Troas bölgesi kıyılarında önemli bir antik şehir olan Alexandria Troas Anadolu'nun kuzey batısında Truva (Troia) antik şehrine yakın ve aynı zamanda Bozcaada (Tenedos)'un güney doğusundadır. Antigonus tarafından kurulduðu için Antigonia Troas olarak bilinirken Büyük İskender'in generallerinden Lysimachus tarafýndan fethedilince Büyük İskender'in anısına adı Alexandria Troas olarak değiştirildi. O dönemde yaklaşık 60.000 nüfusu ve görkemli caddeleri, dev yapılarıyla Makedonya ile Anadolu arasındaki en önemli liman kentiydi. Tarihçi Suetonius, Julius Caesar'ın burayı kendine imparatorluk için yönetim merkezi olarak planladığını yazmaktadır. (Caesar, 79); Ondan sonra gelen Augustus ve Constantine de aynı projeyi düşündüler. Bizans İmparator'u Constantine'in Alexandria Troas'ı Constantinople (İstanbul) yerine Doğu Roma İmparatorluğu'nun başşehri yapacağı söylenmektedir.
Troas'ın çevresi volkanik bir bölge olduðu için granit bloklarıyla doludur. Bu bölgedeki kalıntılar Roma Ýmparatorluðu zamanýnda bir çok taş ocağının burada işletildiğini göstermektedir. MÖ 300 ve MS 400 arasında bu ocaklarda metrelerce uzunlukta ve tonlarca ağırlıktaki granit sütunlar işlenerek Alexandria Troas'ın limanından İmparatorluðun başkenti Roma ve Ostia gibi diğer büyük şehirlerine gönderildiği bilinmektedir. Bu sütunlar Roma, Ostia, Ravenna, Aquileia gibi İmparatorluðun en önemli Şehirlerindeki muhteşem yapılarında kullanılmıştır. Rönesansın ortalarında bu sütunlar antik yapılardan sökülerek Roma'daki St Clemente , St Vitale, St Prassede ve Venedik'teki St Marco gibi bazý kilise ve bazilikalarda tekrar kullanılmıştır
Kimi sütunlar da Osmanlı İmparatorluðu zamanında İstanbul'a götülülüp örneğin Yeni Valide Camii gibi yapılarda kullanılmıştır.
Kaynak: Babakale.co
Gönderen: M. Fatih Demirhan |