erna
erna (üye)
İstanbul / Meraklı

Başbakana Mektup

Bir şehit babasından başbakana yazılan mektup..

Sayın Başbakan, Birbirinden başarılı iki oğul babasısınız. Oğlunuz Burak alnının teriyle genç yaşta gemi aldı. Diğer oğlunuz Bilal, Dünya Bankası’ndaki başarılarıyla stratejik ortağınız Amerikan başkanı Bush'un bile iltifatlarına mazhar oldu.

İkisi de pırlanta gibi, Allah bağışlasın. Demem o ki, bir evlat nasıl yetişir, bir baba evladına baktığında nasıl içi titrer, nasıl burnunun direği sızlayarak sever biliyorsunuz...

Ama oğlu ertesi gün askerlik kurası çekecek bir baba o geceyi nasıl geçirir, Güneydoğu'yu çeken oğlunu otobüse nasıl bindirir, 15 ay boyunca geceyi gündüze nasıl ekler, saat başı haberlerini nasıl içi içini yiyerek seyreder, telefonda konuştuğunda 'Operasyona gidiyoruz, hakkını helal et baba' diyen oğluna ne cevap verir, bilmiyorsunuz.

Çünkü dediğim gibi oğullarınızdan biri armatör oldu. Güneydoğu'da deniz yok, Atatürk Barajı da oğlunuzun gemisi için pek küçük kalır, yakışık almaz. Yani Burak güvende. Allah bağışlasın. E diğer oğlunuz Bilal de dediğim gibi Dünya bankası'ndaydı. Şimdi ise Dünya Bankası her nedense sözleşmesini yenilemediği için The Brooking Institution'da. İşi düşünce üretmek olan bu kuruluş da geçenlerde Diyarbakır 'ın belediye başkanı Sayın !!!! Osman Baydemir'i ağırlamıştı, hatırlatırım.

Yani sözün kısası Bilal de Washington'da, güvende. Allah bağışlasın. O yüzden de 'Artık şehit cenazeleri görmek istemiyoruz' diyen bir vatandaşa gönül rahatlığıyla 'Askerlik yan gelip yatma yeri değildir, canım kardeşim' diyebiliyorsunuz. Ben de artık şehit cenazeleri görmek istemeyenlerdenim, bu yüzden ben de sizin 'Canım kardeşim' diye hitap edebildiklerinizdenim.

Can kardeşliğin verdiği samimiyet hissiyle, olanca içtenliğimle merak ediyorum. Sayın Başbakan, 5 ayda verilen 50 şehidin ardından, “Askerlik yan gelip yatma yeri değildir” dediğiniz için; şehitlere “kelle” dediğiniz için hiç mi utanmıyorsunuz?

Bırakın politikaya devam etmeyi, meydanlarda büyük büyük laflar etmeyi; hala nasıl sokağa çıkabiliyorsunuz?

Artık neredeyse her gün kalkan cenazelerde o kadar kişi tek bir ağızdan sizi ve bakanlarınızı yuhalarken ne hissediyorsunuz?

Yani mesela, “Yan gelip değil, can verip yattılar” diye bağırırken binlerce kişi, 'Yer yarılsa da içine girsem' diyebiliyor musunuz? Orada, şehitlerin cenazesinde, Ajan Smith gözlüklerinizle gizlerken yüzünüzü, neye daha çok üzülüyorsunuz? Şehitlere mi, düştüğünüz hale mi?

İktidarınızın ilk günlerinde terör sıfırken dört buçuk yılın sonunda gelinen durum nedeniyle hiç mi suçluluk duymuyorsunuz? Şimdi sürekli 'şehitlik üzerinden siyaset yapmayın' diyorsunuz ya meydanlarda. Peki, o zaman tam seçim arifesinde niye şehit aileleri ile gazilere TOKİ aracılığıyla kurasız ucuz konut veriyorsunuz? Bu durumda asıl siz şehitler üzerinden siyaset yapmış olmuyor musunuz?

Sayın Başbakan, bir baba olarak soruyorum size. Aynaya baktığınızda ne görüyorsunuz? Akşam yastığa başınızı koyduğunuzda uyuyabiliyor musunuz? Kelle deyip geçtiklerinizin ahından korkmuyor musunuz? O mağrur, çocuk bakışlı erler, onların babasız evlatları, anaların ağıtları, babaların 'Vatan Sağ olsun' derken titreyen dudakları hiç mi rüyanıza girmiyor?

Bir 'canım kardeşiniz' olarak olanca samimiyetimle soruyorum. Bu kadar sevilmemek nasıl bir duygu Sayın Başbakan? Ha, bu arada. Bir oğlunuz, Bilal, hani stratejik ortağınız Bush'un iltifatlarına mazhar olan, askere gitmedi. Diğeri, Burak, hani alnının teriyle gemi alan ise çürük raporu almış. Askerlik yapmayacakmış. Ne diyeyim. Bilal de, Burak da pırlanta gibi çocuklar. Allah bağışlasın.

Biz burda babanın bir sembol olduğunu düşünüyoruz! Siz ne düşünüyorsunuz

Tarih: 24 Ekim 2007, 23:17 - İp: 85.***.**0.230
seyyah1981
seyyah1981 (üye)
Batman / Amatör

mektubu umursamayın sayın başbakan.. siz şuan
Türk'ün de
Kürt'ün de
Laz'ın da
Arap'ın da
Çerkez'in de başbakanısınız kim ne derse desin.. siz Türkiye Cumhuriyetini yönetiyorsunuz.. Allah yar ve yardımcınız olsun..

 

Tarih: 25 Ekim 2007, 16:07 - İp: 88.***.**0.17
makara
makara (üye)
İstanbul / Özel Gün Fotoğrafçısı

eğer karşında insanda art niyet varsa ne dersen de sadece anlamak istediğini anlar

 

Tarih: 25 Ekim 2007, 17:44 - İp: 62.***.**4.162
n.baba
n.baba (üye)
Ankara / Amatör

Kim başbakan olsa sağ duyulu hareket ederdi. Etmesi gerekirdi. Etmek zorundadır. Önemli olan neticedir.Ben bu neticenin alınacağına inanıyorum.İnanmak zorundayım. Başkada çaremiz yok zaten.Mademki bir başbakanımız var ona köstek deyil destek olunması gerekir diye düşünüyorum.

 

Tarih: 25 Ekim 2007, 18:48 - İp: 81.***.**5.144
suenomer
suenomer (üye)
Trabzon / Amatör

YA ŞU BEKTUBU GERÇEKTEM OKUDUYSA BU BAŞBAKAN (UTANARAK SÖYLÜYORUM)ACABA İÇİ SIZLADIMI?

HERZAMAN DEDİĞİMİ ŞİMDİDE DİYORUM
''ÖLEN ASKERLERİMİZİN TEK SUÇU ÇÜRÜK RAPORU ALAMAYAN BİR BABALARI OLMASI''

ALLAH' DİN'İ KULLANIP ALLAHSIZLIK DİNSİZLİK YAPMAYA DEVAM ETSİN Ş.......

 

Tarih: 25 Ekim 2007, 19:16 - İp: 88.***.**5.60
mechul75
mechul75 (Objektif)
İstanbul / Amatör

Basiretsiz iktarın istafa etmesini ve bizlerinde deve kuşu misali başımızı kumun altından çıkarmamız gerektiğini hatırlatan TOKAT gibi bir belge...!

#mechul75' tarafından 25.10.2007 20:39:24 tarihinde düzenlendi.

 

Tarih: 25 Ekim 2007, 20:25 - İp: 88.***.**0.228
erna
erna (üye)
İstanbul / Meraklı

maqara;
'eğer karşında insanda art niyet varsa ne dersen de sadece anlamak istediğini anlar' demişsiniz ya bu sizin içinde geçerli değil mi?
n.baba;
Ben de sizin gibi düşünüyorum.Kim olursa olsun sağduyulu hareket etmeli,etmek zorundadır hatta bizlerde dahil olmak üzere.ama birşeylerde yapılmasını istiyorum be fotoğraf dostum..Şu ana kadar ne yapıldığını söyliyebilir misiniz.

Bekliyorum hep başbakanımızın kükremesini birşeyler söylemesini..Daha doğrusu yapmasını.'Ben önümüzdeki ay Amerika'ya gideceğim bu konuyu başkanla görüşeceğim'ya da 'dışişleri bakanı Rice bize süre verin dedi' gibi cümleler kurması canımı acıtıyor..Koskaca bir ülkenin başbakanına bu sözler yakışır mı?

 

Tarih: 25 Ekim 2007, 20:47 - İp: 85.***.**0.37
ozzy baba
ozzy baba (üye)
Ankara / Meraklı

ASKERLİK YAPMAYACAK HANIM ARKADAŞLARA BU AÇIKLAMALARIM....

RÜTBELİ KİMDİR RÜTBESİZ KİMDİR SUBAY KİMDİR, ER VE ERBAŞ KİMDİR BİLİNSİN İSTERİM….

BENİM İSMİNİ VERDİĞİM ŞEHİT GENERALLER SIRADAN RÜTBELİ ASKERLER DEĞİLİR...

HATTA BUNLAR SIRADAN ÜST RÜTBELİ SUBAY BİLE DEĞİLDİR...
BU KİŞİLER EN ÜST DÜZEYDE KOMUTA KADEMESİNDEKİ İNSANLARDIR….

SİVİL BİR ÖRNEK VERMEK GEREKİRSE, GENEL KURMAY BAŞKANINI CUMHURBAŞKANI VE KUVVET KOMUTANLARINI BAŞBAKAN VE YARDIMCILARI OLARAK GÖRÜRSEK BU İNSANLAR ASKERİ LİTERATÜRDE BAKAN VE MÜSTEŞAR DÜZEYİNDERİR…

HER BİRİ BİR MİLLETİN KADERİNİ DEĞİŞTİRECEK VE SAYISI BİR ELİN PARMAKLARINI GEÇMEYECEK BİR ORDUYU YÖNETMEK ÜZERE EĞİTİM VE YETKİ ALMIŞ BU KOMUTANLARIMIZIN SAYISI ZATEN AZDIR…

BİR GENERALİN ŞEHİT OLMASI ÖYLE HER SAVAŞTA RASTLANILAN ALELADE BİR OLAY DEĞİLDİR…

ÜST RÜTBELİ SUBAY KİMDİR?

BİNBAŞI, YARBAY, ALBAY VE DAHA ÜSTÜNDEKİ SUBAYLAR ÜST RÜTBELİDİR….GENEL MÜDÜRLER DAİRE BAŞKANLARI GİBİ….

ÖRNEĞİN ÇOK YAKIN TARİHLERDE ŞEHİT DÜŞEN PİYADE YARBAY MELİH GÜLOVA, BİNBAŞI RAMAZAN ARMUTÇU ÜST RÜTBELİ SUBAYLARDIR…

RÜTBELİ ASKER İSE ONBAŞIDAN BAŞLAR VE ORGENERALE KADAR UZANIR…

GENEL KURMAY VE MSB KAYITLARINA SON ON YILIN ENVANTERİNİ BULAMADIM …ANCAK PKK TERÖRÜNÜN BAŞLANGICI İLE 1998 YILLARI ARASINDA EN AZGIN DÖNEMLERİNDEKİ SAYILAR İÇİN KAYITLAR VAR...

HAİNLER YENİDEN AZDIKLARINA GÖRE HER HALDE YAKINDA SON ON IL İÇİNDE BU ÇALIŞMA YAPILACAKTIR…

İSMEN TOPLANDIĞINDA VE ŞEHİT AİLESİ VE YAKINLARI DERNEKLERİNE AİT ENVANTER TARANDIĞINDA ÇOK SAYIDA ÜST RÜTBELİ ŞEHİDİMİZİN OLDUĞU GÖRÜLECEKTİR…

MİLLİ SAVUNMA BAKANLIĞI'NIN 1998 YILINDA YAYIMLADIĞI ŞEHİTLERİMİZ KİTABINDA 1983-1997 ARASINDA ŞEHİT DÜŞEN RÜTBELİ SAYISI VERİLMİŞ..
KARA KUVVETLERİ KOMUTANLIĞI: 269
JANDARMA GENEL KOMUTANLIĞI: 364

İCLERİNDE ÜST RÜTBELİ SUBAYLARIN DA BULUNDUĞU BU LİSTEYE HAVA ŞEHİTLERİ, GÜNEYDOĞU'DA BÜYÜK YARARLILIKLAR GÖSTEREN DENİZ PİYADELERİ, EMNİYET, MİT MENSUPLARI VE 1997 YILINDAN SONRA ŞEHİT DÜŞEN KOMUTANLAR DAHİL DEĞİL!!!!!!!!!!!!!!

YANİ ZATEN ON YIL ÖNCESİNE KADAR BİLE BİZİM VERDİĞİMİZ RÜTBELİ SUBAY ŞEHİT SAYISI KORKUNÇ BOYUTTADIR…

SON ON YILIN ENVANTERİ ÇIKTIĞINDA BU GERÇEK DAHA ÇARPICI BİR BİÇİMDE ORTAYA KONULACAKTIR.

ASKERLİĞİNİ YAPANLAR BİLİR…MANGA DÜZEYİNDEN BÜYÜK BİR BİRLİK BAŞINDA BİR SUBAY OLMAKSIZIN MUHAREBE ALANINDA İNTİKAL BİR KENARA, YEMEKHANEDEN YATAKHANEYE BİLE TOPLU HALDE GİTMEZ…..

KALDI Kİ AZİZ MİLLETİMİZİN EVLADI TÜRK SUBAYLARI, ATEŞ HATTINDA GEZMEKTEN KORKMAZLAR….BU PEYGAMBER OCAĞI HZ.PEYGAMBERİN GELENEĞİNİ HİÇ BOZMAMIŞTIR….

KOMUTAN GİDER BİRLİĞİNİN BAŞINDA SAVAŞIR…
GAZİ OLUR ŞEHİT DÜŞER…

BİR ÇOK MUHAREBE ZATEN BU SAYEDE KAZANILMIŞTIR…

TARİHTE BİR ÇOK TÜRK KOMUTANI BEN PAŞAYIM , PADİŞAHIM YOK BEN SULTANIM DEMEDEN VATAN İÇİN ÖLÜME GÖNDERDİKLERİ ASKERLERİ İLE BİRLİKTE ORDULARININ BAŞINDA BULUNARAK BU PEYGAMBER GELENEĞİNİ BOZMAMIŞLARDIR…

YAKIN TARİHİMİZİN GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK, TRABLUSTA, SURİYEDE ÇANAKKALE ANAFARTALARDA MERMİLERE BOMBALARA ALDIRMADAN ÖMRÜNÜ CEPHEDEN CEPHEYE GEZEREK ÇÜRÜTMÜŞ… YARALANMIŞ GAZİ OLMUŞ…DOKTORLARIN ÖLÜRSÜNÜZ PAŞAM DEMELERİNE ALDIRMADAN KIRIK KABURGA KEMİKLERİ İLE SAVAŞIN KAZANILDIĞININ ARTIK ANLAŞILMIŞ OLDUĞU HALDE BÜYÜK TAARUZDA , YAPILAN TELKİN VE TEKLİFLERE RAĞMEN ATEŞ HATTINA BİZZAT GİDEREK, DÜŞMANIN İZMİR’E KADAR TAKİBİ EMRİNİN UYGULANMASI İÇİN ASKERİYLE BİRLİKTE YAĞAN ŞARAPNELLERİN ARASINDA ZAFERE İMANI İSPAT İÇİN BOY HEDEFİ OLMAKTAN ÇEKİNMEMİŞTİR…

YILLARDIR SİSTEMATİK BİR BİÇİMDE MİLLETİN KAFASINA İŞLENMEYE ÇALIŞILAN, GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK DÜŞMANLIĞININ BİR TÜRLÜ TUTMAMASI VE SARIKLISI, KALPAKLISI,DİNDARI, DİNSİZİ, TÜRKÜ,KÜRDÜ HER YAŞTAN VATAN EVLADININ YÜREKLERİNDEN BU SEVGİNİN SİLENEMEMESİNİN TEK SEBEBİ BUDUR…

YOKSA BU İÇTEN MUHABBET VE SAYGININ KAYNAĞI DİN TÜCCARLARINDAN FARKI OLMAYAN, ATATÜRKÜ İÇİNİ BOŞ BİR HAYAL KAHRAMANI GİBİ PUTLAŞT

 

Tarih: 26 Ekim 2007, 04:03 - İp: 85.***.**1.154
makara
makara (üye)
İstanbul / Özel Gün Fotoğrafçısı

bende öğrenmiş oldum.
gönül isterki bu sayılar hiç olmasın
ama tv lerde hep er erbaş diye duyuyoruz.
madem erler ölüyo subaylarda ölsün değil, madem subay haberi gelmiyo er haberi de gelmesin.
ama sadece er haberi duyunca insanın bu yönde dikkatini çekiyor.
elbetteki kimse ölmesin
artı
kahraman türk milleti diye nitelendirip kahraman dediğin ulusun seçimine saygı göstermemek, te garip bir tutum. halkın özgün iradesi ile seçtiğini gerçersiz kılmak için dans etmek adamı sadece dansöz yapar
askeri karalayan tutumu asker olması değil haddi olmayan konulara karışmasıdır !
tüm dünyada ülkenin ordusu siyasete karışamazken türkiyede eğer ordu siyaset hakkında görüşünü bildirmesse sorun çıkıyor

 

Tarih: 26 Ekim 2007, 12:38 - İp: 62.***.**4.162
rokomet
rokomet (üye)
Ankara / Amatör

medyada haber bombardımanına maruz kalan değerli fotoğraf tutkunları..
Herhangi bir haber gördüğünüzde
-Bu haberi kim yapmıştır
-Bu haberden kimin yararı olur
-Haberdeki olaydan kimin yararı olur

tarzında soruları aklınıza getiriniz.
şimdi vermeyi düşündüğüm linki birkaç gün önce buldum. Kaynağını bilemediğim bu haberler sansürsüz ve özgür internetin faziletide olabilir. Art niyetlide olabilir. Benzer pek çok link verilebilir. benimki sadece bir örnek.
http://www.geocities.com/yolsuzluk2007/dosya/mart_2002.htm


Not : Terörün bitmemesinin kimlerin işine geleceğini düşüneceğimiz gibi şehit olmuş yüksek rütbeli subay haberlerininde kimin işine geleceğini düşünmemiz gerekir. Diğer taraftan mevcut oranına göre yüksek rütbelilerin şehit olma haberinin çok olmayışı (inşallah hiç olmaz) olağandır. Pek hayran olduğumuz holywood yapımı bir amerikan filminde derki "Bir Taburun yok edilmesi büyük zafer yada ağır kayıp olarak nitelenebilir ama bir "yüksek rütbelinin" şehit olması faciyadır" (hatırlayabildiğim kadarıyla)

 

Tarih: 26 Ekim 2007, 13:40 - İp: 85.***.**2.193
ozzy baba
ozzy baba (üye)
Ankara / Meraklı

Rokomet teşekkür ederiz.. katkılardan dolayı yalnız linkte gönderdiğin bir haberden çok dedikodu...

Hiç bir haber değeri yok...

Hele ki bu hususlarda interenete itimat etmek artık imkansız...İnternette böyle milyonlarca iftira ve hakaret geziniyor...

Yine de söylediklerinin altına imzamı atarım yazılı ve görsel basında da manüplasyon gırla gidiyor... Büyük gezete ve ajansların kalemlerinin satıldığı anlaşılmışken nispeten tirajı küçük gazetelerin artık internetten hiç bir farkı kalmadı ne yazık ki...

Köşe yazıları ise tam felaket...

Artık köşe yazarı olmak için gerekli ön koşullar oldukça esnedi, 200 kelimelik bir hazne ve bunları provakatif olarak kullanmaya elverişli satılık bir ruh yetiyor maalesef..

Benim de söylemek istediğim tam olarak buydu zaten....

yıllardır zaten, yok fadime şahin yok bilmemne deyip din istismarcılarının, reklamlarıyla , dinine düşman bir kitle yaratıldı, şimdi de yok hırsız yok işbirlikçi yok israile gitti yok bilmem ne yaptı diyerek askerlere sistematik bir biçimde taaruz var...

Bir takım yanlış uygulama ve kışkırtmalar neticesinde zaten orduya düşman ne idüğü belirsiz kendisini herkesten dindar ve ayrı gören bir topluluk var... Bu sayıya samimi dindar sağduyu sahibi çevrelerden ek yaparak iki kampın oluşturulması planlanıyor...


Türk gençleri bu oyunlara maşa olmaz...


Arkadaşlarımızın olayı şu çerçevede değerlendirmesi yerinde olacaktır....

Bu gün çevremizdeki Müslümanlara ve bunların camide din kardeşini katlatmeye kadar varan kimi sapık davranışlarına bakarak kutsal dinimizi değerlendiremeyeceğimiz ve yargılayamacağımız ve dil uzatamayacağımız gibi, bizim için kutsal olan ordumuza da ne bir darbeci genererale ve nede hırsız bir subaya bakarak dil uzatamayız....

Aksine davranışların kimin ekmeğine yağ sürdüğü ortada...

 

Tarih: 26 Ekim 2007, 16:32 - İp: 212.***.**0.13