denden
denden (üye)
İstanbul / Meraklı

Kamera Arkası






Bir filmin kamera arkası görüntüleri her seyirci için ilginç ve keyifli olmalı. Kamera-arkası görüntülerini izlerken, kendimizi az da olsa ayrıcalıklı bir konumda hissederiz.
Ayrıcalıklıyızdır; çünkü herkesin kendini kaptırdığı kurgulanmış bir gerçekliğin arkasına geçeriz; herkesin bilmediğini bilir, herkesin görmediğini görürüz. Keyifliyizdir; çünkü tasarlanmış bir hayalin içinden çıkıp onu kuşatır, inşa edilmiş bir rüyadan uyanıp rüyayı yorumlarız. Kamera arkası görüntülerini seyrederken, az önce seyirci olarak nesnesi olduğumuz ve etkilendiğimiz bir ürünü, kendi nesnemiz haline getirir, onu elimize alırız, ona özne oluruz.

Bir filmi seyretmeye razı olmak gönüllü bir aldanıştır, duygularımızı bile-isteye geçici bir gerçekliğin eline vermektir. İyi bir film bize sinemayı unutturur. Etkileyici bir senaryo sinemada bir seyirci olduğumuz gerçeğinden duygusal olarak kopartır bizi. Öyle ki, sinema ışıkları yanınca silkinmek zorunda kalırız. Sinema ışıklarının yanmasını bekliyorsak, koltukta olduğumuzu unutmamışsak, filmin film olduğu başından beri aklımızdaysa, iyi bir filmde değiliz demektir. Film odur ki, film olduğunu unuttursun.

Bir televizyon programımızın kamera arkası görüntülerini çeken kameraman ve yönetmen arkadaşlarımın koşturmaları sırasında acıyla fark edecektim ki, boşuna gayret ediyorlar. Çektikleri bir “kamera arkası” olmayacak. Kamera arkası diye çektikleri görüntüler ellerindeki kameranın önüne düşüyordu yine. Seyrettiğimiz her “kamera-arkası” aslında bir başka “kameranın önü”dür. Bizi kamera arkasına götürüp filmden uyandırmaya çalışanlar bir başka kameranın önünde yeniden uyutuyorlar. Kamera arkası görüntüleri ile kimselerin görmediğini gördüğüne inandırılan biz ayrıcalıklılar, aslında kamera arkası görüntülerini çeken kameraların arkasından habersiziz. Yeni bir kurgunun, yeni bir yapımın önüne sürüyorlar bizi kamera arkası görüntüleriyle. Yeniden uyutuyorlar. Yine kamera önünde oyalıyorlar. Kamera-arkası görüntülerin düştüğü kameraların da arkasına bir dizi kamera koysalar, seyrettiklerimiz yine bir kameranın önünde duruyor olmaktan kurtulamayacak. Bu kamera arkası çekimlerini, “kamera arkasının kamera arkasının kamera arkasının kamera arkası...” şeklinde sonsuza kadar çoğaltsalar da, bir kameranın önünde kalacak gözlerimiz. Üstelik, sonunda kameralar o kadar artacak ki, bunca kameraya yetişecek ne kameraman bulunur, bunca kamera arkası görüntüsünü seyredecek ne seyirci kalır.

Öyle bir kamera çekmeli ki gerçek kamera arkasını, başka bir kamera önü daha olmamalı çektiği görüntüler. Öyle bir yerden bakmalıyız ki gerçekliğe, o bakışın arkasında başka bir bakışa yer kalmamalı. Son ve gerçek kameranın çektiği öyle olmalı ki, o kamera arkası bakışını kuşatabilecek başka bir kameranın varlığı imkansız olmalı.

Bütün nazarları ve manzaraları, vizyonları ve vizörleri önüne alan, ardında başka bir şey bırakmayan tek ve nihaî görüş nedir o halde? Varlığın nihâi seyircisi kim? Hayallerimizin en son kamera arkası bakışı kimin nazarında saklı? Yaşadığımız hayatın nihai görüntüleri hangi perdeye düşüyor? Seyrettiğimiz görüntülerin gözbebeğimize düşmesi, bu görüntüye bizim verdiğimiz tepkiler ilginçtir değil mi? Öyleyse, kimdir gözümüzün gördüğünü gören, gözümüzün nasıl gördüğünü de gören ve dilerse gösterecek olan bakışın sahibi?

Gördüğümüz her rüya bizimdir; bize aittir ve biraz da biz o rüyaya aitizdir. Uyanılmayan bir rüya, rüya olamaz. Kendimizi rüyamızda ne kadar gerçek hissedersek o kadar rüyadır o rüya. Ancak kendimizi o rüyadan uyandırmadan da rüya diye bilinmez o rüya... Yani uyanmakla rüyanın kamera arkasına geçeriz; ona ait olmaktan çıkarız, o bize ait olmaya başlar. Ancak o zaman yorumlayabiliriz rüyayı. Nesnemiz ederiz onu.

O kadar sahici yaşıyoruz ki dünyada... Kendimizi kaptırdığımız bir filmde ağlar gibi, güler gibi, heyecanlanır gibi... O kadar içine almış ki hayat bizi; sinemaya girdiğimizi (doğduğumuzu) ve sinemadan çıkarıla

Tarih: 10 Ağustos 2007, 20:22 - İp: 85.***.**6.34
hilalimu
hilalimu (üye)
İstanbul / Meraklı

Henüz ışıklar yanmadan son perde kapanmadan inşallah farkına varabilirz.
Unutuyoruz çoğu zaman bu filminde bir sonunun olduğunu.
Umarım geç kalmayız..
hilal'den de sana sevgiler.

 

Tarih: 11 Ağustos 2007, 14:49 - İp: 85.***.**3.125
denden
denden (üye)
İstanbul / Meraklı

...
inşAllah...

 

Tarih: 11 Ağustos 2007, 16:44 - İp: 85.***.**3.125
liebster
liebster (üye)
Kütahya / Firma

denden..

 

Tarih: 12 Ağustos 2007, 04:32 - İp: 88.***.**8.241
  • 1