Kral Çıplak(mı)?

Bitpire,

Bu arada gündüz "fazla pozlanmış" diye yolladığın fotolara akşam evden bir daha baktım, garip bir şekilde o kadarda kötü olmadıklarını gördüm, hani neredeyse hiç sorun yok. Sonra düşündüm farkın sebebini anladım : Gündüz (pahalı) bir LCD'den bakmıştım, akşam (ucuz) bir CRT'den.

Dijitalle film arasındaki ilişki, LCD ile CRT arasında da var.

Muhtemelen o fotoları bastırsan, umduğundan daha iyi bir sonuç alırsın.

 

Antika sana katılıyorum dostum...Eskiden gerçekten fotoğrafçının daha ön planda olduğu yıllardı....


Benim katılmadığım hani bazı kişiler filmli makinenin üstün olduğunu kanıtlamak istiyorlar bende diyorum ki eğer daha üstün olsaydı bugün milyon dolarların döndüğü moda çekimlerinde vesaire dijital kullanılmazdı ki bu kişilerin parayı sorun edeceğinini sanmıyorum adam milyonların döndüğü bir sektörde filmli daha masraflı diye kullanmayacak mı?......

İşin sanat boyutuna gelirsek o zaman işler değişebilir ozaman filmli makinelerde iyidir.....ona zaten katıldım.....Filmli makinelerde zaten çekemedim bir daha mantığı yoktu ozaman fotoğrafçının gücü daha ön plandaydı....

Tabi ki sonuçta senin bilginden şüphem yok ama işin içine biraz duygusallık katıyor olabilirsin bunu anlarım.....Eskiden pc müdahalesi photoshop vb yokken tabi ki fotoğrafçılık daha zordu bunu kabul edrim........

Yoksa eskiden herşey daha güzeldi ama teknoloji işte ne yaparsın.....

#okiii' tarafından 23.03.2010 12:52:45 tarihinde düzenlendi.


#okiii' tarafından 23.03.2010 13:12:50 tarihinde düzenlendi.

 

Okii,

Şunu bir kere bir tarafa yazalım :

Nihai görüntü kalitesi olarak film ( burada filmden kastım Velvia ve Provia ) daha üstündür, daha iyi tonlar, daha iyi renk verir ve daha keskindir. Bu hususta tartışmak abes.

Dijitalin görüntü kalitesi ise "yeterince" iyidir, yani orta boy baskılar için iyidir, LCD monitörler için iyidir, kısacası bilimum reklam ve pazarlama mecrası için yeterinden öte iyidir. İş ortamında, işgücü bolluğunda daha önce dijitalin bahsini ettiğim "teorik" faydaları gerçek hayata aktarılır zaten. Çekim anında ışıklandırma vardır, çekilen RAW dosyaları işleyecek asistanlar, yanlış renkleri düzeltecek PS operatörleri vardır, üstüne bir de arşiv sorumlusu falan vardır.

Hiçkimse hacetini giderirken musluğun fotografını çekmek için 40bin USDlik Hasselblat almaz. ( *) Ticari işletmeler sıkıysa yapılan çekimleri tasnif etmesinler ve müşteriye verilecek baskıyı ertelesinler. Bütün set ekibi oradayken, modeller karşısındayken, kiralık ortamlarda kiralık alet edevatla geçirilecek bir dakikanın maliyeti varken, hiçkimse tutturamadığı bir parametre için aynı şeyi 100 kere çekmez, gereksiz şeyleri çekmez vs. (**) Zaten bu işten para kazanılacağı için pahalı bir ekipman lazımsa alınır veya kiralanır, üzerinde düşünülmez bile.

Fotografçılık sanatı veya hobisi ise çoğunlukla tekbaşına icra edilen bir uğraştır. Vizörden baktığınız zamandan daha fazlasını LCDye bakarak harcıyorsanız iş kabak tadı vermeye başlıyor. Arkanızdan koşturacak asistanlar yoksa, düşünmeden çektiğiniz fotoların tasnifi zulüm haline dönüşür. Hafif bütçe sarsacak kadar pahalı bir ekipmana yatırım yapmak için ve yatırım yapılmadığı için karın ağrıları çekmek ise olayın en kötü tarafı.


(*) "Hiçkimse" dedik ama yine de birisi çıkabilir tabii. bkz. Fikret Kızılok "Why high one why"

(**) Yine "Hiçkimse" dedik ama Akira Kurosawa bir keresinde , sırf dekorda bir çivi iyi çakılmamış diye bir günlük çalışmaya bedel kalabalık tarihi bir sahneyi baştan çekmiş. Tabii isminiz Kurosawa olunca, böyle lüksleriniz oluyor. Kurosawa 1980'lerde çekilen ilk HDTV (yani dijital) prodüksiyonlardan birine de imza atmış bir yönetmen ("Dreams")

 

Antika pes ediyorum kazandın....Şaka bir yana değerli bilgilerin için gerçekten teşekkür ederim...

 

antika;

Aynen önceki mesajında yazdığın olayları yaşıyoruz dijitalde, gerçekten güzel özetlemişsin. Senin hem Galata hem kedi fotoğrafların çok temiz çıkmış. İkinci makarayı az önce verdim senin dediğin yere. Yalnız banyoyu gün aşırı yapıyorlarmış, sonucu yarın verecekler.

glorfindel;

Ben henüz deneme sürecinde olduğum için çeşitli filmler aldım. ilk film kodunu hatırlamıyorum 2,5 liralık Kodak 100 ASA idi. Şimdi banyoya verdiğim, Kristal fotodan az bayat olarak 2 liraya aldığım 100 ASA Centuria diye bir marka. Şu anda elimde yine Pamuk ticaretten aldığım Kodak Color Plus 200 ASA (3,5 lira) ve Illford S/B 100ASA (6,5lira) var. Şimdi Illford'u tedavüle çıkarmayı düşünüyorum. Sonuçlar çıktıkça yüklerim buraya. Film çekenlerin fotoğraflarını bekliyoruz bu topiğe. Film şenliğine çevirelim bu topiği.

 

Bitpire ben aynı kodağı (color plus 200)Kayseri'de en az 7-8 dükkana sordum, fiyatı 5.-TL.

Banyo 4.-TL(her yerde aynı)+ tarama 1 TL'ye yapanda var, 5.-TL'ye yapanda. Tutturabildiğine yani. 35 kuruşa da her yerde baskı yapıyorlar.

Ucuz film bulursam bende fazlaca almak niyetindeyim. sahibinden ve gg'a bakıyorum am afilm fiyatları orada da çok ucuz değil. Üzerine birde kargo ekleyince dahada artacak elbette.

Girdiğim tüm dükkanalara şunu sordum taramayı kaç mp ile yapıyorsunuz? Adamlar bana uzaydan gelmişim gibi baktılar. Hiç biriside kaç mp ile tarama yapıldığını bilmiyor. Aralarında en teknik detaylara sahip olan çocuk dedi ki; abi makine kendisi tarıyor. Makinenin tarması kaçsa o diyor. Aldığım en teknik cevap bu. Makine ne dedim? Abi en iyisi dedi ?? Tamam güzel kardeşim en iyisidir de markası nedir? Abi en iyisi işte, en son sistem.

Ben teşekkür ettim ve analog kullanmanın bir mücadele gerektirdiğini anladım. Forumda ki glorfindel, Antika ve t_yaman sağolsunlar bana oldukça yardımcı oldular. Kendilerine bir kez daha teşekkür ediyorum.

Yılmak yok, mücadeleye devam

 

bitpire,

ben de bir kaç foto ekleyeyim o zaman dedim. Hepsi İstanbul'da yakın zamanda çekilmiş fotolar. Makine MZ-50, lens SMC-A 50mm f:2. Manuel focus. Renkli fotolar Fucjicolor 100 (SKT: Mart 2010) ve Kodak Color Plus 200 (SKT: Ağustos 2010). Siyah Beyaz fotolar ise Kodak BW400CN (SKT: Mayıs 2010)

Fotoğraflar Photoshop CS3 ile açıldı, image size değiştirildi. Save for web ile %80 kalite ile jpeg olarak kaydedildi (bazıları orjinal taramada bmp idi). Taramaların hepsi banyo yapılan yerde yapıldı.


Nick,
Film konusunda haklısın. İstanbul'da bile tutturabildiğine gidiyor. Tavsiyem Sirkeci'den kargo ile alman olacak yine de. Pamuk Ticaret ile bir konuş istersen.

Tarama konusu ise bomba hakkaten. Benim sorduğum zamanlarda aldığım yanıtlar...

Soru: ---- Merhaba, negatiften taramayı hangi çözünürlükte yapıyorsunuz?

Yanıtlar:

* En yüksekte.
* En kalitelide.
* 72 dpi. yani süper...
* Sen gel abi, hallederiz..
* Büyük basılabiliyor işte.. Güzel yani..
* Kaça kaç basacaksın?
* Siz nasıl isterseniz.
* Otuza kırk.
* Canavar gibi abi..


Uzun süre film ile çekim yapacaksanız, çektiğiniz fotoğraflardan baskılar alacaksanız sonrasında bence uygun bir scanner en mantıklısı...

 

Ya arkadaşlar o değil de bu topici gerçekten Analog makineler kısmına aldıramaz mıyız? Müslüman mahallesinde salyangoz satmaktan tutuklayacaklar bizi burada Millet DSLR / SLR Like Satın Alma Rehberi diye giriyor, gördüğü manzaraya bakın. Skandal...

 

Efenim,

Hastasıyız Fujicolor 100 renklerinin ve hastasıyız Minolta 50mm camın
Kısaca hastayız işte .....

Hiçbir müdahale yok, aynen fırından (yani Noritsu Koki'den) çıktığı gibi. Kolay açın diye sayfayı, 1/3 oranında küçülttük, detayın sadece %75'ini kaydettik, o kadar.


#antika' tarafından 23.03.2010 22:21:20 tarihinde düzenlendi.

 

Buda benim analogda çektiğim ilk makaradan bir kare.
Fotoğrafın linkini veriyorum.
Biraz fazla pozlanmış, gelecek sefere daha iyi olacak inşallah.

http://galeri.netfotograf.com/fotograf.asp?foto_id=390974