kontrast
kontrast (üye)
İstanbul / Meraklı

Yılbaşı Kutlanmalı Mı?

Yani bizlik bisey mi? Eğlenmek nedir? Yılbasında nasıl eglenilir? Hindi nedir? Çam nedir? Noel baba kimdir?

Buyrun..

Tarih: 30 Aralık 2007, 17:52 - İp: 88.***.**3.26
pazarbey
pazarbey (Avukat)
Kütahya / Amatör

Ay şimdi okudum. Gençmenin buyurduğu gibi bizim yılbaşı kutlayıp CULUK kesmemiz hırıstiyanların kurbanda koyun kesmesi gibi birşeydir.
Lakin şu anda onlar baskın kültür biz taklit eden alt kültür insanları olduğumuzdan yılbaşını kutluyoruz. İbni haldun yenilen toplumların yenenlerin tüm adetlerini yenilme sebeplerinin bu olduğunu düşünerek taklit ettiklerini söyler. durumumuz budur.

 

Tarih: 30 Aralık 2007, 21:07 - İp: 88.***.**0.30
pazarbey
pazarbey (Avukat)
Kütahya / Amatör

Ve illâ da "siyasî"! Hatta, sahici ya da öykünülen kültürel aidiyetin önde gelen göstergelerinden birisi! İnsanoğlunun geçen zamana duyduğu huşu dolu saygı, zamanı birimlerle ifade etme çabasıyla sonuçlanmış.



Takvim denilen tertibin, tarım, av, göç gibi dünyevî işleri düzenlemekteki yararı bir yana, insanoğluna, her ne kadar tümüyle sanal ise de, bir tür idrak ve kontrol duygusu verdiği; kâinat ile kendisi arasında adeta bir tür bağlantı kurduğu kuşkusuz. Bu bağlamda "kutsal" bir tınıları da var; kehanet, fal gibi uğraşlar da takvimsiz olmuyor. Ancak, bilimsel temelleri ne denli gelişmiş olursa olsun, takvimler, bilimsel paradigmalar değil, toplumsal mutabakatlar olarak değerlendirilmek durumundalar.

Zamana ilişkin en bariz birim, "gün." Bu hususta mutabakat evrensel olunca, sıra "ay"ın ve "yıl"ın tanımlanmasına geliyor. "Ay", adı üstünde, Ay'ın Dünya etrafında bir seferlik dönüşü; "yıl" da, Dünya'nın Güneş'in etrafındaki bir seferlik dönüşü. Burada da evrensel mutabakat tamam, şu şerhle ki, Ay'ın ve Güneş'in dönüş süreçleri, mutlak ve değişmez olmadıkları gibi, birbirlerine kesin olarak oranlanabilir de değiller. Yani? Yani, göksel cisimlerin hareketleri tam sayılarla ifade edilemiyor; oradan buradan sarkan birkaç dakika hep var. Yani, ister Milâdî, ister Rumî olsun, hiçbir takvim astronomik hareketleri tamı tamına yansıtmıyor; aralarındaki farklılıklar, küsuratı "yedirme" tercihlerinden kaynaklanıyor. Örneğin, bizim halen kullandığımız Milâdî takvim, Dünya'nın Güneş'in etrafındaki bir seferlik turunu esas alan bir formüle dayanmaktadır, küsuratı, 28 günlük Şubat'ta her dört yılda bir yirmi dört saat ekleyip 29 güne çıkarmak suretiyle halleder. Dünya'nın Güneş etrafındaki dönüşünü bir yana bırakıp, Ay'ın Dünya'nın etrafındaki dönüşünü esas alan takvimler ki, İslam takvimi bunlardan birisidir, zamanı, aylarla sayar. Bir de her ikisinin karışımı olan Çin ve İbrani takvimleri formüller vardır ki, bunlar da hesaplarını Ay'ın tavafına göre yapar, Dünya'nın Güneş'in çevresindeki dönüşüyle senkron tutturabilmek için birkaç yılda bir, takvime bir ay eklerler. Bu uzunca girişten sonra, diyeceğim, pazartesi akşam 10,9,8... diye sayarak "gireceğimiz" yeni yılın "bilimsel" bir karşılığı olmayıp, keyfî bir iradeyi yansıttığıdır! Ve her keyfî irade gibi, ille de siyasî telmihleri vardır.

Keyfî irade deyince, en sevdiğim anekdotlardan birisi Çar Deli Petro (1672-1725) zamanında geçiyor. 988'de Hıristiyanlığı kabul etmeden önce, Ruslar, tabiat ile haşır neşir tüm diğer kavimler gibi, yeni bir yıl deyince, karların eriyip, doğanın yeniden canlandığı baharı düşünüyorlar ki, bu genellikle martın sonlarına denk gelen bir süreç oluyor. İlk yaz ya da "üç aylar" dedikleri süreç 22 Mart'ta gecenin gündüze eşitlendiği gün başlıyor; "yeni yıl" kutlamaları da o gün oluyor. Hıristiyanlık'la birlikte, "Çağdaş Bizans"ın usullerini kabullenmek farz oluyor. Bizans'ın kullandığı takvim de "Julian" takvimi dedikleri takvim ki, İsa'dan 45 yıl kadar önce Roma İmparatoru Sezar'ın kabullendiği, Dünya'nın Güneş'in etrafındaki hareketini esas alan 365 günlük takvimdir. Julian takvimi uyarınca, yeni yıl, 1 Mart'a çekiliyor ve sabitleniyor. Halkın da buna pek bir itirazı olmuyor. Derken, Ortodoks kilisesinin ünlü İznik konseyleri toplantıları araya giriyor; birtakım yeni dinî yasalar ortaya çıkıyor; bunların arasında yeni yılın bundan böyle 1 Eylül'de kutlanması fermanı da var. Rus köylüleri, bu yeni yasayı yadırgamakla birlikte, kiliseye saygılarından kabulleniyorlar. (1348) Üvez ağaçlarını kırmızı elmalarla süsleyip, yeni yıl kutlamaları yapıyorlar. Bundan üç asır kadar sonra Deli Petro'nun aylarca süren bir Avrupa seyahati var; bu uzun gezinin sonunda ülkesine geri dönen çar, (1699) yeni yılın bundan böyle 1 Ocak'ta kutlanacağını söylüyor; üvez ağacını atıyor yerine çam ağacı süslüyor. Meğer, gezdiği Protestan Avrupası ülkeleri böyle yaparlarmış. Ne ki, bu defa kıyamet kopuyor. Pek ender rastlanır bir cesaretle dini bütün Ortodokslar çarı prote

 

Tarih: 30 Aralık 2007, 21:19 - İp: 88.***.**0.30
sabanersan
sabanersan (üye)
Bursa / Meraklı

bu konuda yazılacak-söylenecek bir-kaç kelime olsa gerek...gençmenn kardeşimiz o kadar güzel ve ince bir uslupla yazılması gerekenleri yazmışki...işte bu kadar dense yeridir..."kedi yavrusunu yiyeceği zaman fare ye benzetipte yermiş..."sonuç olarak uzaktan-yakından bizimle zerre kadar ilgisi olmayan bir şey...ve hristiyanlar için "sembol" olmuş bir şey...kıyısından-köşesinden bulaşmamak lazımdır diye düşünüyorum...

 

Tarih: 30 Aralık 2007, 21:21 - İp: 88.***.**5.82
buffalo
buffalo (üye)
Ankara / Amatör

Alev Alatlı da yılbaşı gecesi otursun sıkıcı kitaplarını okusun o zaman. Bir de kuru -pilav yapar, bir de turşu açtın mıydı tamamdır . Kurbandan kalan baklavalardan da bir tabak attın mı, oh mis gibi.
Şimdi Alev Alatlı öyle dedi diye ben yılbaşını kutlamam kesin.
Üniversitede bizim devrimciler vardı, ''sevgililer günü kapitalist sistemin kendi ürünlerini sattırmak için icat ettiği bir şey'' derlerdi ve sevgililerine bir şey almazlardı. Ben 3-4 kişiye birden hediye alırdım ahahahah ,

Newyork'ta, Londra'da milyonlarca insanın o soğukta İsa'nın doğumunu kutladıklarını düşünmüyoruz değil mi ?
Alev Alatlı dahil tüm sosyologların (sosyologları ciddiye almayan İlber Hoca gibiyim ben de) es geçtiği bir şey vardır.Toplumlar taklit ediyor deyip kestirmek işin kestirme yolu. Toplumlar ihtiyaç nedeniyle taklit ederler.
Tüm toplumların düğün merasimi yapması ve gelinlerin tüm toplumlarda beyaz giyinmesi de taklit o mantıkla.

İnsanlar yılın bir günü de olsa kafayı dağıtmak,umutlanmak istiyor.Neşelenmek ,şarkı söylemek tepinmek istiyor. Keşke dünyanın her yerinde yılın her günü böyle şenlik olsa diyenlerdenim .

Bu arada sevgililer günü demişken , geçen seneki sevgililer gününde mahallenin kasabı ve berberini çiçekçide sıraya girmiş vaziette görünce çok gülmüştüm. Ama gelişme var, maçolar bile çiçek almak zorunda hahaha.
Demek ki taklit her zaman kötü bir şey değilmiş . . .

 

Tarih: 30 Aralık 2007, 21:28 - İp: 85.***.**2.74
buffalo
buffalo (üye)
Ankara / Amatör

Tabi ekleyeyim, bizim üniversitedeki devrimciler BMW leri çekiyor teker teker , biz halen halk çocuğuyuz

 

Tarih: 30 Aralık 2007, 21:30 - İp: 85.***.**2.74
pazarbey
pazarbey (Avukat)
Kütahya / Amatör

 

Tarih: 30 Aralık 2007, 21:34 - İp: 88.***.**0.30
pazarbey
pazarbey (Avukat)
Kütahya / Amatör

Herkeş döndü buf. dönmeyen mi kaldı. bak kontras bile döndü. bakınız - bayan ev arkadaşı aranıyor.

 

Tarih: 30 Aralık 2007, 21:36 - İp: 88.***.**0.30
okyanus.
okyanus. (üye)
İstanbul / Profesyonel Fotoğrafçı

Bizim toplumda nedense eğlenmek kötü birşey gibi görülür. bir alman arkadaş bizim sabah programlarından birini görmüş sabahın köründe. Dünyada sizden başka sabahın köründe göbek atan varmıdır diye dalga geçmişti.

Biz kutluyoruz valla. Hatta Mecidiyeköy Esentepe de ( Ajans Pres binasının karşısı ) yakın arkadaşlar varsa yarın açılışını yapacağımız kendi mekanımıza da beklerim yılbaşı için.

Bence mevzuyu derinleştirmeye de gerek yok. Hristiyanlıkla bir ilgisi de yok, hristiyanların dinsel bir bayramı falan değil. Noel dedikleri yılbaşından önceki bir tarih zaten. Bu arada dinlerarası diyalog falan diyerek yine de bir kılıf bulunabilir esasında. Yeni bir yıla giriliyor insanların bunu kutlamak istemesinden daha doğal birşey olamaz.

 

Tarih: 30 Aralık 2007, 21:39 - İp: 85.***.**7.135
kontrast
kontrast (üye)
İstanbul / Meraklı

kutlayan kutlasın gardaşım. Ben gutlamam. nedeceseniz edin. İçenizmi ıçanızmı. .. İnadına 5 ocakta gutluyacam gendi gendime.

 

Tarih: 30 Aralık 2007, 22:21 - İp: 88.***.**7.211
kadirirkin
kadirirkin (Objektif)
İzmir / Profesyonel Fotoğrafçı

Yeni Yılı kutlamanın ,halen hristiyanlıkla ilgili olduğu düşünmüyorsunuz herhalde.
25 Aralık tarihi,hristiyanlıkla İlgili gün zaten.
Yeni bir yıla girmenin,yeni bir umutla,heyecan ile bazı şeyleri sıfırlamanın eresi kötü olabilirki.
küçük bir reset günü yeni yıl.
yeni bir ay,yeni bir gün ,yeni bir yıl, ve yeniden başlar gibi bir heyecan.

Eskiden tebrik kartları gönderilirdi dostlara.
Bende netfoto dostlarına gönderiyorum.
Şimdiden hepiniz yeni yılını kutluyorum.


By kadirirkin, shot with PENTAX K10D at 2007-12-30

#kad-ir' tarafından 30.12.2007 22:23:47 tarihinde düzenlendi.


#kad-ir' tarafından 30.12.2007 22:25:19 tarihinde düzenlendi.

 

Tarih: 30 Aralık 2007, 22:22 - İp: 88.***.**9.0