selim007
selim007 (üye)
İstanbul / Amatör

Sony -a200w - Canon 450d Hangisi?

Saygıdeğer Arkadaşlar
BU TÜR KONULARDAN SIKILDIĞINIZI TAHMİN EDİYORUM ÇÜNKÜ HER YENİ BAŞLAYAN BÖYLE KONULAR AÇIYOR FARKINDAYIM. HEYECANIMIZA VERİN VE AFFEDİN LUTFEN SORUM ŞU:
ben dslr ye geçme aşamasına gelmiş amatör fotoğrafçıyım. Forumda arama yapmama rağmen hangi makinayı almam gerektiği hakkında bir kanaatim oluşmadı yardım ederseniz sevinirim

SONY DSLR-A200W çift lens ve 10,2mp le gelliyor
Canon 450d , tek lens ve 12 mp le geliyor.
Bu iki makinadan hangisini almalıyım. sony nin çift lens oluşundan dolayı içimden bir ses sony al diyor. çok kararsız kaldım sony de canon kalitesini yakalarmıyım?
Genelde çocuk ve doğa fotoğrafları çekiyorum. ayırdığım bütçe 1500tl
Bu işin ustaları bu kararsızlığımı giderirse çok sevinirim SAYGILARIMLA

Tarih: 26 Ocak 2009, 08:43 - İp: 85.***.**3.206
ocanic
ocanic (üye)
İstanbul / Meraklı

Nosie başarımı olarak ve diğer bazı teknik özellikler bakımından canon 450d daha iyi ama ben sonynin renklerini daha çok seviyorum.Gittigidiyor gibi sitelerde A300w ayırdığınız bütçeye satılıyor bilginiz olsun...

Mustafa abi (panctom) demiş ki :

Canon 450d alınca, yüksek zoomlu çekimler için bir lens almak isteyeceksiniz.
çünkü 18-55 size yetmeyecek, kesmeyecek.

Ve muhtemelen, 70-300 sigma veya 70-300 tamron gibisinden bir lens almak isteyeceksiniz. Veya bir başkası..
çünkü bu lensler hem güzel, hem ucuz..

Amaaaa..

Canon kullandığınız için, bu lenslerle 300mm çekimleri yaparken tripoda ihtiyaç duyacaksınız. Çünkü elinizdeki en ufak titreşimler, 300mm değerindeki uzaklığa doğru DEV TİTREŞİMLERE dönüşecek. (uzaklık arttıkça titreşim boyutu artar)
yani arkadaşlar, güzel ve keskin detaylar almak için tripod taşıyacaksınız yanınızda..
Haa belki taşımazsınız ama bunun şartları var: Her zaman çok iyi ışıkta çekim yapmanız gerekecek.
kış günleri, zayıf ışıkta ise işiniz zor

Haa bir de çok önemli: bu tarz lenslerde en keskin sonucu almak için minimum f:8 yapmanız gerekiyor maalesef..
Eeee.. F:8 yapınca enstantane değeriniz düşecek. Bu durumda el titreşimleri daha da beter sonuçlar çıkarabilecek.

Bunu önlemenin başka yolu da var tabii canon da.. Gidip te üzerinde titreşim önleme olan lenslerden alırsınız. Ama bayağı para bayılarak..


************************************************************************

YA SONY CEPHESİNDE NASIL DURUM??

Valla süper
Asla tripod taşımaya ihtiyaç duymuyorum. Çünkü SONY de gövde üzerinde süper çalışan titreşim önleme modu var.
Ben hangi lensi takarsam takayım, titreşim önlemem var

BİR BAŞKA FARK:
SONY de renkler çok daha coşkulu ve canlıdır. Bu su götürmez bir gercektir.
canon daha doğal ve iddiasız renklere sahip.. Tabii bu tarzı sevenlere de saygı duymak lazım.




#ocanic' tarafından 26.01.2009 09:36:11 tarihinde düzenlendi.

 

Tarih: 26 Ocak 2009, 09:25 - İp: 78.***.**6.243
selim007
selim007 (üye)
İstanbul / Amatör

ocanic teşekkurler yanıt için. benim en büyük hassasiyetim 10,2 mp ile 12 mp arasındaki fark. aradaki 2mp için tek lensli canon mu alayım yoksa 2mp fazla bi şey ifade etmezmi? yavaş yavaş 14 mp makinalar çıkmaya başladı.
ben bu işe başladığımda 5,2 mp ile başladım şimdi cep telefonları bile 5 mp oldu. bu megapixel konusu çok kafamı karıştırıyor...

 

Tarih: 26 Ocak 2009, 12:14 - İp: 85.***.**3.206
ocanic
ocanic (üye)
İstanbul / Meraklı

Aşağıdaki yazı uzun geliyorsa eğer şunu diyim mp olayına takılmanıza gerek yok keyfinize bakın....

Megapiksel denilen şey nedir? Kaliteli bir fotoğraf için herşey midir? Hayır!.. İnsan gözü belli bir küçüklükten (1 dakika/ark) sonrasını “sürekli/kesintisiz” olarak algılar. Bu değer yaklaşık 60 mikrondur (~1/16 mm). Ancak fotoğraf dünyası, bu değerin çok yüksek olduğu düşüncesiyle, 6 lp/mm (~1/12 mm ya da 304 DPI) çözünürlüğü fotoğrafçılığın standardı olarak belirlemiş ve bunun yarısını minimum kabul edilebilir çözünürlük sınırı olarak saptamıştır. Gerçek hayatta görüntüler kesintisizdir ama bir fotoğraftaki görüntü gözün göremeyeyeceği küçüklükte noktalardan oluşur. Bu noktaların her birine “piksel” adı verilir.

Noktaların büyüklüğü ve aralığı bize belirli bir alanda (örneğin 1 cm² ya da 1 inch²’de) baktığımız şeyin görsel çözünürlüğünü verir. PPI (Pixel Per Inch) ya da DPI (Dots Per Inch) ile ölçülen çözünürlük mefhumu, 1 cm ya da 1 inch’de ardarda dizili toplam piksel sayısıdır. Dergicilik, ofset matbaacılığı, fotoğrafçılık vb. gibi pek çok alanda 300 DPI civarında çözünürlük tercih edilir. Dolayısıyla basmak istediğiniz resim ebatları (alanı) x 120² PPI karşılığına denk gelen bir “imaj” çözünürlüğü yeterlidir. Amatör fotoğrafçılıkta yaygın olarak 10x15 cm, 13x 18 cm, 15 x 22 cm ve 20 x 30 cm ebatları kullanılır. Çektiğiniz fotoğrafları en çok 20 x 30 cm ebatlarında basacağınızı varsayarsak, ihtiyaç duyacağınız minimum imaj çözünürlüğü kabaca 2.1 milyon piksel, yani 2,1 mega piksel olacaktır (1 megapiksel = 1 milyon piksel).
Öyleyse çözünürlük dediğimiz şey dijital dünyada megapiksel terimiyle ifade edilir ve basacağımız resim ebatlarıyla doğrudan, resmin kalitesiyle ise dolaylı olarak ilgilidir. Bu durumda, fotoğrafçılıkta “albüm” adıyla bilinen en küçük ebat olan 10 x 15 cm fotoğraf kartından daha büyük kartlara baskı almayı düşünmüyorsak, 2 megapiksel; ofset kalitesinde bir 20 x 30 cm baskı almayı hedefliyorsak 8 megapiksellik bir makineye gereksinim duyarız.

8 megapikselin üzerindeki çözünürlükler profesyonel ve sanat çekimleri için elverişliyken, 2 megapikselin altındaki çözünürlükler fotoğraf basımı için yeterli olmaktan uzaktır. Sonuç olarak, 2 – 8 megapiksel aralığı hemen tüm amatör ihtiyaçları karşılarken, ortalama bir kullanıcının 5 megapikselden daha fazlasına gereksinim duyması çok nadir gerçekleşecek bir durumdur.

Peki, daha çok megapiksel daha fazla resim kalitesi anlamına gelir mi? Daha çok megapiksel yalnızca resmin mutlak çözünürlüğü ile ilintilidir. Resim kalitesini etkileyen daha pek çok unsur bulunur. Belli bir eşik değerinden sonra daha çok megapiksel asla daha kaliteli resim anlamına gelmez. Bunu bir analojiyle açıklayalım: Motorda beygirgücü ne ise, dijital fotoğraf makinesinde megapiksel odur. Daha açık bir deyişle, megapiksel değerleri doğrudan karşılaştırılamazlar. 225 beygir gücünde bir kamyonla 225 beygir gücünde bir coupé’yi karşılaştırır mısınız? Ya da 140 HP gücünde bir sedanın konforunu 400 HP gücünde bir yarış otomobilininkiyle? Nedenlerini daha ayrıntılı açıklayalım isterseniz. Ucuz “bak ve çek” tabir edilen dijital fotoğraf makineleri çok küçük CCD (ya da daha kötüsü CMOS) foto-sensörler kullanırken, en iyi dijital SLR fotoğraf makineleri (örneğin Canon EOS 1D Mark II) neredeyse tam çerçeve (44 mm Ø) 35 mm film ebatlarında foto-sensörler kullanırlar. Neden?

Küçük bir fotoğraf makinesinde ya da ortalama bir video kamerada kullanılan çipler çok küçüktürler (400 ASA) hızlarında fotoğraf çekebilirler. Oysa pek çok amatör dijital fotoğraf makinesi, tam da bu yüzden, 400 ASA’dan daha yüksek hızlarda fotoğraf çekemez.

Fotosel büyüklüğünden sonra foto-sensör tasarımına ilişkin ikinci önemli unsur komşu fotoseller arasındaki mesafedir.. Daha yakın mesafe elektronikte “crosstalk” etkisi denen istenmeyen sinyal distorsiyonunu artırırken, daha uzak mesafe imajın “sadık” bir reprodüksiyonunun üretilmesinde olumsuz bir etkendir. Bu nedenle “asgari müştereklerde” buluşan bir mesafe seçilir. Ne var ki ucuz bak ve çek dijital fotoğraf makineleri bu lükse sahip değildirler. Küçük hacimleri, daha büyük objektif kullanımına izin vermediğinden, çip büyüklükleri de sınırlıdır ve komşu fotoseller birbirine çok yakın konuşlandırılmak zorundadır. Bu da istenmeyen crosstalk etkisini artırarak resim gürültüsüne katkıda bulunur.

Megapiksel konusunu sürdürelim: Gerçekte hiç bir zaman bir fotosensör üzerindeki piksellerin (“fotosite” ile eşanlamlı kullanılmıştır) tamamı imajın “yakalanmasında” kullanılmaz. Toplam piksel sayısı anlamsız bir sayıdır. Asıl kullanılan “efektif piksel” alanıdır (örneğin Sony DSC-F505V toplam 3.34 MP kapasiteli bir sensöre sahipken bunun yalnızca 2.6 megapikselini imaj yakalamakta kullanır) Ama, en gerçekçi sonucu makinenin çekebildiği resmin piksel boyutlarını çarparak elde ederiz. Neden böyle?

Çip üzerindeki piksellerin bir kısmı “karanlık sinyal” kaydı için kullanılırken (her makinede değil) diğer bir kısmı “siyah” ayarı için rezerve edilmiştir. Kenarlarda kalan bir başka piksel grubu da demozaikleştirme işlemi için kullanılır. Tüm bu pikseller toplam pikselden düşülür ve sayıları makineden makineye değişir. Diğer bir unsur ise objektifin fokal noktada oluşturduğu imaj daire şeklindeyken, çipler dikdörgen şeklindedir. Daire ve dikdörtgen üstüste bindirildiklerinde tam olarak örtüşemezler. Açıkta kalan dikdörtgen alanları kullanılmayan kayıp piksellerdir. Bu alan büyüklüğü de makineden makineye ve tasarımdan tasarıma değişmektedir. Son olarak, çekilen resimler belli bir orana (format veya cephe oranı), örneğin 4/3 ekran veya 3/2 fotoğraf kartı oranına dönüştürülürken sensörde yakalanan imaj bu orana “crop” edilir.

Megapiksel yaklaşımının ikinci darboğazı ise “moiré paternleri” dediğimiz aliasing sorunudur. Çok yüksek çözünürlükler şimdilik ancak low-pass filtrelerin devre dışı bırakılmasıyla elde edilebildiğinden, üreticiler genellikle ya çözünürlükten ya da minimum aliasing’den yana tercih kullanırlar. Çoğunlukla bir orta yol seçilir. Aliasing Nyquist Eşiği’nin aşılmasıyla ortaya çıkar ve anti-aliasing filtrelerinin kullanımıyla engellenir. Ne var ki bunun bedeli daha düşük çözünürlük (fotoğraf keskinliği) ile ödenir. Eğer bir fotoğraf makinesi çok yüksek çözünürlüklere sahipse tasarımında low-pass filtre kullanmamış olabilir. Bu durumda moiré etkisi kendini keskin düz çizgi kenarlarında dalgalanmalar ve yineleyen diziler olarak gösterir. Manzara ve portre fotoğrafçılığı üzerinde önemli bir etkisi yoksa da, tekstil fotoğrafçılığı ve mimari fotoğrafçılıkta ciddi sıkıntılara yol açabilir.

Gördüğümüz gibi megapiksel terimi tek başına yeterince yol gösterici değil. Tipik bir örnek: Yapılan testlerde 3 megapiksel kapasiteli bir DSLR olan Canon EOS 3D, 5 megapiksel kapasiteli bak-ve-çek tipi Sony F707’den çok daha kaliteli fotoğraflar üretebilmektedir.

Özetle, megapiksel değeri, dijital fotoğraf makinesi seçiminde tek başına yeterli bir kriter olamaz.

#ocanic' tarafından 27.01.2009 13:44:22 tarihinde düzenlendi.

 

Tarih: 27 Ocak 2009, 13:37 - İp: 78.***.**6.243
ephedrine
ephedrine (üye)
Ankara / Amatör

sony a200w'da canlı izleme özelliği var mı??

 

Tarih: 22 Mayıs 2009, 21:46 - İp: 88.***.**5.60
kumköy34
kumköy34 (Objektif)
İstanbul / Meraklı

Yok.
Keza gerekmiyor çekerken.

[NİK-D300'de de bir iki ayar yapınca var lakin pek kullananı görmedim..]

 

Tarih: 22 Mayıs 2009, 22:25 - İp: 88.***.**4.83
gaijin
gaijin (Objektif)
İstanbul / Meraklı

megapikselin artması aslında iyi birşeymidir?
1 metre baskı almıyorsan,hatta hıc baskı almıyorsan degildir.
14 mp cıksın 24 mp cıksın, bunları 1-2 metrelik baskıda kullanmayacaksanız ne farkeder?

maksimum 30*40 baskı alırsınızkı onada 6 mp yeter zaten..
ayrıca depolama sorununu hatırlatmaya gerek varmı_ sanırım yok.
a200 un 450d den eksik bir yanı yok..
ayrıca birde cift lens dıyorsunuz..
govdede titreşim onlemeyle beraber 2 artı eder iso konusu cok dusunulecek bir konu degil,zaten 800 ıso zuerınde fotograf cekmeyeceksinizdir..

 

Tarih: 23 Mayıs 2009, 02:58 - İp: 78.***.**0.116
kumköy34
kumköy34 (Objektif)
İstanbul / Meraklı

A ikiyüz dabulyu olanı alın iyidir..

 

Tarih: 23 Mayıs 2009, 13:14 - İp: 78.***.**2.74
aykutbuy
aykutbuy (üye)
Kocaeli / Meraklı

Bende şu anda canon kullanmama rağmen sony A200w ile daha mutlu olacağınızı düşünüyorum. megapixel uzun uzun anlatılmış yukarıda ama gerçekten bir önemi yok. hatta depolama sorunu yüzünden ben full megapixel kullanmıyorum çoğu zaman. zaten harddiskimde fotoğraflar 14 GB yer kaplıyor.

Benim makinemde canlı izleme mevcut ama daha hiç kullanmadım. çünkü daha önceden A200 kullandığım için vizöre öyle bir alıştımki makineyi gözümden uzak tutup çekmek daha zor geliyor. ayrıca makineler zaten ağır fotoğraf çekme pozisyonunada aykırı buluyorum.

Fakat canlı izleme özelliği olsun diyorsanız Sony A300 alabilirsiniz küçük bir fark ödeyerek. forumdan okuduğum kadarı ile A300 daha başarılıymış A200 den.

En son diyeceğim ki ben böyle yaptım makineyi almadan önce bir büyük fotoğrafçıya gidin ve iki makineyide bir elinize alın. buda etkili olacaktır seçiminizde.

 

Tarih: 25 Mayıs 2009, 08:43 - İp: 212.***.**5.66
kumköy34
kumköy34 (Objektif)
İstanbul / Meraklı

Live view kullanma alışkanlığınız carsa üçyüzü alın yok ise ikiyüz daha iyi..

 

Tarih: 25 Mayıs 2009, 22:02 - İp: 88.***.**3.212
bariscvs
bariscvs (üye)
İstanbul / Meraklı

bu epey eski bi konu ama bir soru sorarak hortlatmak istiyorum. bir arkadasım dslr almak için bana danıstı ben pentax onermiştim fakat kendisi sıfır ve garantili bir urun almak istediği için ozaman canon alabilirsin dediğimde sony secenegini hiç düşünmediğimi farkettim. şuan sony a200 ü arastırıyorum ve epey iyi gibi görünüyo ama aklıma takılan soru objektif fiyatları ve bulunulabilirlik durumu. internetten baktıgım kadarıyla ucuk fiyatlarda objektifleri var. bu konuda bilgi almak istiyorum.

 

Tarih: 30 Kasım 2009, 13:39 - İp: 78.***.**3.104