Bir Eşşoğlunun Hikayesi

Bir hikaye anlatasım geldi ....

çektiğimiz onlarca faotoğraftan sadece bir ikisinden bile bence bir hikaye mutlaka çıkar..

Neyse evet hikaye dedik..İşte buyurrun..

Evvel zaman içinde kalbur saman içinde..Pireler tellal iken develer...

Ya pardon hikaye demiştik demi..

Tamam..

ÇOk uzak olmayan bir köyde eşinden apayrı yaşayan masum, kendi halinde garip mi garip bir eşşeoğlu eşşek vardı..

Bu eşşoğlu eşşein günleri buruk sönük sevdiğinden apayrı eziyetler içinde geçiyor muş..Her taraf yem yeşilmii ama o yeşillikler içinde koşup oynayamıyormuş..

Bir ip ile bağlıymış ve ayakları elleri toynaklı olduğu için de ipi çözemiyormuş..

Bağlı olduğu ipten ne etse kurtulamıyormuş..

Ve hayatı dediğim gibi sıkıcı bir şekilde geçiyormuş..

Zavallı eşşoğlunun sıtını kaşıyacak bir aRkadaşı dahi yokmuş..

Ama bir gün bunun da bir çaresini bulmuş..

Kendisini olduğu gibi bir anda çimenlerin üzerine atıvermiş..

Sırtında ne kadar pörtü böcek varsa hepsini çimlerin üzerine döküvermiş..

Adeta o pörtü böcekler kendisinin dertleriymiş

Sıkıntılarıymış..

Yarinden ayrı kalışların acılarıymış..

O öyle anannırken çimlerin üzerinde adeta bulutlarla sarmaş dolaş gibi oluyormuş..

Sımcsıcak bir denizin dalgaları sanki yalıyormuş sırtınıı.

Tüm dertlerini alıp gidyormuş bu güzelim yeşil dalgalar..

İşte böyle..

Bağlı zincirleri kıramadan..

Bağlı ipleri çözebilen elleri yerine toynakları olunca..

İşte böyle geçiyormuş şu güzelim ilkbahar ayları..

Ve sonra tüm pörtü ve böceğinden arınmış ve sıkıntılarından kurtulmuş olarak sevdasına doğru yöneliyormuş.

Ama ona doğru en fazla 20 adım atabiliyormuş..

Ve işte orda kalıyormuş..

Bu her gün böyle oluyormuş..

Ama her defasında da hep aynı yere kadar gidebiliyormuş..

#lazut' tarafından 21.05.2010 22:34:27 tarihinde düzenlendi.