Sperm Bankası

Herkes kendi rahminden sorumludur , bizi ilgilendirmez. Ayrıca çocuk yapmak isteyenler için evlenme zorunluluğunu ortadan kaldırması kötü bi durum değil , bu haytta herkes istediğini bulamıyor.
Bir süre sonra banka çocukları çoğalacağı için psikolojik problem yaşayacaklarını zannetmiyorum. Kardeşle evlenme ihtimali kritik bi durum ama buna dikkat ediyorlardır heralde , zira ülkemizdeki örnekler genelde yabancı bankalarla çalışıyorlar.
Sonuç olarak hoşuma gitmese de insani buluyorum. Ama bunu basınla paylaşıp kendilerini pazarlamalarını kınıyorum.

Son cümlem de evlatlık çocuk önerisini getirenlere. Yetimhaneden çocuk alıp büyütmek için kısır olma veya üreme problemli olmaya gerek yok. Gönüllü olmak ve gerekli şartlara sahip olmak yeterli. Evde 2 çocuğun olsa bile...

#inans' tarafından 16.05.2009 23:41:32 tarihinde düzenlendi.

bize ne??
biz "kimizki" ınsanların tercihlerine karısıyoruz????
************************************************
bir insan cocuk sahıbı olmak istiyor, gidip,spreminin bir baskasını dolleyecegini "bile bile" bagısta bulunan birinin spermini kullanarak "kendi rızasıyla" cocuk sahıbı oluyorsa bundan bize ne???
bu kadın barda tanıstıgı biriyle tek gecelik ilişki yasasa sonra hamile kalıp bu cocugu dogursa bundan ne farkı var bunun????

kıyametle falanda ilişkilendirmeyin meseleyi hiç..
ne alakası var..
kürtaja karsı olup,idamı savunmak gibi birşey sizin yaptıgınız.. birini allahın verdigi canı kimse alamaz diye savunup digerini dinde yerı var dıye savunuyorsunuz ustelik..
peki dogdugundan beri fiziksel ruhsal sakatlık yasayan cocugun psikolojisi ne olur???
madem sperm bankasından dogan cocugun psikolojisini bukadar dusunuyorsunuz onuda dusunun..

bukadar ahmakca bişeyi neden yapar insanlar???
o spermlerin bir adamın penisinden cıkıp rahme girmesiyle bir sırıngadan cıkıp rahme girmesi arasındaki fark nedir?????
size ne?????
bize ne?????
bırakında herkes kendi namusunu kendi dusunsun...
herkes kendi kararlarını kendi versin.. allah irade vermiş her insana,sorulacak bir hesap varsa sorar,size ne...

"... biz "kimizki" ınsanların tercihlerine karısıyoruz???? ..."

"biz" dediğimizin özü "aile" değil midir?

Aile, bu şekilde bölük pörçük, parçalanmış bir hale geldiğinde "biz"e ne olacak ?

Biri çevreyi kirlettiğinde bu nasıl bizi de ilgilendiriyorsa, biri özümüzü kirlettiğinde bu da bizi ilgilendirir.

Anne, ilk hücreye yumurtasını baba ise spermini veriyor. Sonrasında o ilk hücreden bir birey can buluyor. Yumurtanın sahibi ortada ama spermin sahibi yok. Kimin beni canımın yarısından mahrum etmeye hakkı var söyleyebilir mi bir insan evladı ?

Her birey kendi kararlarını kendi verecek tabi ki, ama bunu yaparken "diğerleri"yle aynı dünyada yaşadığını, aynı havayı soluduğunu, aynı yerçekimine maruz kaldığını unutursa bencillik etmiş olur.

Çantasında köpek gezdiren bir kadınla, sperm bankasından aldığı spermle çocuk sahibi olan kadın arasında ne fark vardır? Benim açımdan yok. Çünkü ikisinin de sahip olduğu şey bir can değil bir eşyadır. Biri köpeğini toplum içinde aksesuar olarak kullanıyor, diğeri çocuğunu. Köpek örneğini verdim çünkü onlar için can dostu demişiz, keza çocuk da canımızdan bir parça.

Bu tip insanlar için tek sözüm var,
Sahip olma arzularını tatmin etmekten başka bir şey değil yaptıkları.

pazarbeyin yazdıklarına sonuna değin katılıyorum.. O yollarla doğacak çocuğa yazık...

size ne, ne olursa olsun..
bu kadının ailesinden size ne??
öz bir ailenin cocugunun psikolojik sorunları sizi nasıl ilgilendirmiyorsa bu kadının cocugunun sorunlarıda onu ilgilendirir..
spermi bir sperm bankasından aldı diye annelik duygularından arınmıs olacagını dusunmek ne buyuk bir sacmalık asıl..
sizin ozunuz falan degil bir baskasının ailesi. yok oyle birsey..

isteyen istedigi gibi yasar..istedigi kararları verir ve sonucuna katlanır..
bu kadın gitse biriyle evlense cocuk yapsa sonra bosansa ne olacak???
ne farketti??
evlenmese,barın birinde tanısıp ilişkiye girse cocuk yapsa ne olacak?? ne farkeder???
farkı bir soylesenıze bana????
peki az daha eseleyelim, bi kadın tecavuze ugrasa,ve hamile kalsa,ama tecavuzdende olsa o cocugu dogurmak istese ne olacak????????
size ne??
ozaman cıkıp dogru olanı yaptı cana kıymadı demeyecekmisiniz???

sizin etik anlayısınıza sıgmıyor diye bunu tu kaka ilan etmekte neyin nesi,nerden buluyosunuz bu hakkı siz?????????

10-15 tane yapıp yapıp sokaga salanlar cokmu ıyı cokmu ÖZ AİLE..
cocuk yapıp her aksam doven aile cokmu oz aile, cocuk yapıp ilgilenmeyen aile cokmu oz aile
akraba evliligi yapıp sakat cocuklar doguran aile cokmu öz aile..
ya bu cocukların ruh durumları nedir???
sevgisiz bir ailede buyumek bır cocugu ne hale getirir???
ya kaza kursunuysa cocuk,tekne kazıntısıysa..
aslında istenmeyen ama mecburi cocuksa????????
bu ruh hallerinide sorguluyormusunuz???????????????????????????????
sizin öz aile dediginiz neki?????

öz möz diyerek kalıplarla konusmayın..
bahsettiginiz sey sizin için anlam ifade etmeyebilir,ama kimseyı yargılayamazsınız,hele boyle adiliktir salaklıktır falan diyemezsiniz..
aile kurumunun dibine dinamit doseyen tek tuk sperm bankasından hamile kalanlar degil.boyle boyle kendinizi avutursunuz ancak..
sperm bankası muhabbeti cıkmadan cok once öldü gitti aile kurumu,bundan cooook uzun yıllar önce..kendinizi kandırmayın bosu bosuna..
------------------------------
cantasında kopek gezdiren kadın, cocuk yapıp sokaga salan öz aile sahibi evli kadından on kat makbuldur benım için.. biri enazından hayvanda olsa yanında tasıyor sevdiği "eşyayı"
hayvan sevgisindede nerede oldugumuzu gorduk..

madem çocuğumuz olmuyo. gideriz bi çocuk evlat ediniriz olur biter. aslında mevzu basit. lakin biz dallandırıyoruz.

he, ayşe sperm bankası der - fatma demez. kendi kararları.










ayşe gider, sperm bankası şıkkını seçtiği için kocasından bi ton sopa yer.
Fatma ise doğru şıkkı seçtiği için mutlu mesut yaşar. Hem dayak yemez hemde 9 ay acı çekmez. Hemde hiç zahmet etmeden çocuğu olur.

gaijin ne biçim bir mantığa sahipsin sen öyle.
ben asla ve asla bilmediğim tanımadığım bir daha göremeyeceğim bir kadına hamile bırakmak istmezdim. zira onu görmesem tanımasam bile o benim canımdan bir parça. Nasıl hiç bilediğim bir hayatı yaşar. Ben buna nasıl razı olurum. Bu insanı değil. Bu açıkça hayvani. Meselenin birde bu yönü var.
Biz hayvan değiliz. İnsanız.
Yapmayın Allah aşkına. MEseleyi o deeceye vardıranlar varmış ki kendi kayınpederinin , kendi kaynının spermi ile hamile kalanlar bile varmış. Hiç olacak işmi bu. Olurmu arkadaşlar.Töbe töbe.
Birazda kadere rıza gösterelim. HEr zaman çocuk hayırlı olmuyor işte. Kıtır kıtır kesiyorlar analarnı babalarını.

"... sperm bankası muhabbeti cıkmadan cok once öldü gitti aile kurumu,bundan cooook uzun yıllar önce..kendinizi kandırmayın bosu bosuna.. "

Aile kurumu çoktan yok olup gitmişse, evet haklısın yazdıklarım bir ton saçmalıktan ibaret.

"... sizin ozunuz falan degil bir baskasının ailesi..."
evet doğru söylüyorsun zaten ben de öyle bir şey söylemedim ki. Öz aile diye bir şeyden de bahsetmedim. Velhasıl aile toplumun özüdür dedim (kalıplara bağlı kalarak)

"... 10-15 tane yapıp yapıp sokaga salanlar cokmu ıyı cokmu ÖZ AİLE..
cocuk yapıp her aksam doven aile cokmu oz aile, cocuk yapıp ilgilenmeyen aile cokmu oz aile
akraba evliligi yapıp sakat cocuklar doguran aile cokmu öz aile.. "

demişsin, sonra da;

"bahsettiginiz sey sizin için anlam ifade etmeyebilir,ama kimseyı yargılayamazsınız"

Olaya bir de şu açıdan bakmayı dene. Bu insanlar da yaptıklarını "kendi rızalarıyla" yapıyor. Onları neden yargılıyorsunuz? "Herkes kendi kararlarını kendi versin. allah irade vermiş her insana,sorulacak bir hesap varsa sorar,size ne" dememiş miydiniz?

NOT: Gaijin tek tek cümlelerine karşılık vermiş gibi oldum ama sözlerimin yanlış anlaşıldığını (ya da yanlış anlaşılacak şekilde ifade ettiğimi) düşündüğüm için böyle yaptım. Birebir düşüncelerine karşı olsaydım buradan değil özel mesaj yoluyla yazardım.

yasinustam kim diyor öldü diye. KÖtü bildiğimiz amerikada bile aile bağları okadar sıkı imiş ki....

" KÖtü bildiğimiz amerikada bile aile bağları okadar sıkı imiş ki...."

İşte buna inanamam (sadece amerika için söylemiyorum). Öz evladına senelerce tecavüz edip, ondan çocuğu olan hatta bu çocuklardan bir kısmını da öldüren, atış poligonunda oğlunun kafasına silah dayayıp ateş eden vs. vs. canlı türleri var.

Malum bahar aylarındayız. Etrafa dikkatli gözlerle bir bakın. Neredeyse tüm canlılar (biz iki ayaklıları saymayın) birbirine kur yapıyor. Neden kur yapıyor, kendisine çitfleşecek bir eş bulabilmek için. Neden eş bulmak istiyor peki ? Cevap basit neslini devam ettirebilmek için. Hani biz türklerde de erkek evladı olmayan kimileri (ve çevresindeki diğer kimileri) hanımına 'soyumuzu kuruttun' der ya, erkeklik için gerekli Y kromozomunu evladına sadece kendisinin verebildiği gerçeğini bilmeden. Neslin devamını sağlamaktır amaç. Biraz daha dikkatli bakmaya devam edelim. Kur yapan canlılardan genelde biri daha başarılı olur. Ya tüyleri daha canlı renklere sahiptir, ya ötüşü daha güzel, ya boynuzları daha uzun (iki ayaklıları saymayın demiştim değil mi ), ya daha cesur, ya daha güçlü, ya daha iri cüsseli olanı çiftleşmeye hak kazanır. Peki neden? Cevap yine basit. Neslin devamını ama daha sağlıklı bir neslin devamını sağlamak.

Soruyorum, an itibariyle hanginiz bana herhangi bir akrabasından (sadece anne, baba veya kardeşinden bahsetmiyorum) daha çok güveniyor. Doğduğunuz andan itibaren birlikte olduğunuz, birlikte yiyip içtiğiniz, birlikte gülüp ağladığınız, birlikte büyüdüğünüz insanlara yani ailenize mi güvenirdiniz, yoksa sanal ortamda tanıdığınız, neye benzediğini bile bilmediğiniz, hatta gerçekte var olup olmadığını bile bilmediğiniz bana mı ? Buradaki aile sizin biyolojik aileniz de olabilir, sizi evlat edinmiş de olabilir. Önemli olan ailedir. O parçalandığında etkileri tıpkı çekirdeği parçalanmış bir atomdaki gibi boyutlarının çok ötesinde olur. Her parçalanan atom çekirdeğinin çevresindeki atomları da parçalaması gibi her parçalanan aile de eninde sonunda çevresindeki aileleri parçalar. Bu zincirleme tepkimenin etkilerini bir kaç ay ya da yılda göremeyeceğimiz aşikar. Bundan yüz yıl sonra ne olacağını ise düşünmek bile istemiyorum.

Müstakbel çocuklarımıza daha yaşanır bir dünya bırakmak için, istediğimiz gibi değil istediklerimizin etkilerini de hesaba katarak yaşamamız gerekiyor.