ametör
ametör (üye)
İzmir / Meraklı

Gs Mi? Fb Mi? Bjk Mi? En Büyük Kim?

arkadaslar hep merak etmısımdır encok hangı takımın taraftarı var dıe bunuda sıte ıcınde kucuk bır ıstatıslık yapmak ıstedım umarım katılırsınız. ben baslatıyorum bence en buyuk CİMBOMBOM...

Tarih: 12 Ağustos 2006, 00:37 - İp: 85.***.**9.32
fotomat
fotomat (üye)
Ordu / Meraklı

fanatikliği abartmayalım yoksa trübünlerdeki savaşları haklı çıkarmış oluruz arkadaşlar...sporu destekleyelim sadece futbolu değil
bu arada ben de CİMBOM diyorum

 

Tarih: 16 Ağustos 2006, 17:49 - İp: 85.***.**7.191
ametör
ametör (üye)
İzmir / Meraklı

bence cok dostane bır sekılde herkes fıkrını soluyor bundan guzel seklıde olamaz bence... bundan dolayı hepını9ze tesekkur ederım arkadaslar.. vede bu fıkrımı dusuncemı haklı cıkardıgınız ıcın EN BUYUK CIMBOM BOMMMMMMMMMM... RERERA RERERA GALATASARAY GALATASARAY CİMBOMBOMMMMMM...

 

Tarih: 16 Ağustos 2006, 19:41 - İp: 85.***.**4.240
tatarbey
tatarbey (üye)
Ankara / Meraklı

Değerli dostum, öncelikle üslubun için teşekkür ederim.O büyük yada bu büyük gibi göreceli kavramlar yerine, bu tip fikir mücadelelerinin daha aydınlatıcı olacağını düşünüyorum.

Çanakkale savaşında verilen şehitlerle ilgili sözlerin ile ilgili olarak Çanakkale savaşında verilen şehitleri inkar etmek kimseye yakışmaz, zaten bunun futbolla bir ilgiside yok bu vatan benim diyen asil insanlar orada bir destan yazmış ve bunun sarı-lacivert-kırmızı-siyah yada beyazı yoktur hepsi bizim şehidimizdir.Liseye ise gelmeme gerek yok hayatımın 7 senesini Çanakkalede geçirdim zaten ve şehitlerimizi Çanakkalede ziyaret ettim ve rahmetle andım hepsini.

Çanakkale savaşında verilen şehitler bu ülkenin şehitleridir dolayısıyla kimsenin tekelinde değildir hatta orada o zaman askerlikten muaf olmalarına rağmen ben bu ülkenin vatandaşıyım diyen rum ve ermenilerde dahil olmak üzere kimler kimler can vermişlerdir ve hepsi bizim şehitlerimizdir.

Ancak bu durum Atatürk'ün nutuk sayfa 1150 ilk paragrafta mektebi sultani ve lanet kelimelerini bir arada kullanmasını izah etmemektedir.

NE YAPILMIŞTIR DA ATATÜRK ŞÖYLE BİR CÜMLE KURMUŞTUR?

"Hâlâ bugün, sultani mektebinin salonlarını aleyhimizde konferans verdirmek için ecnebîlere küflade bulunduranlar var, bu gibilere lânet..."

Ben bunun cevabını arıyorum, yoksa haşa orada şehit olan Galatasaraylı, Beşiktaşlı, Fenerbahçeli, Vefalı yada diğer sporcularımızı, öğrenci yada öğretmenleri inkar etmek gafleti içerisinde değilim.Ben soru soruyorum, yada araştırmanızı istiyorum, kimseyi hiçbirşeyle itham etmiyorum.Sadece Nutuk'ta bizzat Atamızın ağzından çıkan sözcükleri sizinle paylaşıyorum, sebebini soruyorum ve gerçekten öğrenmek istiyorum bu sorunun cevabı benim için kupalardan, şampiyonluklardan, galibiyetlerden daha önemli çünkü.

Abide kupası hakkındaki yorumunda ise Fenerbahçenin Vefa maçında 2 lisanssız oyuncu oynattığı bilgilerin yanlış Fenerbahçenin Vefa maçı 29 mart 1953 te oynanmış Fenerbahçe ise 28 mart 1953 tarihinde Havagücü'nden Naci Erdem ve Milli futbolcu Basri Dirimliyi transfer etmiştir ve lisansları yetişmediği için bu futbolcuların kulübünden aldığı muvafakatnameyi vefa karşılaşmasının hakeminin kabul etmesi yada şöyle diyelim kabul etmemesi için bir neden bulunmaması nedeniyle vefa karşılaşmasında oynatmıştır.

Galatasaray ise Fenerbahçenin lisanssız iki futbolcu oynattığını ileri sürmüş ve Vefa maçında Fenerbahçenin mağlup sayılması gerektiği için başvuru yapmış ancak bu futbolcuların kulübünden muvafakatname alındığı ve ibraz edildiği için ilgili makamlarca itibar görmemiştir.Bu durum karşısında Galatasaray Fenerbahçe karşısında 2 lisanssız oyuncu oynatma planları yapmış onlar oynattılar bende oynatacağım diye diretmiştir. Bu durum maç günüde devam etmiş ve hakemin abide tertip komisyonun kararının altında Galatasarayında imzası olduğunu ve ancak bir lisanssız futbolcu oynatabileceğini aksi halde maçı oynatmadan 3-0 Galatasarayın hükmen mağlup sayılacağını söylemesine rağmen
bu anlaşılmaz tutum devam etmiş ve maça çıkmaktan imtina etmişlerdir ve hakem de bunu raporuna yazarak maçı oynatmamış Galatasarayı ise hükmen mağlup saymıştır.

Daha sonra iki takım yetkililerinin seyirciye saygı nedeniyle bir dostluk maçı oynamayı kabul etmesi ancak Galatasarayın bu maça dahi lisanssız 2 futbolcu ile çıkmaktaki inadı nedeniyle Fenerbahçe yetkilileri bu durumu kabul etmiş ancak rakibinin lisanssız oynattığı 2 futbolcu nedeniyle BU DOSTLUK MAÇINI 3-1 kaybetmiştir.Ancak bu mağlubiyet o zamanın basınınca Fenerbahçenin lisanslı 11 futbolcusu karşısında Galatasarayın lisanssız oynattığı 2 futbolcuya bağlamış hatta normal kadrosu ile çıksa idi Galatasarayın yenilmesinin kaçınılmaz olduğunu zaten böyle olmasa idi Galatasaray'ın hükmen mağlubiyeti bile göze almasının bir izahı olmadığını belirtmişlerdir.

Daha sonra 26 Nisan 1953 tarihindeki Fenerbahçe-Beşiktaş maçından sonra bu anlamlı Kupanın Sarı-Lacivertli Kulübe verilmesi ihtimalini önlemek için de, Galatasaray bu anlaml

 

Tarih: 16 Ağustos 2006, 19:51 - İp: 85.***.**6.201
sunsurfer
sunsurfer (üye)
Yurtdışı / Meraklı

evet atam ben de izindeyim ama cimbombom

 

Tarih: 16 Ağustos 2006, 21:45 - İp: 84.***.**2.46
mco
mco (üye)
İstanbul / Meraklı

Aslında bu tartışmaların yapılması için netfotoğraf forumları ne kadar doğru adres bilemiyoruım, her ne kadar serbest kürsüde de yazışsak da yazılanlar genel konularadan çok ilgisiz kalıyor.

Öncelikle şunu belirteyim ki futbol tarihimiz maalesef bugünkü durum ile mukayese edilemeyecek keyfi kararlarla doludur, Vefa maçında FB nin 2 oyuncuyu muvaffakatname ile oynnatması da bu keyfi kararlardan biridir. Sizin de belirttiğiniz gibi o iki oyuncunun lisansı Fenerbahçe de yoktur ve lisansı olmayan oyuncu oynayamaz. Bir kural değişikliği yapıldı ise böyle bir değişiklik de turnuvanın ortasında yapılamaz. Bu hakkaniyetre aykırıdır. O gün Galatasaray'ın koyduğu tepki de bundan başka bir şey değildir. O gün farklı kadrolar ile oynanacak bir maçın ne şekilde sonuçlanacağı hakkındaki yorumlar da bana Aziz Yıldırım'ın Ali Sami Yen deki yenilgiyi merdivenlerin dolu olmasına bağlamasını hatırlattı. Demek ki bazı açılardan değişen bir şey yok.

Nutuk'tan verdiğiniz örneğe gelince, açıkcası detayını bilmiyorum ama yazılandan çıkartabildiğim kadarıyla lise yönetiminde olan birinin organize ettiği muhtemelen ermeni soykırım iddialarının tartışıldığı bir toplantıdan bahsediliyor. Anlaşılan Atatürk'ün (yani resmi görüşün)eleştirildiği ve karşı fikirlerin dillendirildiği bir toplantı olmuş. Atatürk de buna karşı tepkisini ortaya koymuş.

Şimdi bütün bunların bizim en büyük kim tartışması ile ne ilgisi var anlamadım, çünkü bu noktadan sonra konuşulan konu spor değil siyaset olur. Açıkcası böyle bir tartışmaya da girmek istemem. Çünkü siyaset zaten yeteri kadar çetrefilli bir konu iken siyasi tarih içinden çıkılmaz bir tartışma konusu olur. Sadece iki örnek ile ne demek istediğimi anlatayım.

Çok yakın zamanda bir üniversitemiz sözde ermeni soykırımını konu alan bir panel düzenlemek istediğinde bazı kesimler ortalığı ayağa kaldırmış, çoğunluk ise katılımcıların savundukları fikirlere karşı olsa bile fikir özgürlüğü açısından toplantının yapılmasını istemişti. Sonuçta panel yapıldı, herkes düşüncesini söyledi ve ülkede bir şey değişmedi. Yani sizin savunduğunuz mantıkla olaylara bakarsak Boğaziçi Üni. ve Bilgi Üni. de lanetlenmesi gereken okullar mıdır? Yoksa özgür düşüncenin yaşatıldığı demoktarik eğitim kurumları mıdır?

İkinci olarak temel aldığınız kitap Atatürk'ün yazdığı Nutuk dahi olsa içindeki bazı konular o gün için geşçerli düşüncelerden öteye gidemez. Aradan geçen bunca yıldan sonra hiçbir insan yapısı kitap herşeyiyle doğru ve tartışılmaz olamaz. Bunun çok basit bir örneğini Atatürk'ün müslümanları cuma günü çalışmaya pazar gününü tatil günü olarak tanımaya zorlayan İngiltere'yi eleştirdiği 1149. sayfada görebilirsiniz. Bugün bağımsız Türkiye Cumhuriyeti'nde cuma çalışma günü pazar ise tatil günüdür ve bunu tercih eden de Atatürk'tür.Türkiye Cumhuriyeti laik bir devlet olmakla birlikte halkının ezici çoğunlukla müslüman olduğunu söylemeye gerek yok herhalde.

Yani siyaseti veya hepimizin sevgi ve saygıyla andığı Ata'mızı günlük tartışmalara alet etmeyelim. Bu sadece onun hatırasına zarar verir başka bir işe de yaramaz. Kendisini seviyorsak onun istediği gibi zeki çevik ve ahlaklı sporcular yetiştirelim ve Avrupa takımlarını yenelim.


Ve son olarak siz Fenerbahçeliler sloganınızda da belirttiğiniz üzere Atatürk'ün Fenerbahçeli olması iddiasıyla övünürsünüz ama Atatürk'e suikast düzenlemek suçu ile mahkemede yargılanarak idam edilen başkanınız Doktor Nazım Bey'den neden hiç bahsetmezsiniz? Sonuçta birisi iddia diğeri mahkeme kararı.


AMACIMIZ BİR RENK VE İSİM SAHİBİ OLMAK, TÜRK OLMAYAN TAKIMLARI YENMEKTİR Ali Sami Yen 01.10.1905

GERÇEKLERİ TARİH YAZAR, TARİHİ DE GALATASARAY

 

Tarih: 17 Ağustos 2006, 10:56 - İp: 193.***.**8.201
tatarbey
tatarbey (üye)
Ankara / Meraklı

Değerli dostum yazdığın güzel yorum ve üslubun için tekrar teşekkürler.

Böyle medeni bir şekilde tartışabilmek bile aslında renklerin çokda önemli olmadığını sonuçta bir ayrıntı ama taraf tutmak konusundaki belirliyiciliği ile bazı gerçeklerin görülmesini engelleyen önemli bir ayrıntı olduğunu gösteriyor.

Futbol tarihimizdeki keyfi kararlar konusundaki fikirlerine katılmıyorum.Keyfi kararlar bugün tüm hızıyla devam ediyor ve bir takım aleyhinde devam ediyor.

Geçen seneki Galatasaray'ı 4-0 yendiğimiz hatta 35 pas yapıp gol attığımız maçta gene tribünlerdeki yerimdeydim.Bir hafta öncesinde Fenerbahçenin manisadaki olaylar yüzünden saha kapatma cezası aldığı olayların aynısını GS taraftarları yaptı maç bitti insanlar dağıldı ama maçtan çıkıp evlerine giden insanların üzerine metrelerce yüksekten sökülen koltuklar, insanı o kadar yüksekten atılınca belki de insanı öldürebilecek şekilde atıldı ama Fenerbahçe?li medya bunları yansıtmadı.tabi ceza falanda verilmedi.4-0 ın mazereti bulunmuştu 1,5 dakika açık duran bir pankart malzeme yapıldı ve mağlubiyet konuşulmadı bile üstelik o pankartın maça gelen GS taraftarlarından yoğurtçu parkında çıkan olaylarda alındığı (pankartın rengi zaten sarı kırmızı FB tribünlerinde asla sarı-kırmızı pankart açılmaz) bilinmesine rağmen.Eğer bir tribün kültürün varsa maçlara giden bir insansan pankartın tribün jargonunda namus olarak algılandığını bilirsin ve o pankartın bu ultraaslanın elinden alındığı için gösterildiğini tahmin edebilirsin üstelik gene aynı tribünlerin tepkisi ile apar topar toplandı o pankart.

Ama bu sene icad edilen maddi durumu zor bir takımımızı biraz olsun rahatlatmak amacıyla uydurulan züpper kupa maçı esnasında iki güzide kulübümüz arasında oynanan ve o gün sahada olmayan bir takım hakkında almanyada açılan pankart ise gene Fenerbahçeli? medya tarafından hiç gündeme gelmedi cezadan ise bahsetmiyorum zaten çünkü mümkün değil.

Geçen sene yabancı sayısı serbest bırakılsın diyen Aziz Yıldırım için neler söylendi neler.Ülkemizde her alanda bir serbestlik ve rekabet varken ne hikmetse futbol dünyası yapay, sahte bir milliyetçiliğin arkasına saklanarak buna karşı durdu. Türk futbolcularının önünün kapanacağı, milli takımlarımıza zarar vereceği gibi nedenlerle FENERBAHÇE'nin bu makul isteğine şiddetle karşı çıktılar.Ta ki, Brezilyalı Marco Aurelio`nun, Mehmet adını alarak Türk vatandaşı olup, milli takım kadrosuna alınmasına kadar. Bu muhalif milliyetçiler (!) bir anda gerçek yüzlerini gösterdiler. Bu karşı çıkışın milliyetçilikle filan bir ilgisinin olmadığını sadece ve sadece FENERBAHÇE düşmanlığı yaptıklarını gösteriverdiler.

İlkönce Bjk başkanı Yıldırım Demirören bir anda milliyetçi duygularını rafa kaldırdı. Daha geçenlerde yaptığı bir açıklamada gururla şöyle diyordu; "Sınırsız yabancı isteğini Federasyon Başkanı Haluk Ulusoy`la konuşarak ben engelledim". Bu açıklamanın üzerinden çok zaman geçmedi ki, "Sahtekar Nobre" diye bağırıp ortalığı birbirine kattıkları adamı Türk yapıp "Mert" adını koydular. Bu yolla da hakikaten Türkiye`nin tanıtımına büyük katkıda bulundular. Bu tutarsızlığa diğer kulüpler de katılmakta gecikmediler. Hepsi elindeki yabancıları Türk yapmak için Federasyon`un önünde kuyruktalar.

Ülke futbolu bu kifayetsiz yönetimle pusulasız bir gemi gibi bir kayalıktan diğerine çarpıyor. Hiç bir konuda bir kural, bir hukuk oluşturamadıklarından kim nereye çekerse oraya gidiyorlar. Şikeler, adam ve takım kayırmalar derken, skandallara bir de bu başıbozukluk eklendi. İnsan düşünmeden edemiyor; Futbol Federasyonu olmasa bundan daha kötü ne olabilir ki?

Ama gel gör ki bugün o gün göğsünü gere gere Ulusoy ile konuştum ve yabancı sayısının artmasını BEN engelledim diyen Beşiktaşın başkanı nobre'nin Türk olması için İçiçleri bakanının oğlu asbaşkanı Murat aksu vasıtasıyla nobrenin Türk vatandaşı olma işlemlerini 2 günde bitirtti ve nobre bugün türk oldu.Aurellonun işlemleri 2,5 ay sürerken nobre'nin işlemleri 2,5 gün sürmedi üstelik.

Geçen sene sahte

 

Tarih: 17 Ağustos 2006, 12:21 - İp: 213.***.**1.5
esoes
esoes (üye)
İçel / Stüdyo Fotoğrafçısı

en büyük galatasaray.adamlar şampiyonlar ligine katılamayınca.uefaya gidecekler ya yok kezman mış yok oliveraymış transfer ediyorlar boş şeyler bunlar o kadar paraya yazık ya yazık.işin kolayı sahaya çıkacak 11 fenerliyi ormana götürecen karşılarınada aslan koyacan 1 tane yeterli onlar aslanın yüreğini görüp belki biraz kendilerine gelirler Yürek görürler kısacası yürek.

 

Tarih: 27 Ağustos 2006, 13:49 - İp: 88.***.**5.64
countess
countess (üye)
İzmir / Amatör

GS TABİKİ....

 

Tarih: 27 Ağustos 2006, 21:25 - İp: 88.***.**2.97
buffalo
buffalo (üye)
Ankara / Amatör

en büyük KİNG tabii ki.

metin oktay, tanju çolak, hakan şükür. türk futbolunda bunların arasına girecek bir golcü var mı?

bülent kormaz, cüneyt tanman. bir tane ekleyin bakalım.

tugay kerimoğlu, emre belezoğlu, ergün penbe...selçuk demeyin sakınümit özat var bir de

hagi, prekazi. geldi mi daha iyisi!

bir de koleksiyon var tabii ki;

n.xamax, monaco, milan, roma, deportivo, barcelona, l.united, m. united, arsenal, b.leverkursen, bologna, juventus, psv, real madrid, paris s.g, .....
yaza yaza yoruldum ....

dünya üçüncüsü milli takımda ilk 11 deki 9 galatasaraylı yı unutmamak lazım.

bu arada galatasaray lisesinin bir devlet lisesi olduğunu, osmanlı da reform hareketleri sonucu kurulduğunu, türklerin batıya açılan penceresi olduğunu, edebiyat kitaplarındaki yazarların yarısının buradan mezun olduğunu, lisenin 1915-1920 arasında bir kaç sene mezun vermediğini hatırlatayım.

''bizim de ecnebiler gibi kendi renklerimiz ve formamız olacak, onlarla maçlar yapıp onları yeneceğiz''
ali sami yen, 1905.

bu felsefeyle kurulan ve ilk maçını ingiliz askerlerle yapıp onları yenen bir takımdır işte!

 

Tarih: 28 Ağustos 2006, 11:58 - İp: 85.***.**8.182
q.melike
q.melike (üye)
Yurtdışı / Amatör

şimdi böyle bir konuya gerek varmıyydı ki .cümle alem biliyor en büyük takımı zaten hı belki bihaber olan vardır (sanmıyorum ama)
RizeSpor

 

Tarih: 28 Ağustos 2006, 12:30 - İp: 212.***.**9.74