mechul75
mechul75 (Objektif)
İstanbul / Amatör

Vah Türkiyem Vah (alıntıdır)

Türkiye Cumhuriyeti Devletine, Devlet Bakanı ve Sağlık Bakanı olarak hizmet etmiş Sayın Rıfat Serdaroğlu'nun bir yazısını, kendi izniyle aynen köşeme alıyorum. Hiçbir yorum yapmayacağım. Yorum değerli okuyucularıma ve Türk milletine aittir.

Kanada'dan Bayram isimli bir arkadaşım aradı. Hayretler içindeydi. Anlattıklarını dinleyince, inanın benim de tüylerim ürperdi. Doğru mu diye sordum, "ben duyduklarımı sana anlatıyorum, sonrası senin bileceğin şey" dedi. Ben de sizlerle paylaşmaya karar verdim. Bundan sonrasını, kaldıysa özgür basın takip etsin. Arzu ederlerse, Sayın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı da izleyebilir, çünkü benzer durumlarda yargının ne yaptığını hepimiz biliyoruz.

Arkadaşım işi gereği Kanada'dan Amerika'ya gidiyor. Türkiye'den gelen bir iş adamı arkadaşı ile buluşuyorlar. Türkiye'den gelen arkadaşı; "Ben Hoca efendiyi ziyaret edeceğim, istersen beraber gidelim" diyor ve ısrarcı oluyor. Beraberce Hoca efendi'nin çiftliğine gidiyorlar. Orada Hoca efendinin, mükemmel İngilizce bilen adamlarından birinden duyduklarını da bana anlatıyor. Bana anlatanları kendi üslubumla size takdim ediyorum;

Yer: Başbakanlık. Tarih: 24 Aralık 2009 Toplantıya katılanlar; Sn. Başbakan, Sn. M. Ali Yalçındağ, Sn. Arzuhan Yalçındağ, Sn. Vuslat Doğan Sabancı ve bir danışman ( Hoca efendiye durumu anlatan olabilir) Toplantı süresi; 2 Saat 15 Dakika. Alınan kararlar; Milliyet Gazetesi, Vatan Gazetesi ve Star Televizyonu, belirlenen tutar ile Ethem Sancak ve Akın İpek'e satılacak. Ertuğrul Özkök derhal görevi bırakacak, şimdilik havadan sudan yazacak, 6 ay sonra tamamen ayrılacak. Aydın Doğan, Holding yönetiminden ayrılacak. 6 ay sonra yönetim profesyonellere devredilecek, (isimler beraberce belirlenecek) aile'den hiç kimse yönetimde kalmayacak. Doğan Holding'in yapacağı " HALKA AÇILMAYA" Şubat ayında izin verilecek. Elde edilen paradan, Doğan Grubunun Ferit Şahenk'e olan 600 Milyon Dolar borcu ödenecek. Petrol Ofisindeki hisseleri, Avusturyalılara satılacak. Vergi Cezası Petrol Ofisi'nin satış tutarına indirilecek ve satıştan alınan para doğrudan Maliye'ye verilecek.

Bana anlatılanlar böyle. Doğruluk derecesini bilmiyorum. Fakat bildiğim doğrular var; 24 Aralık 2009'da Başbakanlıkta bu toplantı yapıldı ve basına yansıdı. Başbakanlık tarafından tekzip edilmedi. Sadece Sn. Vuslat Doğan Sabancı'nın katılımı belirtilmemişti. Milliyet Gazetesi, Vatan Gazetesi, Star Televizyonu'nun satılacağı kesin ön anlaşmalar imzalandı bile. Sn. Ertuğrul Özkök istifa etti. Sn. Aydın Doğan, patronu olduğu şirketinden ayrıldı. Bunlar şu ana kadar gerçekleşenler. (Anayasa Madde 28- Basın hürdür. Devlet basın ve haber alma hürriyetlerini sağlayacak tedbirleri alır.)

Şimdi gelelim bu toplantının Devlet gelenekleri yönüne ve hukuksal

boyutuna; Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı'nın, Başbakanlıkta ve Başbakanlık Konutundaki tüm ziyaretleri kayıt altındadır. Sayın Başbakan, Maliye Bakanlığının milyarlarca lira ceza kestiği bir mükellefle neden beraber olmuştur ve ne konuşmuştur? Eğer 2 saat, 15 dakika kahve falı bakılmadı ise ne konuşuldu? Bunu kimse geçiştiremez. Başbakanlıkta konuşulan ve milletin parasını ilgilendiren her konu (Devlet sırrı değilse) millete anlatılmalıdır. T.C Başbakanı, Devletle parasal işi olan kişi ve gruplarla konuşuyor ve açıklama yapılmıyorsa bu YÜCE DİVANLIK bir suçtur.

Hatırlayalım; Sn. Mesut Yılmaz, Başbakanlığı sırasında, işadamları ile görüşüp, Türkbank ihalesine fesat karıştırdığı iddiasıyla, Sn. Başbakan'ın emri ve AKP'nin oylarıyla YÜCE DİVANA sevk edilmişti. Üstelik bankanın ihale işleminin iptal emri de bizzat Sn. Yılmaz tarafından verilmişti. Yani gerçekleşmeyen bir ihale yüzünden, sadece bazı iş adamlarıyla konuştuğu için Sn. Yılmaz, Sn Erdoğan tarafından suçlu sayılmıştı. Şu dakika itibarıyla Sn. Başbakan için Yüce Divanlık suç oluşmuştur. Bu toplantıda konuşulanlardan diğerleri önümüzdeki günlerde gerçekleşirse, suçun katmerlisi oluşacaktır. Düşünebiliyor musunuz? Sn. Başbakan hem Sn. Ferit Şahenk'in tahsilâtçısı konumuna düşecek, hem de "Bana Türk demeyin, ben Arap'ım, Türk denirse utanırım" diyen kişi ile dünün matbaacısı, F.Gülen'in evladı gibi sevdiği, İpek çocuğunu bir kez daha gazete ve televizyon sahibi yapacak.

Anadolu'nun Bayburt gibi bir yöresinden yetişmiş Sn. Aydın Doğan'a bir sorum olacak; Ömer Seyfettin'in "DİYET" adlı hikâyesini hiç duydunuz mu? Sizin yerinize başka bir Anadolu çocuğu olsa, oraya yani R.T.Erdoğan beyin ayağına, kızları ve damadını üç kuruşluk mal için göndermezdi. Eğer haklıysa, gider o merdivenlerde gereğini yapardı. Bundan sonra malınız olsa ne olur, gazeteniz olsa ne olur? Size ancak M.Ali Birand ve Cengiz Çandar alkış tutar. Değdi mi Aydın Bey?

Namuslarına ve meslek ahlâklarına tüm Türkiye'nin güvendiği, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı ve Yüksek Yargı mensupları, ben hukukçu değilim, ama beni bu olay çok rahatsız etti. Sizler ne düşünüyorsunuz? Gece kafanızı yastığa koyduğunuzda rahatça uyuyabiliyor musunuz? Sağlık ve başarı dileklerimle.

Rifat Serdaroğlu

Eski Sağlık ve

Devlet Bakanı

Kaynak=http://www.ortadogugazetesi.net/makale.php?id=5580

#mechul75' tarafından 09.01.2010 01:12:44 tarihinde düzenlendi.

Tarih: 9 Ocak 2010, 01:11 - İp: 78.***.**0.67
mechul75
mechul75 (Objektif)
İstanbul / Amatör

Aydın Doğan'ın Petrol Ofisi'nde yabancı bir ortağı var. OMV adlı Avusturyalı bir petrol şirketi. Aydın Doğan, İş Bankası'ndan yüzde 50'sini 500 milyon dolar civarında bir paraya aldığı Petrol Ofisi'nin yüzde 34'ünü neredeyse 1 milyar euroya sattığı Avusturya şirketi. OMV ile Aydın Doğan yaklaşık 3 yıldır ortaklar ve Türkiye'de birlikte yeni yatırımlar yapmak istiyorlar. Bu yatırımların başında da Ceyhan'a kurulacak bir petrol rafinerisi var. Ancak Petrol Ofisi bu rafineri için gerekli ruhsatı yıllardır alamıyor. Çalık Grubu'na rafineri ruhsatı verilirken, Aydın Doğan'ın Petrol Ofisi'ne verilmiyor.

Aydın Doğan medyasıyla iktidara yalakalık da yapsa, ölçülü bir muhalefet de yapsa bu ruhsatı almaktan umudu kesti. Bu nedenle de Hükümet'in yabancı sermayeye olan zaafını bildiği için devreye OMV girdi. OMV'nin CEO'su Wolfgang Ruttenstorfer Türkiye'ye gelerek Başbakan Erdoğan'la görüştü. OMV'nin CEO'su Başbakan'a "Türkiye'ye bir kaç milyar dolarlık yatırım planladıklarını ancak rafineri izni çıkmaması nedeniyle bu yatırımı gerçekleştiremediklerini ve bürokrasiye takıldıklarını, Türkiye'nin bu işten büyük kaybı olduğunu" söyledi. Avusturyalı CEO'nun bu sözlerine Başbakan Erdoğan çok kısa bir yanıt verdi. Başbakan Erdoğan Avusturyalı yöneticiye: "Siz Türkiye'de yanlış adamla ortaklık yaptınız. Siz Doğan'la ortak olduğunuz müddetçe herhangi bir yatırım için bizden izin alamazsınız. Rafineri izni almayı hayal bile etmeyin" dedi. Hatta OMV'nin CEO'suna rafineri için, izni olan Çalık'la ortaklık yapmasını önerdi.

Duydukları karşısında şoke olan Ruttenstorfer Başbakan'ın yanından ayrıldı ve İstanbul'a geldi. Başbakan'la yaptığı görüşmeyle ilgili olarak Aydın Doğan'a bilgi verirken, "Aydın Bey, bu Hükümet işbaşındayken siz Türkiye'de yeni işler yapmayı, hatta iş yapmayı unutun. Sizden söz ederken Başbakan'ın gözlerindeki ifadeyi gördüm. Hatta size bu Hükümet işbaşındayken Türkiye'de yaşamamanızı bile tavsiye ederim" diyip görüşmenin detaylarını aktardı.Aydın Doğan dinledi, dinledi ve sordu: "Bu söylediklerinizi noter önünde tekrarlayıp kayda geçirmeme izin verir misiniz?" Avusturyalı CEO "Elbette" diyince bir noter çağrıldı. Avusturyalı anlattı. Yeminli tercüman çevirdi. OMV'nin Başkanı'nın Başbakan Erdoğan ile yaptığı görüşme noter tarafından kağıda döküldü ve altını Avusturyalı CEO, noter, Aydın Doğan ve yeminli tercüman imzaladı. Aydın Doğan noter tasdikli bu metnin bir kopyasını elden Başbakan'a gönderdi. Aradan epey bir zaman geçtiği halde Başbakan'dan Aydın Doğan'a bir yanıt gelmedi. Aydın Doğan'ın elindeki noter tasdikli bu metni olası bir Yüce Divan için elinde tuttuğu iddia ediliyor.

Fatih Altaylı

 

Tarih: 25 Ocak 2010, 18:15 - İp: 88.***.**2.25
ercan43
ercan43 (üye)
İstanbul / Amatör

İkinci yazınızdaki anlatılanları bilmem ama birinci yazınızdaki toplantı ve görüşmelerle ilgili bir mail bana da geldi. Büyük bir ihtimalle doğrudur.
Doğan grubuna kesilen bu akıl ve mantık almaz ceza nedeniyle Aydın doğan mücadeleden vaz geçmiş ve havlu atmıştır. Yakında gazetelerin satışı gündeme gelecektir. Tabi alacak olanlar AKP ye yakın olan iş adamları ve Tayyip'in güvendiği yakın çevresindeki sermaye grubudur. Dolayısıyla medyanın tamamına yakını yandaş olacaktır.
Tv lerde; Kanal B, Kanal biz, Avrasya tv ve Halk TV (bu zaten CHP nin yayın organıdır)
Halk tv dışındakilerin ne kadar dayanabilecekleri tartışılır.
Sadece üç gazete; Cumhuriyet, Sözcü ve Yeniçağ...
İşte kalacak olan bir avuç milliyetçi, Atatürkçü ve ulusalcı tv ve gazeteler bunlar...
Adam bir de çıkmış TV lerde bize sivil darbeci diyorlar diye milletin gözünün içine baka baka yalan söylemektedir.



#ercan43' tarafından 25.01.2010 22:46:48 tarihinde düzenlendi.

 

Tarih: 25 Ocak 2010, 22:41 - İp: 217.***.**9.242
  • 1