zonguldak
zonguldak (üye)
Manisa / Stüdyo Fotoğrafçısı

Mustafa Kemal

"Herkes senin aleyhinde bulunacaktır.
Herkes seni yolundan çevirmeye çalışacaktır,
Fakat sen buna karşı direneceksin.
Önüne sonsuz engeller de yığacaklardır.
Kendini büyük değil,
Küçük, zayıf, araçsız, hiç sayarak,
Kimseden yardim gelmeyeceğine inanarak
Bu engelleri aşacaksın.
Bundan sonra da sana büyük derlerse...
Bunu söyleyenlere güleceksin."

..:: Mustafa Kemal ATATÜRK ::.. NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE

Tarih: 1 Ekim 2006, 12:44 - İp: 85.***.**7.105
mete007
mete007 (üye)
Kocaeli / Doğa Fotoğrafçısı

"Çalışmadan, Yorulmadan, Öğrenmeden, rahat yaşama yollarını aramayı itiyat haline getirmiş milletler, Evvela haysiyetlerini, sonra hürriyetlerini ve daha sonra, İstiklallerini Kaybetmeye Mahkümdurlar.."

Mustafa Kemal ATATÜRK "Ne Mutlu Türküm Diyene"

 

Tarih: 1 Ekim 2006, 12:49 - İp: 85.***.**7.185
akdenizli
akdenizli (üye)
Antalya / Amatör

Lozan Barış Antlaşması sonrasında M.Kemal Paşa Rauf Beyin 'Devlet Başkanlığının durumunun güçlendirilmesi gerektiği yönünde söz verin Paşam" isteğine karşı " Söz veriyorum" der.
Hilafet kaldırıldıktan sonra ise atatürk Rauf Beye sorar " Devlek Başkanlığının yetkilerinden memnunmusunuz Rauf Bey?" diye..
Rauf Beyin yanıtı : Ben Hilafet Makamını kastetmiştim Paşa Hazretleri.
Ne yazık ki birilerinin halen Rauf Bey zihniyetini takip ettiği görülüyor.Birileri halen Cumhuriyeti ve Cumhuriyetin kazanımlarını hasım olarak görmeyi tercih ediyor..
Sayın Cumhurbaşkanı'nın sözleri bu nedenle önemli....

 

Tarih: 1 Ekim 2006, 23:00 - İp: 85.***.**9.58
wedath
wedath (üye)
İstanbul / Amatör

'Milletimiz din gibi kuvvetli bir fazilete sahiptir. Bu fazileti hiçbir kuvvet, milletimizin kalp ve vicdanından çekip alamamıştır ve alamaz'

M.Kemal Atatürk

Atatürk, Kuran'a olan bağlılığını onu 'Kitab-ı Ekmel' yani (En Mükemmel Kitap) diye tanımlayarak dile getiriyordu. Dolmabahçe Sarayı ve Çankaya Köşkü'ne hafızları çağırtarak sık sık Kuran okutmuş, ayetler üzerinde incelemelerde bulunmuş ve hafızlarla meal ve tefsir konularında fikir alış verişinde bulunmuştu.

Din eğitiminin öneminin de farkında olan Atatürk, bu eğitimin okullarda verilmesi gerektiğini şu sözleriyle ifade etmiştir:

""Her fert din ve diyanetini, imanını öğrenmek için bir yere muhtaçtır. Orası mekteptir. Fakat nasıl ki her hususta yüksek mektep ve ihtisas sahipleri yetiştirmek lazımsa, dinimizin hakikatini tetkik, tetebbu ilmi ve fenni kudretine sahip olacak güzide ve hakiki ulema yetiştirecek yüksek müesseselere sahip olmalıyız.""

Atatürk, dinimizin akıl ve mantığa uygun olduğunu da aşağıdaki sözleriyle belirtmiştir:

""Bilhassa bizim dinimiz için herkesin elinde bir ölçü vardır. Bu ölçü ile hangi şeyin bu dine uygun olup olmadığını kolayca takdir edebilirsiniz. Hangi şey ki akla, mantığa halkın menfaatine uygundur; biliniz ki o bizim dinimize de uygundur. Bir şey akıl ve mantığa, milletin menfaatine, İslam'ın menfaatine uygunsa kimseye sormayın. O şey dinidir. Eğer bizim dinimiz aklın mantığın uyduğu bir din olmasaydı mükemmel olmazdı, son din olmazdı.""

Atatürk özel sohbetlerinde pek çok kez dindar olmanın gerekliliğinden, Peygamber Efendimiz'in hayatından, Asr-ı Saadet ve Hülefayı Raşidin (dört halife) dönemlerinden, dinimizin yüceliğinden, Allah'ın kudretinden söz etmiştir. İslam Dininin son ve mükemmel din, Peygamberimiz (sav)'in de son peygamber olduğunu her fırsatta vurgulayan Atatürk, ulusuna da dindar olmayı, dinini öğrenmeyi öğütlemiştir.


Atatürk'ün Hz. Muhammed (sav)'e duyulacak sevgiyi tarif ettiği sözleri ise şöyledir:

""Büyük bir inkılap yapan Hazreti Muhammed (sav)'e karşı beslenilen sevgi, ancak onun ortaya koyduğu fikirleri, esasları korumakla tecelli edebilir.""





 

Tarih: 2 Ekim 2006, 11:28 - İp: 85.***.**0.8
  • 1