa mehmet akifin kitabını elime aldımda bir tane nazım okumadım.. yada yardılışla ilgili kitapların hep dinimize uygun yazılan şekillerini okudum da neden darwinin evrim teorilerini okumadım..neden peyami safa nın hayatını az çok biliyorum da CHE ninkini bilmiyorum..

acaba necip fazılın dönüş yapmadan önceki yazdıklarına bakıpta gerçekten güzel yazıyormuş ÜSTAD diyebilirmiydim.yada hiç değişmeseydi ÜSTAD olarak kabul edebilirmiydim??

ATA nın hayatını merak edipte okuyrumda neden HİTLER in hayatıını ve görüşlerini ammaaan kasap işte deyip bir kenara itiyorum..

biraz sorgulayalım mı? şöyle kaliteli tarafından kimseye dokundurmadan hiç birşey gütmeden tartışmakta değilll KONUŞALIM MI?

inanın herkesin hoşuna gidecektir?? ki bu sitedekilerin gerçekten bu tarz konularla ilgili olması benim çok hoşuma gidiyor...

çatışmayacaz ama!!!

hattaa şunu bile onerebilirim..ben nazım hikmet okumadımmı tamam konuşmların ilerlediği zamanlarda nazım ı çok okuyan birini tavsiyesiyle nazımın bir kitabını okuyacam..

yada peyami safa yı biri okuma dımı ben arkadaş bak peyamii safanın şu kitabı çok güzeldir tavsiye ederim..diye bir diyalog içine girsek..

hoşgörü anlamında propaganda yapmadan ve propaganda yaıpldığını düşünmeden!!

ne dersiniz??? [>:D

Tarih: 4 Mart 2007, 03:15 - İp: 85.***.**7.220
q.melike
q.melike (üye)
Yurtdışı / Amatör

olur deriz

ben de çok açık yüreklilikle konuşuyorum ve özeleştiri yapıyorum; oldukça örümcek kafalı bir insanım .burda yanlış anlaşılmasın siyaseten değil..görüşler o şekilde ayrıldığı için )

Kalite şartım vardır.Kalitesiz kitaplar zaman kaybıdır.Kazanç getirmez.
bir örnek ; yayınevi önemlidir.
Yazarın dünya görüşü beni zerre kadar ilgilendirmez diyemem çünkü beni o yazarı okumaya iten nedenlerden bir tanesi de görüşüne duyduğum meraktır.
Görüş ayrılığının nedenlerini çözmeye çalışmak
Hak vermek bazen
Kınamak yeri geldiğinde
Saygı duymak yinede
Bütün bunlar müthiş zevkli uğraşlar bana göre

Güzel bir konu hocam .Yüreğine sağlık



 

Tarih: 4 Mart 2007, 03:52 - İp: 88.***.**3.76
buffalo
buffalo (üye)
Ankara / Amatör

nedimy, güzel bir konu açmışsın....

*

neden nazım okumuyorsun?
ya da başka birisi neden necip fazıl okumuyor?

neden zor gibi. ama aslında oldukça basit; okumama yönünde eğilim kazandırılmışsın. gerçi şunu belirteyim, bu önyargıdan kaynaklanan karşı kesimin yazarlarını okumama konusunda solcular daha ılımlıdır. her neyse....

sağ-sol kavramları değilse bile sağ-sol çatışması poroletarya diktatörlüğünü arzulayanlarla büyük sermaye gruplarının savaşına dayalıdır. geniş halk kitleleri ilk başlarda bu savaşa dahil değildir. tek derdi karnını doyurmak olan bu insanların sağ ya da sol ideolojilerle esasında ilgisi yoktur. fakat bu savaşı başlatanların geniş halk kitlelerinin desteğine ihtiyaçları vardır.

bu noktada siyasi propaganda denen şey devreye girer. solcuların yöntemleri konusunda john steinback' in ''bitmeyen kavga''isimli romanını okuyabilirsiniz. sağcıların yöntemleri daha geniştir. ''din elden gidiyor,ülke satılıyor,komünist tehlikesi'' dedin miydi kitleler peşinden akar.

solcular ''işsiz olmanızın tek nedeni para babaları'' derken, sağcılar '' din elden gidiyor'' der.

yeryüzünde 10 milyon kişinin akatıldığı tek bir devrim yoktur. sovyet ihtilali bir kaç yüzbin ihtilalcinin eylemlerini çökmek üzere olan çarlık rus ordusunun bastıramamasından kaynaklanır.
hitler iktidara %35 oyla gelmiştir.

peki halkı peşinden sürükleyen ne?halk, yığınlar neden sağ ve sol kesimi yönlendiren bir avuç insanın peşinden gider?

''insanoğlu ahmak bir yaratıktır, hem de görülmemiş derecede''(F.M.Dosteyevski, yer altından notlar).''diş ağrısında bile haz vardır, insan acı çekmekten zevk alır''(aynı kitap. okuyun bu kitabı.tüm zamanların en iyi kitaplarından biridir).
yani bir yandan salaklık, diğer yandan insanın hüzne,acıya meyilli olması.
şu konuda çok iddialıyım , insan acı çekmekten gerçekten zevk alır. hazza, mutluluğa meyilli değil aslında insan, melankoli cazibesini hep korur.

beni sevgilim terk etse, aylarca aşk acısı çekerim, içerim, hüzünlü şarkılar dinlerim, kısaca acı çekerim. ama en baştan bir mantık muhasebesi yapsam, ''gittiyse gitti, önüme bakayım, ne kızlar önüme çıkar'' desem sorun çözülür, hiç acı çekmem. fakat acı çekmek istediğim için aslında o saçma sapan şarkıları aylarca dinlemeye devam ederim.

neyse...
işte ekonomik durumundan mennun olmayan kitleler ,kendilerini daha da abartılı, trajik bir konumda görürler. aslında durum o kadar da vahim değildir, ama onlar öyle görülür. ''ezilen,çile çeken halk imgesi, ya da vatan-millet edebiyatı''.....insanlar hayatlarından mennun değillerdir, hayatlarını anlamlı kılacak bir siyasi akıma da dünden meyillidirler.hele hele bir miting,bir eyleme katılmayagörsünler, çıldırırlar, kendilerini kaybederler.orada artık tek tek bireyler ve ortalama insanın mantığı değil, geniş kitlelerin oluşturduğu tek bir adam, dev bir adam, vardır. ve bu dev adam her pek de mantıklı değildir, ortalığı dağıtmaya, kırıp dökmeye meyillidir.
''demek sen!gösteriye katılmaktan hoşlanabileceğini düşündün, karmaşanın heyecanını hissetmek istedin''(pink floyd, in the flesh)

bir adam cinsel açıdan yeterince tatmin olamıyorsa ya pısırık olur, ya da aşırı saldırgan.işte böyle biyolojik açıdan da tatminsiz olan adamların da katılmasıyla halk kitlelerinin öfkesi büyüyebilir.

sonuç o kadar vahim olabilir ki kendileri bile 30 sene önce yaptıklarına hayret edebilirler.(bknz:12 eylül öncesi türkiye).

bu süreçte insanlar sağcı-solcu diye ayrılır.birbirlerinden nefrete eğilimlidirler. birbirlerini dinlemeye dahi tahamülleri yoktur.hele hele gençler...onlar daha da ateşli olurlar.hayatta bir amaç edinke isterler çünkü.

tabi, burada hemen şunu belirteyim....koskoca sol ideolojiyi ya da kapitalist ekonomiyi böyle bir kalemde silip atmak istemem. siyasi ideolojileri boş ve gereksiz de bulmam. bu ideolojileri cinsel tatminsizlik, psikolojik yetersizlik,hayattan tatminsizlik gibi kavramlara bağlamak asla amacım değil.
benim bahsettiğim halkın o ideolojilere katılma süreci. yani ''ide

 

Tarih: 4 Mart 2007, 04:55 - İp: 88.***.**7.32
nedimy
nedimy (üye)
Bursa / Meraklı

buffalo cidden çok hoş ve güzel yazmışsın hatta yazıya doyamadım 2 defa okudum şimdi bu cevabı yazdıktan sonra bir defa daha okuyacam.

sağ-sol ayrımı ile ilgili hemn kısa girip konuyu fazla dağıtmadan ana konumuza geri dönecem.yani anlatmak istediğin zamannında dayatılarak kabul görmüş olan bir şeyin bugune ve bizlere etkileri...yani okumamak; dediğin gibi karşı tarafı öcü olarak görmek...

nerden başlamalı okumaya bilinmezki? lise dönemlerinde kitap okuma alışkanlığım hat safhadaydı ve hangi kitapları seçeceğim konusunda bana fikir teatisinde bulunan doçent bir akrabam vardı.kendisi biraz muhafazakar damarlı insan olduğundan o dönemlerde bana
-"dinini öğrenene kadar yobaz olacaksın.. heh öğrendim kavradım artık diğer alanlarda da okuyabilirim deyip kendine güvencin geldiği zaman ancak açılabilirsin." demişti.sonrada uzun uzun nedenlerini anlattı. bende bir süre böyle devam ettim...

sonra bir gun babam beni karşısına alıp nedim sen neyapıyorsun neden hep tek tip kitaplar okuyorsun farklılaşman gerek dediğinde yine nedenini sormuştum oda

-"tamam sen yine değer yargılarına göre kitaplar oku fakat dünya sadece senin değer yargılarından ibaret değil başkalarıda var ve bu başkaları senin değer yargılarınla ilgili şeyler de yazıyorlar..bir bak bakalım senin hakkında onlar ne yazmışlar" dedi..
birde baktım buda doğru

tavsiye üzerine bende başladım farklı kitaplar okumaya...sonnradan baktım ki ya arkadaş okuyorum ve almam gereken yerleri alıyorum kitaplardan.her ne olursa olsun(buffalo nun dediği gibi 100 de 100 herkes doğru değildir.doğrulukları seçip cımbızla almak gerekir.)..


bir eksiklik te şudur..dünya klasiklerini okumamak

bir gun yine babamla muhabbet esnasında bana aynen şöyle demişti hala kulaklarımda çınlar;

-"nedim senle bu konuyu konuşmayalım..bu konuyu konuşacak kadar iyi değilsin.söylediklerim doğru olsada sen beni yanlış anlayabilirsin.."
bende peki baba deyip ondan sonrada madem böyle diyorsun ne önerirsin o seviyeye gelmem için deyince oda;

-"senin elinde hiç dünya klasiğ görmiyorum dünya klasiklerini okuyormusun??tabi okumuyorsun..ben dünya klasiklerinin imkanına rağmen hepsini bitirmemiş kişileri eksik görürüm konuşmam"

tabi ben çılgına dondum birşey demedim..

toparlamak gerekirse.. şimdi babamın son dedikleri acaba doğrumu gerçekten insan dünya klasiklerini okumamışsa ben kitap okudum demesinin bir anlamı yokmu?

yada doçent abimin bana önerdiği yani kendini sağlam kazığa bağlamadan fazla açılmamak mı??

 

Tarih: 4 Mart 2007, 05:39 - İp: 85.***.**7.220
nedimy
nedimy (üye)
Bursa / Meraklı

bu arada

nazım hikmet' i okumazsan o kaybetmez sen kaybedersin. marx okumazsan sosyalist ideoloji değil sen kaybedersin, ahmet hamdi' yi muhafazakar diye küçümsersen yine sen kaybedersin.
peyami sefa kaybetmez, sen kaybedersin.

 

Tarih: 4 Mart 2007, 05:45 - İp: 85.***.**7.220
nemru_t
nemru_t (üye)
Ankara / Meraklı

Nazım demişken bu sabahın 04,00 ında kalkıp defalarca okudugum bir şiiri var sizinlede paylaşayım..gerci biliyorsunuzdur.

Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da
hattâ sevda yüzünden
ölmek de ayıp değil,
bütün iş Tahirle Zühre olabilmekte
yani yürekte.

Meselâ bir barikatta dövüşerek
meselâ kuzey
kutbunu keşfe giderken
meselâ denerken damarlarında bir serumu
ölmek ayıp olur mu?

Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da
hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil.

Seversin dünyayı doludizgin
ama o bunun farkında değildir
ayrılmak istemezsin dünyadan
ama o senden ayrılacak
yani sen elmayı seviyorsun diye
elmanın da seni sevmesi şart mı?
Yani Tahir'i Zühre sevmeseydi artık
yahut hiç sevmeseydi
Tahir ne kaybederdi Tahirliğinden?

Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da
hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil.


Nazım HİKMET

ustaya bu kadar güzel anlattıgı için tekrar saygılar.
aşıgımda

------------------
birde hani hitlerde olunca ilginç bir bilgi bulmuştum ikinci dünya savası tarihini incelerken.
hitlerinde mensup oldugu gamalı haç örgütünün kurucusu sebendendorf(böle bişiydi)dükü osmanlı vatandaşı ve hatta balkan savaslarında savastıgı için gazilik ünvanı var.
dük kısmı sonradan (eşşek kadarken) evlat edinildigi için daha dogrusu aile ismini vermiş o yuzden eklenmiş.

bizim gazi dük aynı zamanda bir bektaşi....dergahlarda egitim almış.
yani bana cok ilginç gelmişti,içimde kalmasın sölim dedim biraz alakasız kaldı ) kusura bakmayın.

 

Tarih: 4 Mart 2007, 12:15 - İp: 81.***.**1.62
buffalo
buffalo (üye)
Ankara / Amatör

yazıyı beğenmene ve okumana beğendim nedimy.
günümüzde bir paragraftan daha uzun yazıyı okuyan insan çok az maalesef. boşa yazmamışım o halde


evet, doçent akraban aslında tam da belirtiğin şeyi tembihliyor sana.sağlam kazığa bağlanmadan fazla açılmamak.

bu hem sol hem de sağ kesimde olan bir şeydir. sağlam kazığa bağlamak isterler....ve seni bir rotaya koymak isterler. sen yeterince okuduğunda o rotadan çıkmazsın. karşıt görüşten bir kitabı okursun belki ama onu benimsemezsin kolay kolay, sadece kendi fikrine göre eleştirirsin....yani rotadan çıkmazsın....

eski klasik romanlar edebiyatın zirveye vurduğu nokta. eğer roman okuyacaksak onlardan başlamalı bence. ben modern romanları okumuyorum.çok az, nadiren yani...eski klasikler zamana yenilmemiştir, varlığını koruycaktır. ama bu günkü romanların kaçı 10 sene sonra hatırlanır?

goethe mesela. bir insanın düşünebileceği her kavramı düşündüğü söylenir ve bunları yazmıştır da...

dostoyevski yi okumazsak insanı yeterince tanıyamayız.
sait faik' i okumazsak insan sevgisini anlayamayabiliriz.
kafka' yı okumazsak bu yüzyılı anlayamayız.
....

ama siyasi fikrimiz, dünya görüşümüz ne olursa olsun okumazsak kaybeden bir oluruz. o güzelliklerden kendimizi mahrum bırakırız.

 

Tarih: 4 Mart 2007, 16:10 - İp: 88.***.**3.173
q.melike
q.melike (üye)
Yurtdışı / Amatör

öhö öhö
bizde çok beğendik abicim

 

Tarih: 4 Mart 2007, 18:31 - İp: 85.***.**7.35
serdarfi
serdarfi (üye)
Yurtdışı / Amatör

ÖZELESTIRI YAPMAK BIR ERDEMDIR!!Kendi fikirlerini savunmanin yolu ve hakliligin karsi fikri, karsi fikri tasiyandan daha iyi bilmenden dünyayi iyi taninmandan gecer!! siyasetin,kültürlerin,farkli halklarin varliginin ve saygi cercevesinde iletisim ya da fikir alisverisinin insana cok seyler kazandirdigindan emin olabilrsin!!!Unutma halklarin kardesligi her zaman gecerlidir!!!SEVGIYLE KALIN

 

Tarih: 5 Mart 2007, 01:02 - İp: 84.***.**7.242
merson
merson (üye)
Manisa / Amatör

Buffalo çok güzel anlatmış, katkı yapmam gerekmiyor.
Fırsat yaratırsan Aziz Nesin'den oku. Bizim insanımızı çok güzel anlatır, mizahıyla yergisiyle.

 

Tarih: 5 Mart 2007, 17:41 - İp: 88.***.**0.29
zarazara
zarazara (üye)
İstanbul / Haber Fotoğrafçısı

güzel konu...tebrikler...akşamleyin nazımla ilgili dipnotlar aktarmayı düşünüyorum

 

Tarih: 10 Ekim 2007, 13:36 - İp: 213.***.**7.234
  • 1